|
Türk adaletine güveniyorum... |
|
Pazar, 18 Nisan 2010 |
|
Önce Kırkpınar Havaalanı yıkıldı. Ardından Sapanca Belediye Meclisi'nde bir tartışma yaşandı. Günlerdir bu yıkım ve meclisteki tartışma sonrasında yaşanan olayları yazıyoruz.
Aslında yeter artık ve Sakarya'daki başka olaylara dönmek istiyoruz. Ama Sapanca'daki olaylar çorap söküğü gibi olunca Sapanca'dan kopamadık.
Bazıları 'Sapanca'ya niye taktınız?' diye soruyor.
Sapanca'ya taktığımız filan yok. Yıkım ve meclisle başlayan ve gelişen olaylar arka arkaya sürüklenince, biz de sorumlu gazetecilik yapıyoruz. Gündemi takip ediyoruz. Yeri gelince de gündem belirliyoruz.
Onun için kimse gelişen olayları kamuoyu ile paylaşmamızı yanlış anlamasın.
Kısacası resmen gölün içine düştük ve çıkamıyoruz...
Şimdi gelelim mevzuya...
Adapazarı Su ve Kanalisazyon İdaresi (ADASU) Genel Müdürü Yrd. Doç. Rüstem Keleş ile yaptığımız ve dün yayınladığımız özel röportaj gündeme bomba gibi düştü.
Bu röportajda olayı dobra dobra anlatan Keleş; "Biz Sapanca Belediyesi'ni uyardık ama binaları yıkmadı. Biz de binaları kendimiz yıktık. Ardından da Sapanca Belediye Başkanı İbrahim Uslu hakkında suç duyurusunda bulunduk" dedi.
Bu nokta da dün de dile getirdiğim gibi Keleş haklı…
Neden?
Çünkü bu kaçak binalarla ilgili yıkım kararı çıkmış. Belediye yıkmıyor ve Sapanca Cumhuriyet Başsavcılığı' da ‘Görevini kötüye kullandığı' iddiasıyla Genel Müdür Keleş ile mühendis İbrahim Bal hakkında soruşturma başlatıyor.
Siz olsanız ne yaparsınız?
Ben de olsam o binaları yıkardım.
Çünkü yapacak bir şey yok.
Yasaları uygulamama rağmen ben yanacağıma, sen yan...
Türkçe meali şu...
Uyarıları dinlemeyip o binaları yıkmaz isen, ben cezaevine gideceğime sen git.
Şimdi gelelim yine göl çevresindeki binalarla ilgili tartışmaya...
Daha önceki köşe yazımda "Tamam. havaalanı tesislerini yıktınız. On numarasınız. Ancak 17 Ağustos Depremi sonrasında kamuoyunda Tantan Yasası olarak adlandırılan yasa kapsamında bin 670 metrekarelik Vakıf Otel yerine yapılan 3 bin 600 metrekare civarındaki Richmond Otel, yasalara uygun mu yapıldı. Çünkü yasaya göre 'Kapasite arttırılmaksızın ve aynı yere yapılması kaydı ile'inşaata izin verildiği ileri sürülüyor.
Oysa Richmond inşaatı yıkılan Vakıf Otel'in tam yerine yapılmadığı gibi Vakıf Otel'de de daha büyük yapıldı. İşte bu nokta da bir usulsüzlük var mı? Yok mu?' diye ADASU' ya sormuştuk.
Daha doğrusu vatandaşlardan gelen bu soruyu biz buradan ilgili makamlara sorduk. Genel Müdür Keleş; "ADASU olarak bizim bu konuda bir tasarrufumuz yok. Bakanlık buraya özel izin vermiş" dedi.
O zaman yine bu soruyu kim ilgili ise soruyoruz.
Richmond Otel, 17 Ağustos Depremi sonrasında Çevre ve Orman Bakanlığı'nca çıkartılan özel yasaya uygun yapıldı mı? Yoksa yapılmadı mı?
