ÇOK SÜRMEZ BEKLEYİN
Anlatırken veya yazarken; Sakaryaspor’u
İki kelime var
Kişilerin oldukça sık kullandıkları
Biri Efsane..
Diğeri Fenerbahçe..
**
Efsane denmesini pek anlayamıyorum
Türkiye Kupa’sını bir kez kazanmışız
45 yıllık tarihimizde, hepsi o..
Futbol için derler ki; nankör
Doğrudur, sonra olmuşuz asansör..
Hiç kimse, gerçeği görmek istemedi
Sadece tek başarıyla, güya tarihini süsledi
Sıkıştıkça hep o kelimeye sarıldı
Tesadüfen yakalanmış başarının adı
Nedense; efsane olarak algılandı..
**
Gelelim diğer kelimeye
Fenerbahçe..
Ne kadar kullanırlarsa kullansınlar; haklılar
Yükselişimiz bu takımla başlar..
Birinci Lig’e ilk çıktığımız sezonu hatırlayın
Kadromuzdaki Fenerbahçelileri bir sayın
Her deplasmanda, çıkınca takım sahaya
Rakip takım seyircisi ne diyordu hep?
Fener’in artığı i . . . Sakarya..
**
Fener’in artığı olarak Birinci Lig’e çıktık
Daha sonra kendimizi Türkiye’ye tanıttık
Adamlara içerde vurduk, dışarıda çaktık
Sonra, o meşhur takıma
Aldığımızdan da fazla oyuncu sattık..
İşte bunun içindir ki
Geçmişteki her başkan, her yönetici
Diline dolar durur, Fenerbahçe’yi.
**
Diline dolamasına dolar da hepsi
Geçmişten ders alıp, kafasını vurmaz hiç birisi
Nedenini kendi kendisine hiç sormaz
Alt yapının önemini; maalesef hala anlamaz..
Marifetmiş gibi sürekli geçmişi anlatır
Kasılması yetmez, kendini kahraman sanır
Sorsanız; nerede bu takımın sahaları, tesisleri
Dut yemiş bülbül gibi, anında kesilir sesleri
**
Konya Şeker, Elazığ, Adana Demir, Pendik
Üzerimizdeki takımları, hala mı görmedik
Uyanın; nerelerden, nerelere geldik?
Bu kafa, bu gidişle..
Tek amaç kelle koparıp, adam yemekse
Var olanı da yıkıp, yok etmekse
Başarıyoruz; yolun sonuna az kaldı
Fitne, fesat her tarafı sardı..
Durmayın, devam edin
Oyuncak yapmaya Sakaryaspor’u..
Çok sürmez bekleyin; yakında bulursunuz
Hem huzur’u, hem de onur’u..