Helal olsun, Sakaryaspor'u damdan düşmüşe çevirenlere. Helal olsun gardımızı düşürüp bizleri kum torbasına çevirenlere. Helal olsun umudumuzla oynayanlara. Hepinize helal olsun! İnançsız ve isteksiz oynayarak bizleri birilerinin kucağına itenler sizlerede helal olsun!

Ne güzel kabullenmiştik hezimeti. Kaderimiz sanıyorduk kahrolmayı. Teselli arıyorduk ligde kalma umudumuzla. Kaybederken kazanacağımızı düşündüğümüz gençleri, kazanacağımız hayaliyle izliyorduk. Onları da kaybettirenlere helal olsun!

Bir umut diyerek sarıldık. Kurtuluşumuz olacak diye eski oyunculara yalvardık, rica ettik hatta farklı yönlerden baskı oluşturduk. Muvafakatname almak lisans çıkarmak için. Lisans çıkardıkta ne oldu?

Önce heyecanlandık. Şampiyonluk türküleri söylemeye başladık. Arka arkaya kazanılan maçların ardından binlerce insan yeniden sevdasının peşine takıldı. Onların derdi sevdaları yolda yalnız kalmasın, kimse zarar vermesindi. Biber gazı yediler, pes etmediler. Pes etmediler de ne oldu. İsteksiz, ne yaptıklarının farkında olmayan yöneteni, taktik vereni ve oyuncusu senaryoyu kendi istedikleri gibi oynadılar. Sevdanın ligi olmaz diyenler yine beklediklerini değil kendilerine sunulanı almak zorunda kaldı.
Başkan, başkanlara ve yetkililere küsmüş. Hocası ayrı telden çalıyor. Peki, sevdasının peşinde biber gazı yiyenler ne yapmalı. Onlar kime ne demeli ne yapmalı?
Başkan verin bilyelerimi ben oynamıyorum diyerek gitti. Futbolcular profesyonel olduklarını ödeme günlerinde asla unutmazlar. 30 Nisan'da paraları yatmayınca tutacaklar TFF'nin yolunu. Çık işin içinden çıkabilirsen. Birileri kaçıp kurtulurken takım yine eski günlerine dönecek görünüyor. Haziran ayından itibaren kopmalar ve ardından başlayacak yalvarmalar. Futbolculardan muvafakatname almak için yeni iasanlar arayarak geçireceğiz koca yazı.

Kahin değilim. Geleceği falan görmeye çalıştığımda yok. Ama ortada bir gerçek var. Sahipsiz bırakılırsa kulüp bu yazdıklarımdan fazlası olur eksiği olmaz. Belki Büyükşehir Belediye Başkanı aylardır beklediği fırsatın ayağına geldiğini düşünür ve "madem takım sahipsiz. Ben sahip çıkarım. Fakat kimse işime karışmayacak" der. Başka bir ihtimal eski uemalar bizden başkası yalan şarkıları eşliğinde, göreve hazır olduklarını el altından şehre anlatmaya çalışır. Üçüncü ihtimal Adapazarıspor'un terfi heyecanından biraz beklemek durumunda kalacak. Zira Süleyman Bey, eleme maçları için il dışında olacaktır.

İşte bütün bunların baş sorumlusu olarak gördüğüm İsmail Gürses tıpkı diğerleri gibi işinin başına geçip keyfine bakacaktır. Hemde hiçbirşey olmamaış gibi. Kendi takımına para bulamamaktan şikayet eden Gürses, yatırım yaptığı şehirlerdeki takımlara binlerce lira tutarında sponsorluk anlaşmaları yapmaya devam edecektir.

Olan kime olacak; Elbette masum, takımlarının başarılı olmasından başka beklentisi olmayan taraftara olacaktır. Kahır dolu günlerde üzülenler yine kendileri olacaktır. Bu yüzden sahipsiz şehrin, sahipsiz takımını ortada bırakanlara helal olsun! Asıl şehrin takımının yalnız kalmasına seyirci kalanlara tepki göstermeyenlere helal olsun! Bu kadar sabır göstererek, sabır taşını bile çatlatan şehir halkına helal olsun!
Umut ederim başkanı kaçan yönetim sağduyulu davranır ve takımda yaşanacak çözülmelerin önüne geçer. Aksi takdirde Sakaryaspor'a en büyük ihaneti yapmış olurlar.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum