|
O yemekte ne işin vardı Namık Bey? |
|
Pazartesi, 20 Aralık 2010 |
|
Geçtiğimiz haftanın en sarsıcı haberi kuşkusuz Sapanca Cumhuriyet Savcılığı'nın bir içme suyu fabrikasına yaptığı baskındı.
Baskın sırasında artezyen kuyusundan alınan suyun şişelendiği tespit edildiği iddia ediliyor.
Ben de Cumartesi günü bu konuyu yazdım.
Yazımda Özel İdare denetçilerinin aslında bu kuyuyu 2 yıl önce tespit ettiğini, ancak herhangi bir işlem yapılmadığını belirtmiştim.
O gün ilginç bir gelişme oldu.
İçme suyu kaynaklarının denetiminden de sorumlu olan Özel İdare Kararlar Daire Başkanı Namık Aydın o fabrikaya gitti.
Yanında Mahmudiye Köyü Muhtarı Namık Arapoğlu vardı.
Birlikte bir süre fabrikada kaldılar.
Sonra da yan taraftaki restorana geçerek öğle yemeği yediler.
Yemekte uzun uzun baskın konusu konuşuldu.
Özel İdare Kararlar Daire Başkanı Namık Aydın; Fabrikanın Genel Müdürü Kenan Dişli ve diğer yöneticilerle hayli samimi görünüyordu.
Yemekten birkaç saat sonra da yemeğin görüntüleri bana ulaştı.
Dün Namık Aydın'a " O yemekte ne işin vardı Namık Bey?" diye sordum.
Anlattı;
"Mahmudiye Muhtarı'nın bir işi varmış. Köye davet etti. Geçerken fabrikaya da uğradık. Bu konuları da konuştuk. Sonrasında da yemek yiyelim dediler. Biz de kırmadık."
"Bu ne iş sevgisi?" diye takıldım.
"Cumartesi-Pazar demeden çalışıyorsun, yanında da Özel İdare'den kimse yok, biraz tuhaf geldi bana " diye de sürdürdüm.
Namık Aydın;
" Tuhaflık yok, köy muhtarı çağırdı, gittim, hangi köy muhtarı çağırsa giderim" şeklinde kendini savundu.
Sanırım bu fotoğrafı gördükten sonra Vali Mustafa Büyük ve Özel İdare Genel Sekreteri Recep Soytürk de yemekte ve fabrikada neler konuşulduğunu Namık Aydın'a soracaklardır.
…
İrfan'ın vedası!
Yenihaber'i kurarken bizimle yola çıkanlardan biri İrfan Nişancık'tı.
İrfan'dan yerel tarih üzerine araştırmalarını, Pazar günleri Yenihaber okurlarıyla buluşturmasını istemiştim.
Sağolsun kırmadı.
İrfan 6 yıldır hiç aksatmadan her hafta yerel tarih yazılarıyla Pazar gazetemizin önemli bir rengi oldu.
İrfan köşe yazısına ilave olarak 4 yıl önce kültür-sanat sayfası hazırlamak istediğini söyledi.
İtiraf edeyim, ilk başta çok sıcak bakmadım.
Devamlılığı olmaz diye düşünmüştüm.
Çünkü çok yoğun bir iş temposu vardı.
Ama İrfan ısrar edince kıramadım.
İlk sayfadan itibaren aldığım olumlu eleştiriler doğru bir karar verdiğimizi gösterdi.
İrfan 4 yıldır da köşesinin de içeren kültür-sanat sayfasını büyük keyifle, yine hiç ara vermeden hazırlıyordu.
Biz de her Pazar sayfasını gazeteden keyifle okuyorduk.
Dün fark etmişsinizdir.
İrfan okurlarına veda etti.
Sessizce bir kenara çekildi.
İrfan neden veda ettiğini bize de, okurlarına da açıklamadı.
Sadece artık yazmayacağını söyledi.
Ama ben biliyorum ki, İrfan bizden gönüllü ayrılmadı.
İrfan'a bugüne kadar ki katkıları için teşekkür ediyorum.
Bize veda etse de kapımızın ve gönlümüzün her zaman İrfan'a açık olduğunun bilinmesini istiyorum.
…
Hiç mi görmüyorsunuz?
Atatürk Parkı bu şehrin en nadide noktalarından biri.
Ancak Park bir taraftan AKM, bir taraftan da Şark Kafe işletmecisi tarafından adeta yutuluyor.
Büyükşehir'in işletmesi AKM yana ve yukarıya doğru çirkin bir şekilde genişlerken AKP'li Belediye Meclis Üyesi Hayrettin Değirmenci'ye ait Şark Kafe ise tam bir şark kurnazlığı örneğiyle küçük küçük büyüyor.
Değirmenci neredeyse her hafta birkaç metre kafesini genişletiyor.
En son ise brandalarla bir çıkma yaptı.
Tam bir çirkinlik abidesi.
Büyükşehir Belediyesi'nin önündeki bu çirkinlik abidesini ne yazık ki, ne Büyükşehir Belediye Başkanı, ne de bir belediye yöneticisi görebildi?
Sayın Başkan Zeki Toçoğlu, AKM'nin mimari özgünlüğünü bozan çıkmalar da, Hayrettin Değirmenci'nin çıkmaları da Atatürk Parkı'na hiç yakışmıyor.
Emir verin de bu rezilliklere son versinler.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
