Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
İşadamı Canip Kaya neden ağladı?
Çarşamba, 01 Temmuz 2009

Önce bir yerel gazetede ve ardından bizim gazete de dahil olmak üzere bütün gazetelerde çıkan bir haber...

Neydi o haber?

"APEK davasında şok gelişme...

Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi (APEK) davasında Yargıtay yerel mahkemenin verdiği kararı onadı. Bu onamayla beraber ‘görevi kötüye kullandığı' iddiasıyla dönemin yöneticileri Mehmet Çelik, Canip Kaya, Gıyasettin İğde ile Hikmet Karabayır'ın 2.2 yıl hapis cezası onanmış oldu.

Eski başkan Ayhan Alişan ise ‘görevi kötüye kullanmak ve zimmet' iddiasıyla tekrar yargılanacak."

Haber buydu...

Bu haber sonrasında arkadaşımız Levent Eriş'e haberin detaylarını öğrenmesi için görev verdim. Eriş de önce Ayhan Alişan'ı aradı. Telefona çıkan kişi, "Ben Alişan'ın şoförüyüm. Aradığınızı söylerim. Sizi arar" dedi. Ama Sayın Alişan sağ olsun aramadı.

Eriş bu kez eski yönetici Hikmet Karabayır'ı aradı. Karabayır arkadaşımıza, "Aaaa... Öyle mi? Böyle bir haberden benim haberim yok" dedi. Pazar günü Eriş, Sayın Karabayır'ı aradığında ise saat galiba 16.00 sıralarıydı.

Daha sonra konunun muhataplarından iş adamı Kaya'yı aradık… Ama kendisine ulaşamadık. Biz de diğer gazeteler gibi yerel gazetede çıkan habere sadık kalarak haberi girdik. Eğer ortada yanlış bir haber varsa bu bir tek haberi ilk yayınlayan gazetenin değil. Ondan alıntı yapan bizlerin de hatasıdır. Öyle, "O gazete yayınladı. Biz de ondan alıntı yaptık" geyiklerine milletin karnı tok. Gazeteciysen araştırıp gireceksin.

Bu haber sonrasında Canip Kaya beni aradı ve haberden dolayı ne kadar üzüldüğünü belirtti. Show TV Sakarya Muhabiri Nurettin Eryılmaz ile beraber Kaya'yı ziyaret ettik. İş adamı Canip Kaya gerçekten çok üzülmüştü.

Neden?

Sayfa 1 ve 6'da haberi geniş şekilde verdik. Kaya diyor ki, "Cumalı ben bu kentte bir iş adamıyım. Ticari bağlantılarım var. Kariyerim var. Nereye geldiysek tırnaklarımızla geldik. Yurt çapında 250 bayim var. Dostlarım var. Onurum var. Hepsinden önemlisi de bir ailem var. Cumhuriyet Savcılığı'nın hazırladığı iddianameyi, Yargıtay onadı gibi göstermek ve haber yapmak ne kadar doğru" diyor.

Kaya, "Biz Yargıtay'da bir kez daha duruşmaya çıkacağız; bir kez daha yargılanacağız. Savcılık bizim için görüş bildirmiş. Kesin bir şey yok. Belge yok. Ama bizi suçlu gibi kamuoyuna sunmak sizce etik midir? Sizce habercilik midir? Bu kentte yıllardır yatırım yaptım. Baba ocağı haricinde hepsini satıp bu kentten gideceğim. Bütün mallarım satılıktır" derken gözlerinden boncuk gibi yaş dökülüyordu...

Sinirleri bozuk olan bir iş adamı ve ailesinin üzüntüsünü içine sindiremeyen bir baba, karşımda hüngür hüngür ağlıyordu. Sakın ağlayışını yanlış algılamayın. O gözyaşları duygu yoğunluğu ile döküldü. Bir baba olarak onu iyi anlıyorum.

Meslektaşlarımın yaptığı haber ‘doğru mu, yanlış mı' tartışmasına girmiyorum... Herhalde onlar da bugün ellerinde bir belge varsa bizimle paylaşacaklardır. Eğer bir belge yoksa ismi geçenlerden yapılan yanlışlıktan dolayı özür dileyeceklerdir.

En azından ben öyle düşünüyorum.

Taşra kent ne zaman ‘marka kent' olur?

Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri Mustafa İsen, ‘Marka Kent Sakarya' projesinden çekilmiş. Sakarya'nın turizm ve tarihi zenginliklerinin oluşması için çalıştıklarını anımsatan Sayın İsen, "Bu projede görevimi doldurdum. Bu görevi Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) yapacak" demiş

Ne güzel...

Bir marka kent yalellisi tutturun. Sonra kent marka değil, taşra kent olunca, "Ben bu işte görevimi doldurdum" deyin ve kenara çekilin.

İyi ama ‘Marka Kent' noktasında Sakarya'da ne kadar yol aldınız ki, kenara çekiliyorsunuz? Markalaşma noktasında ne oldu ki siz misyonunuzu tamamlıyorsunuz?

Daha sorayım mı? Yoksa yeter mi?

Heee...

Hazır konu marka kentten açılmışken aklıma geldi.

Bu Marka Kent Projesi'nde Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da hayli iddialı... Halen de iddiasını kaybetmiş değil. İlle de "Marka kent olacağız" diyor.

Tabiii markadan konu açılınca eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ı da unutmamak gerek. Sayın Duran bu kente 'Marka sihirbazı' bile getirmişti...

Bütün bu beyler bu kenti marka kent yapamadı. Şimdi nöbeti SATSO aldı. Hani asli görevinin sanayicileri ekonomik krizden kurtarmak olduğunu unutup, Kırkpınar Sanat Akşamları'nda sanat ve sanatçıya destek veren SATSO...

Neyse...

Şimdi nöbeti yeni alan beylerin moralini bozmayalım...

Bakalım taşra kentten, marka kente kaç nöbet sonra ulaşacağız...

Benim ömrüm yetmez de, bari benim oğlum görsee...

Belki de torunlarım görür...


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım