|
Çarşamba, 28 Nisan 2010 |
|
Sakarya bir türlü istediğimiz yere gelemiyor…
Her sohbet ortamında Sakarya başka illerle kıyaslanıyor…
Sakarya'nın geri kalmışlığına, yerinde saymışlığına tepkiler dile getiriliyor…
Her ne kadar kenti idare edenler durumun öyle konuşulduğu gibi çok kötü olmadığını dile getirseler de, durumumuz hiç de iç açıcı değil…
Bir deprem yaşadık ve kent 10 yılda deprem yaralarını saramadan yeni bir depremin ayak seslerini hissetmeye başladı…
Halk ve idare edenleri bu gerçeği bir türlü görmüyor…
Biz yerel medya da kentin önündeki tıkanıklığın giderilmesine aracılık edemiyoruz…
Bu noktada bizler sorunun ne olduğuna hep birlikte kafa yormamız gerektiğini düşündük…
Dünden itibaren internet sitemizde yeni bir anketin yayınına başladık…
Sizlere "Sakarya'nın sorunu ne?" sorusunu yöneltiyoruz…
Zamanı kısa olanlar anketimizi tıklayarak görüşlerini ortaya koyabilirler…
Biraz daha zamanı fazla olanlar ise görüşlerini ilgili habere ve bu köşeye yorum yazarak bize ulaştırabilirler…
Bundan sonraki yayın politikalarımızı belirlerken yararlanmayı düşündüğümüz sizlerin düşüncelerinizi önemsiyoruz…
Sizlerden ricamız "Sakarya'nın sorunu ne?" sorusuna birkaç saniyenizi ayırıp cevap vermeniz…
…..
Sözleşme "haziran" demiyor
Sonunda Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu Dorukkent'e gidebildi…
Yapılan çalışmaları yerinde inceledikten sonra; "Konutların sözleşmede belirtildiği gibi haziran ayında teslim edileceğini" söyledi…
Galiba Başkan Toçoğlu'nun sözleşmeden haberi yok…
Çünkü firmanın konut sahipleriyle yaptığı sözleşmeye göre konutlar Kasım 2009'da teslim edilecekti…
Firma bu sözleşmede belirtilen teslim tarihine kadar yan gelip-yattığı için konutlar zamanında teslim edilemedi ve Büyükşehir Belediyesi'nden ek süre aldı…
Sonrasında ise konut sahiplerinin mağduriyetini önlemek adına Büyükşehir Belediyesi büyük bir mali yükün altına girerek firmanın yapması gereken bir çok işi üstlendi…
Şimdi konut sahipleri konutların teslim tarihinden 7 ay gecikmeyle de olsa alabilmenin heyecanını yaşıyor…
….
Sakarya'nın hayvan zenginliği!
Sakarya'nın kalkınması için önümüze yıllardır hep acı bir reçete konuyor…
Böylesine verimli topraklara ve tarım için elverişli iklime sahip Sakarya'ya "siz sanayiyle kalkının" deniyor…
Sanayiyle bu verimli ovayı zehirleyin diyorlar adeta…
Oysa son günlerde yaşanan et fiyatlarındaki artış gösteriyor ki, Türkiye'nin hayvan varlığında büyük bir açık var…
Bu açığı da en kolay Sakarya'da kapatabilirsiniz…
Hayvan yetiştiriciliğinde önemli bir altyapıya sahip Sakarya ne yazık ki son 3-5 yıl içindeki yanlış politikalarla hayvan varlığını yarı yarıya kaybetti…
Sakarya'da teşvik edilecek hayvancılık projeleriyle hayvancılıkta eski canlılık yakalanır…
Hatta Türkiye'nin et ihtiyacının büyük bölümü karşılanabilir…
Böylece bugün et fiyatlarında yaşanan tırmanışın önüne kalıcı çözümlerle geçmek mümkün olabilir…
Bunun için Sakarya hayvancılığının önüne konan engellerin acilen kaldırılması gerekmektedir…
O engellerin neler olduğunu da yarın yazalım…
Konferans
Profesör konferans salonuna gelmiş. Ön sırada oturan bir seyis dışında başka kimse yokmuş. Sunuşunu aktarma konusunda bocalamış ve seyise sormuş:
-Buradaki tek kişi sizsiniz. Size göre konuşmalı mı, yoksa konuşmamalı mıyım?"
Seyis cevap vermiş:
-"Hocam ben basit bir insanım, bu konulardan çok fazla anlamam. Fakat ahıra gelseydim ve bütün atların kaçıp bir tanesinin kaldığını görseydim, yine de onu beslerdim."
Bu sözlerden pek etkilenen profesör konferansa başlamış. İki saatin üzerinde konuşmuş durmuş. Konferanstan sonra kendini mutlu hissetmiş. Dinleyicisinin de konferansın çok iyi olduğunu onaylayacağını düşünerek:
-"Konuşmayı nasıl buldun?" diye sormuş.
Seyis cevap vermiş: "Hocam sana daha önce basit bir adam olduğumu ve bu konulardan pek anlamadığımı söylemiştim. Gene de eğer ahıra gelip biri dışında tüm atların kaçtığını görseydim, onu beslerdim, ama elimdeki tüm yemi ona verip hayvanı çatlatmazdım."
İnternetten
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
