Salı, 23 Mart 2010 |
Sakaryaspor ne güzel alışmış ve alıştırmıştı üç puana. Nereden çıktı bu mağlubiyet. Ligde bütün maçlarını kazanan takım elbette yok. Ancak biz yenilenmeyle birlikte hep kazanalım istiyorduk. Yalova maçı serinin bitmesine neden oldu. 6’da altı yaptık. 7’de yedi bekliyoruz söylemleri kulağada çok hoş geliyordu..
Rakiplerimizin normal maçlara oranla bizim maçlarda daha fazla hırslanmalarını bekliyorduk ancak bizim oyuncularımızın bu kadar kötü oynayacaklarını hesaba katmamıştık. Onlara kötü oynamayı yakıştıramıyorduk. Kötü oynasalar bile kazanırlar diye hesap yapıyorduk hep. Yalova deplasmanında bu olmadı. Evdeki hesap çarşıya uymadı. Dünyanın sonu değil elbette bu mağlubiyet. Ancak bizim takımımıza yakışan kalan maçları firesiz tamamlamak. Olmalı…
Yalova deplasmanında kaybedilen üç puan elbette hepimizi üzdü. Ancak yine hepimiz biliyoruz ki bu dünyanın sonu değil. Lig henüz bitmedi ve bizim kazanmamız gereken çok maçımız var. Ligde kalma mücadelesi veren Yalova maçından çıkaracağımız derslerle ilerleyen haftalara daha sıkı hazırlanmalıyız.
Deplasmanda kaybettiğimiz maça ben “Nazarlık” olarak bakıyorum. Kim bilir bu maçı kaybetmesek, Play-Off maçlarında nazar değecek ve istediğimizi alamayacaktık.
Yalova maçına bu anlamda bakıp yolumuza devam etmeliyiz. Sakın ha kimse yahu bu adam delirmiş olmalı demeyin. Bu takım arka arkaya kazanarak hepimizi motive etmedi mi şampiyonluğa, Play-Off türküleri söylemeye.
Aynen öyle…
Peki biz oluşturulan yeni kadroya inanıp seyircisiz maçlarda bile onların yanında olduğumuzu hissettirmedik mi? Bunu da başardık. Öyleyse Yalova maçını nazarlık olarak değerlendirip yeni maçlara odaklanmak zorundayız…
Bizi umutlandıran oyuncular, umudumuzu kırmayacaklardır. Yeter ki onların yanında olmaya devam edelim.. Güven Hasbaş hakkındaki diğer yazılar
|
|
|