Sakaryaspor'un geleneksel hale gelen yönetim arama günleri yeniden hortladı. Birileri yalandan uyarılar yaparak benden olmayan bu işe soyunmasın tarzından aba altından sopa gösteriyor, ötesi maddi menfaati olanları öne çıkarıyor. Kaçan play-off'un ardından herşey yalan geliyor insana. Hani "sevdanın ligi olmaz" deniliyorya hiçte öyle değil. Gözden ırak olan gönüldende ırak oluyormuş.

Sakaryaspor 3.Lige düşmenin eşiğinden dönünce takımı yönetmeye talip olanlarda o yönde olur. Nerede Bank Asya'da şampiyonluk hesapları yapan takım ve ona olan ilgi nerede TFF 2.Lig'de mücadele eden takım ce gösterilen ilgi. Bazıları kırılmasın diy biz adına sevdanın ligi olmaz diyelim. Ama gerçek öyle durmuyor...

Şehri sadece para kazanma yeri olarak görenldrin umurunda olmayan Sakaryaspor'u yarınlara taşıyacak isimler aranıyor. Yönetici arayanların ortak derdi; "Bizden olsun" mantığı. Şehrin simgesi takıma ne verirler, ne kadar ileri götürebilirler kimsenin umrunda değil...

Kendini bu şehirde doğmuş, büyümüş adleddenlerin (Lütfen gerçek Sakaryalılar alınmasın. Gerçek Sakaryalı olmak için burada doğup büyümekte gerekmiyor. Yaşadığı şehir için emek harcaması yeterli.) tek derdi yine kendileri. Körfez Belediye maçı ve sonrası yaşananlara bakıyorum. Hikayee...Hatta hikaye bile değil masal.

Gündemi asıl belirleyen olay, Halit Evin'in radyo programıydı sanırım geçen haftadan. Evin kendince cevaplarla Başkan'ın kaçış öyküsünü ve gelecek yönetimleri bekleyen tehlikeden bahsetmiş. Haklı tarafları var elbette. Bu takımın belediye ayağı eksik olduğu sürece bir yerlere varılması mümkün değil. Ancak mevcut belediye başkanlarının derdi Sakaryaspor hatta şehir hiç değil. Ne olacak öyleyse? Takım yöneticisiz mi kalacak? Elbette kalmayacaktır. En kötü senaryoya göre Halit Evin ve arkadaşları takımı ortada kalmaktan kurtaracak adımı atar ve yönetime talip olur. Ki bu olasılığın gerçekleşmesi en büyük ihtimal olarak önümüzde duruyor.

Zeki Toçoğlu'nun belediyecelikteki başarısızlığını örtmek için spor dünyasındaki dostları sık sık sbir araya gelerek, yönetimi oluşturma fikrini konuşuyor olmaları çok manidar geldi bana. Kimse şimdiye kadar neredeydiniz sorusunu sormayacağından, beyler kendilerini kahraman ilan ettirecek adımları atacaklardır. Hadi hayırlısı. Kimse Zeki Toçoğlu böyle işlere girmez falan demesin hangi belediye başkanı sporun içinden gelip takımın ortada kalmasına seyirci kalabilir ki. Yılar önce futbolu sevmeyen Aziz Duran bile gelen baskıların ardından takımı satın almamışmıydı. Şimdi satın alma zorunluluğu bile yok.

Sakaryaspor için herkes yönetici ararken, her konuda söyleyecek sözü, vereceği talimatı olan birilerinin susmasına anlam veremiyorum. Kimden bahsettiğimi daha açık anlatayım. Takımı belediyeden kurtaran ekip ve ekibin liderinden bahsediyorum. Susarak ne yapmak istediğini anlayan var mı? Sahi takımın küme düşürülmesini masum göstermek için "sevdanın ligi olmazı" slogan haline getirenler sizce bu şahıslar neden sus pus oldular? Oysa onlar futb olla ilgili herşeyin en iyisini ve doğrusunu bilen zatı muhteremler değillermiydiler? Varsa bi planları kokusu çıkar yakında. Hep birlikte öğreniriz.

Yeni dönemde illa başarı beklemek gibi bir durumda söz konusu değil. Aidat borcunu ödememek için kaçanlardan bir yönetim oluşturulsun. Belediyenin destek olmayacağı ortada. (Kendilerinden birileri yönetime gelirse durum değişir) Sevdanın liginin olmasıda gerekmiyor. Niye bütün bunlara kafa yoruyoruz ki. Hayırlısı olsun diyelim çıkalım işin içinden.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum