Sakaryaspor'un kongreleri hep sancılı olmak durumunda. Ertelenen ardından iptal olan kongre sürecinden sonra yönetim için arayışlar ve görüşmeler sürüyor. Yeni Vali Büyük, küçük büyük belediye başkanlarının kapısı çalınıyor. Ve dert anlatılıyor.

Neden bunlar yapılır. Şartmıdır yönetimde görev alacaklar adına birilerinin kapı kapı dolaşması. Elbette bu şehir için şart. Bizim şehrimizde bir iki kişi isterse takım alınır satılır veya yönetimlere darbe yapılır. Ama kesinlikle kimse bu beylere " siz kim oluyorsunuz" diyemez. Dememeli. Aksi takdirde tü kaka olursunuz.

Neyse ki; Çok bilen bir iki kişinin sağlık nedenleriyle kenara çekileceklerini açıklamaları şehrin takımının geleceği çok için iyi adım ama, sağlık sorunları olanlar boş durmazlar. Muhakkak kuklaları aracılığıyla karıştırırlar ortalığı, boş durmayı pek sevmezler.

Yönetimde görev almak isteyenler kendilerine verilecek desteği bekliyor. Aralarında toplayacakları paralarla bütçeyi oluşturup yola koyulacaklar gibi görünüyor. Emin olun destek verirmisiniz diye kapılarına gidilenlerden somut sonuç alınmayacak. Dün olduğu gibi.

Vali Mustafa Büyük atanmış bir isim. Yapacakları kendisini bu şehre gönderenlerin istekleriyle sınırlı olacaktır. Fazlasını yapması mümkün görünmüyor. Belki geliş şekliyle değerlendirilip, vekillere nispet olsun diye fazlasını yapmasını bekleyenler var ama bunun olması imkansız. Vekillerin Sakaryaspor'a bakışı ortada. Vali Büyük'ün maceracı bir ruhla ortaya çıkmasını beklemiyorum.

Gelelim Büyükşehir'e. Aday adayı olacak cesareti olmayan başkan bilindiği gibi atama yoluyla orada bulunuyor. Takıma vereceği destek belli. Otoparkları gösterecek. Fazlasını yapması mümkün, ama gücünü göstermek için anahtarı beklediği gelen hab erler arasında. Sakaryaspor'un kendisine getirilmesini bekliyor. Sebebi belli. Güç gösterisi yapacak. Aksi olsaydı, tgakıma çok daha fazla destek verirdi. Yalandan borç ağlaması yapmazdı. İktidarın belediyesi borç için ağlarsa muhalafetin ki ne yapmaz ki.

Adapazarı Belediyesi de bir diğer ziyaret yeri olarak dikkat çekiyor. Merkezin belediye başkanı olması sebebiyle hep gündemde. Ancak Dişli'nin siyasi çıkarı olmadan takıma katkı sağlamsı zor. Başrol oyuncuları, takımın yön vericileri kendi adamlarının başrol oynamasını hedefliyor. Dolayısıyla Dişli kerhen söz vermekten öteye gitmiyor.

Sürekli kurtarıcı aramak zorunda mı bu şehrin insanları diye kendi kendime soruyorum. Cevabı her seferinde "EVET" oluyor. Yahu tabandan başlayacak kenetlenmen in önünde ne Vali, ne vekiller ne de belediye başkanları durabilir. Önce halkın kendi gücünün farkında olması şart. Gerisi zaten gelecektir. Sakaryaspor'un 20 Haziran'da yapacağı kongreye üye olan olmayan binlerce insan gelsin ve bakın ilgisiz ilgililer nasıl destek oluyor. NAsıl olayın içinde yer almak için çaba harcıyor. Atanmış vali, belediye başkanları ve diğerleri mecburiyetten takıma destek olacaklar.

Şehir için gerçekten birşeyler yapmak isteyenler varsa, buyursun güçlerini birleştirsin. Bakın gerisi nasıl geliyor. 20 Haziran'da belli bir noktada toplanıp yürüyerek gidelim kongrenin yapılacağı yere. Omuz omuza yürüyerek.

Takımın kurtuluşu kurtarıcı aramakla değil, güç birliği yapılarak mümkün görünüyor. Bunu görmek istemezsek, daha çok kurtarıcı ararız. Daha çok böyle sıkıntılı süreç yaşarız. Bir iki kişiye muhtaç değil bu şehrin sporu ve geleceği.

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum