|
Gittikçe kötüleşen akibetin fecaatini gördükçe sevgili dostum Kalpar'ı arayıp ''Bırak git...'' diyesim geliyor!..
Ceo-Genel Müdür-Genel Menajer derken genellikle boş işler, boş kişilerle debelenmekten sıkıntı bastı milleti...
Eyy sevgili Kalpar hocam. Tecrübesiz biri olsan ''Yaşasın da görsün'' diyeceğim ama; Bari şu tam yetkili menajer komedisine ''Dur...'' diyebilseydin, durduk yerde prestijin artardı.
Hüsnü Özkara'nın akıl hocalığı'na soyunan Çağdaş Demirtaş, kapıya konulması gereken ilk isimlerden birisi olması gerekirken, başına yetkili menajer olarak getirilmesine de karşı koyabilseydin keşke işte o zaman gönüllerde taht kurardın!..
Sen bilmezsin bizimkiler, koşulsuz okeycilerle çalışmaktan haz duyarlar. Ne de olsa genetik miras meselesi!
Yerel gazetelerden biri ''Fire yok'' manşetini atarken, sevgili Serkan Köse ''BÖYLE GİTMEZ!'' diye feryat ederek, bence isabetli davranmış...
Ne demek fire yok...
Kızılcahamam kafilesinin en büyük fire ve fiyaskosu yönetici takımı değil mi?
Şahsen Kızılcahamam kampındaki gençler için üzülüyorum.
Henüz 19 yaşında kulüpten adeta kaçarak giden Mustafa Pektemek ve geridekiler bir konuşabilse bunların sokağa çıkacak halleri kalmaz!..
Neyse; daha bir sezon önce bana ''Takımı yaparken kağıda önce Şaban'ın adını yazıyorum hocam'' diyen Özkara; Mecbur kalmadıkça bu çocuklara yer vermekten köşe bucak kaçarken, şimdilerin tam yetkili menajeri arkadaş, kendisinin tam yetkili akıl hocalığını yapıyordu.
Anlaşılan gençler yöneticilere ''Biz Çağdaş abimizi isteriz...'' diye baskı kurdular! Onlarda tam yetki verip, “Alın size Çağdaş bir atama” deyip takımın tepesine kondurdular!..
Gelelim Kalpar hoca'ya...
Peşin yargıyla yazılmış bir iki köşe yazısıyla yargısız infazı istenen Kalpar hoca, gençlerle zor şartlarda çalışmayı seven ve bunu antrenörlük yaşamında çok kez yaşamış deneyimli bir antrenör.
Ancak sanırım o da, şu an burnunun ucunu görecek durumda değil. Doğrusu, bir gün sonrasını görecek güvencesi olmadan emek harcıyor. En azından bunun taktir edilmesi gerekir.
Allah, babaları dışında söylenecek sözleri kalmamış insanlarla çalışmaktan antrenörleri korusun. Ama; en çok da Kalpar hocayı korusun!..
Şimdi yöneticisinden malzemecisine, bu takımdan umudunu kesmiş ne kadar adam kaldıysa bir arada dağ tepe orman, bayır nereye koştuklarını bilmeden ter akıtıyorken,''Hadi oturup elde kalanlardan bir takım yapalım'' demeye doğrusu benim elim varmıyor.
Kaleye MAYONEZ'e döndürülen Martinez'i yazsak, inanın genç Cüneyt ve Kerem'e ayıp etmiş oluruz. Zaten Bora'nın da ne olacağı henüz meçhul. Gidecek mi kalacak mı, kalırsa ne olur Allah bilir.
Mustafa ve Hüseyin'in tranfer parasını borçlara harcadıklarını söyleyen yönetici takımı, Martinez'i de bir ihtimal satarsa; onun parasıyla da geride kalan fakir fukaraya olan borçları öderler artık.
Önceki sezon ''4 milyon Euro veren Martinez'i alır''diyen basın sözcüsü Halit Evin, Martinez'i Hendekspor'lu yaparsa şaşmayın!!!
Geri dörtlüde şu an kim oynarsa oynasın, bence farketmez. Ama en iyisi yine de gençlere şans tanımak olmalı.. Geçen sezon en iyileriyle bir ton gol yemişken, gençlere şans tanımak bence kötünün iyisi bir seçim olur...
Ama gençleri kamp sonrası yiyeceklerini belirterek yine de şunları söyliyeyim.
Yaşar-Hamza-Serkan'ın oynayacakları futboldan fazla beklenecek bir şey yok. Sıksan sıksan sinekten bu kadar yağ çıkar, gerisi hikaye.
Açın geçen sezondan yazılanları bir okuyun.Oraya buraya yırtınan Volkan'dan ve diğerlerinin fiyaskolarından başka okunacak fazla bir şey bulamazsınız.
Nedim Kurtiç hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