Richmond Otel yasaya uygun yapıldıysa sorun yok.
Hatta vatandaşlardan bize gelen şikayeti bu köşede dile getirdiğimiz için şimdiden özür dileriz.
Bir kez değil, bin kez özür dileriz...
Ancak otelin kapasite ve metrekare artırılması ve eski otel yerine değil de daha iç kısma kaydırılarak otelin yapıldığı iddialarına birilerinin cevap vermesi lazım.
Evet...
Madem gündem Sapanca...
Maden gündem kaçak binaların yıkımı...
Madem gündem Sapanca'nın yıllardır içinde bulunduğu talihsiz yapılaşma...
Maden gündem Sapanca Gölü'nün hızla kirlenmesi...
Maden gündem devletin yasalarında çifte standart olmaz...
Madem gündem bu güne kadar yaşanan kargaşaya artık son vermek ise birileri çıkıp kamuoyunu aydınlatmalıdır.
Birileri ortaya çıkıp "Yasalar karşısında herkes eşittir. Türkiye Cumhuriyeti hukuk devletidir. Temeli olan bir baraka içinde, 5 yıldızı olan lüks otel içinde devlet gereğini yapar" demelidir.
Herkes gibi ben de Türk Adaleti'ne sonuna kadar güveniyorum....
İşte bu güven içinde devletin yasal olmayan bir baraka için ne uyguladıysa, eğer yapımında bir eksiklik olduğu iddiası olan 5 yıldızlı otel için de aynı yasayı uygulayacağına inanıyorum ve atılacak adımları yakından izliyorum.
Bilkay ve basın...
Polis balosunda Sakarya İl Emniyet Müdürü Ali Bilkay ile sohbet ettik.
Basına destek verdiğinin altını çizen Bilkay; "Bizim bir hatamız olduğu zaman yazın. Yazın ki bizde hatamızı düzeltelim. Eğer yazmanıza rağmen hata düzelmez ise ondan sonra konuşalım" dedi.
Bakmak ile görmek arasında fark olduğunu da dile getiren Bilkay;" Biz memurlarımıza bakmalarını değil. Görmeleri gerektiğini söylüyoruz. Halkımızın her zaman yanındayız "dedi.
Basın mensubu arkadaşlarımla birlikte, Bilkay müdürle baloda güzel bir diyalog kurduk.
Basın olarak biz de bilgi almaktaki sıkıntılarımızı ilettik ve yasalar çerçevesinde kendilerinden yardımcı olmasını istedik.
Kısacası Bilkay müdür basın ile her zaman yakın diyalog halinde Sakarya'da güzel işlere imza atmak istediklerinin altını çizdi.
Bu kent için güzel düşünceleri olan Bilkay'a zannedersem bütün basın destek olmaya hazırdır.
--------
Emmioğlu muhabbeti baydı yaniii...
Büyükşehir Belediyesi'nin dünkü meclisinde yine amcaoğullarının muhabbeti vardı. Kürsü de Başkan Zeki Toçoğlu amcaoğlu Enver Toçoğlu' na gönderme yapınca MHP Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Metin Ökden; "Bu şehri akraba kavgalarına kurban etmeyin. Bu kent hizmet bekliyor' dedi.
Harbiden de yeter yanii...
İkinizde koskoca adamlarsınız. Bir de akraba olacaksınız. Yahuu cenazeniz olsa nasıl yüz yüze bakacaksınız.
Bakın. Arkadan gelen genç Toçoğlu nesline iyi örnek olmadığınız gibi, bu gençlerin arasına nifak tohumu ekmeyin.
Benim gibi bir dingilin size akıl vermesi yakışmaz ama gidin kozunuzu Serdivan Kırantepe'de paylaşın...
Paylaşın ki bitsin bu kayıkçı kavgası...
Vallahi sizin bu emmioğlu muhabbeti baydı yaaaa...
Öghhh yani(!)
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
