Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
En acı itiraf!
Cuma, 21 Mart 2008

Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahmut Küçük, "Afet olaylarını önlemede kaynakları olayı rant, nasiplenme ve faydalanma olarak gördük. Deprem yasası çıkartmak zor olduğu için deprem yönetmeliği çıkartmak zorunda kaldık" dedi.

Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Doğal Afetler ve Yerbilimleri Kulübü tarafından düzenlenen '1.Ulusal Doğal Afetler ve Yerbilimleri Sempozyumu'nda ' Türkiye'de başta deprem olmak üzere doğal afet riskinin azaltılmasına yönelik yapılması gerekenler ve kökten çözüm önerileri' konulu panel düzenlendi.

Oturum başkanlığını İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan'ın yaptığı panele konuşmacı olarak katılan Bayındırlık ve İskan Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mahmut Küçük, Türkiye'nin birçok kez doğal afetle karşı karşıya kaldığını belirterek, "Deprem ve sel gibi doğal afetlerde büyük kayıpların olmaması için toplum bilinçlendirilmeli, afet riski azaltılmalı. Buna kamunun öncülük etmesi gerekiyor. Çarpık şehirleşme, kaçak yapılaşma önlenmedikçe afetlere karşı güvenli yapı yapılmasını bahsetmek mümkün değildir. Yıllar aradan geçmesine rağmen, her geçen gün depremde asıl sürenin kısalmasına rağmen toplum olarak yeterli derecede güvenli ve gerçekçi çözümler üretemedik "dedi.

Acı ama gerçek
Küçük, şöyle konuştu: "Hep yaptıklarımızdan bahsettik. Bir de yapamadıklarımız var. Afet konusunda istenilen bilinç seviyesini sağlayamadık. Toplumu korkutmadan bilinçlenmeyi sağlayamadık. Yılların arkada kalması, her geçen gün depremler arasındaki mesafenin kısalmasına rağmen toplum olarak gerçekçi ve güvenli çözümler üretemedik. Alanda çalışan jeoloji, jeofizik, inşaat mühendisleri, mimarlar ve kent planlamacıları arasında deprem konusunda uzmanlaşmış yürekli araştırmacıları ve disiplincileri birlikte çalıştırmayı beceremedik. Tüm araçlar,  yöntemler bilinmesine rağmen, olayı çözecek iradeyi ortaya koyamadık. Bu işleri yapacak yeteri kadar kaynağı sağlayamadık. Planladığımız gibi yeni kaynak hususunda da yeni araçlar geliştiremedik." dedi.

“Hep rantı ve nasiplenmeyi düşündük”
Müsteşar Yardımcısı Küçük; sözlerini şöyle sürdürdü:
"Halen daha istisnalar olmakla beraber doğru yapı yapılmasını gerçekleştirecek yönetimle ilgili düzenleyeci işlemleri tamamlayamadık. Olayı hep bir rant ve nasiplenme ve bir faydalanma olarak gördük. Hepsinden önemlisi bunları yapma iradesini ortaya koyamadık. Sayın başkan ve katılımcılar; zorlukların var olması demek,  pes etmek hiç değildir. Asıl olan içinde yaşadığımız gerçekleri işimize gelsin gelmesin, olduğu gibi kabul etmek ve bu şartlar altında düşüncelerimizi nasıl hayata geçirme mücadelesi içinde olmamız gerekmektedir. Afetle ilgili sorunları ve bunların çözüm yollarını biliyoruz. Bu sıkıntıların üzerine gitmek zorunluluğumuzdur. Eskisinden çok çalışmalıyız. Sonuçta halkı bilinçlendirip, kaynakları doğru harcamalıyız.”

“Ülkemizde koordinasyon kültürü sıfır”
Küçük, "Bazı işler yasayla gelirse, yasa hiyerarşisine göre en önemlisi anayasadır. Kanunların en büyüğü anayasadır. Sonra yasa, yönetmelik, genelge gelir. Fakat deprem yasası, yasa çıkartmanın zorluğu nedeniyle deprem yönetmeliği olarak çıktı.5 yıllık çalışmayla yürürlüğe kondu. İnanınki bunun arkasında bu yasa olsaydı çıkmazdı. Yönetmelik hazırlamanın kolaylığı içinde bu hazırlandı ve yürürlüğe kondu.  Maalesef ve maalesef diyorum; ülkemizde koordinasyon kültürü sıfırdır. Kurum taasupları, disiplin taasupları bu eş güdümü güçleştiriyor. Aslında alanında uzman bilimler, ama etkin bir eş güdüm olması lazım. Her şeyi yapan bir kurum yaptığınız zaman o kurum devasalaşıyor. Artık yönetilemez hale geliyor. O da bir süre sonra hantallaşıyor. Benim demek istediğim, katılımcılık, kamu menfaati çok önemlidir. Toplumsal etik ve ahlakı çok önemlidir."

“Rezidanslar gecekondu gibi”
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu, "17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden sonra başarılı bir kriz yönetimi gösterdi Türkiye. 1,5 yıl içinde 47 bin konut yaptık. Bunu başaran başka bir ülke yok. Afetle en çok karşılaşan ülke Japonya değil, Türkiye'dir. Onlar sadece 6 büyük deprem yaşadı. Bizim 160'ı geçti. Deprem yıkar biz yaparız anlayışından kurtulmalıyız. 17 Ağustos'tan sonra kentsel dönüşümü ve yerleşim alanları haritasını tam olarak yapamadık. Kentsel Dönüşüm Yasası çıkmadan inşaatlar başladı, bir de ortaya rezidanslar çıkmaya başladı. Koy havuzu 100 bin YTL'lik evi 300'e sat. Hiç planı olmayan çarpık bir anlayış. Neredeyse E-5 Karayolu'nun ortasına rezidans dikecekler. Kim buna izin vermiş. Bunlar olacak şeyler değil"  dedi.

İstanbul'da 3 bin okuldan yüzde 20 onarıldı
Gündoğdu, şunları kaydetti: "3 bin okulun sadece yüzde 20'si onarılmasına rağmen, yedi tepe'yi tünelle bağlamak anlamsız. Plan yok heyet yok, bunu görüyoruz. İstanbul'un altyapısını yenilenmesi gerekiyor ama afet projesinin de hayata geçirilmesi gerekiyor. Sanayicilerin ve sermaye gruplarının deprem kaygısı yok. Düzenlediğimiz hiçbir toplantıya katılmıyorlar. Depremden asıl etkilenecek onlardır. İnsan unsuru dışlandığından  Zeytinburnu'nda yapılması gereken kentsel dönüşüm gerçekleştirilemedi. Üniversiteler deprem konusunda en başarısız kurum, çünkü 3 günlük güçlendirme kursları düzenlediler. Medya deprem konusunda başarılı. Deprem konusunda ciddi çalışmalar yapılmadı, eziklik yaşıyoruz deprem araştırmalarında bile kendi gemilerimizi kullanmadık."

Tek çatı
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ise beklenen Marmara depremine rağmen önlem alınmadığını ifade ederken, Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu üyesi Sami Ercan ise hükümetin afet olaylarına tek çatı altında müdahale etmek için daire kurma çalışmalarına karşı olduklarını kaydetti.


Haberler hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 
 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım