|
Bir yılı daha geride bırakıyoruz. Herkes kendi penceresinden geride kalan yılın değerlendirmesini yapacaktır elbette. Sakaryaspor için 2009 nasıl geçti?
Bir önceki yıl başlayan düşüşün ardından kendimizi tarihimizde ilk kez 2. Lig B Kategorisi’nde bulduk. Aslında sonumuzun böyle olacağı belli olmasına rağmen yalandan umutlanarak, Bank Asya’da kalacağımızı düşündük. Düşünmek istedik. Kendimizi kandırmak, Sakaryaspor’a bu rezilliği yakıştırmak istemediğimizden olsa gerek.
Takımı küme düşürenler zeytinyağı misali su üstüne çıkmayı başardılar. Bizi rezil edenler istifa ederek, takımın ortada kalacağı ve kendilerine yalvaracağımızı beklediler. Ama olmadı. Başka birileri yönetime talip olduklarını duyurdular. Yer yerinden oynadı. Karşılıklı salvolar ve saldırıların ardından yeni bir yönetimle girdik yeni sezona. Unutmamak lazım tarafsız olması gereken Divan Kurulu, taraflardan daha çok taraf olarak çalışmalarını sürdürdü. Yeni birileri görev almasın diye ellerinden geleni yaptılar. Bu da yeni yöneticilerin acemiliğiydi. Oraya müdahale edememek.
Bir önceki yöneticilerin kovduğu, kovarken keyif aldığı oyuncuların dosyası karşımızda çakı gibi dikilirken, yeni yöneticiler kafalarına göre takıldılar. Oradan buradan oyuncular alındı takıma. Sözleşmesi devam edenlerle kimse ilgilenmedi. Sezon öncesi kamplar yapıldı ve şampiyonluk söylemleriyle hazırlıklar yapıldı. Yönetenlere göre sürpriz, bizlere göre gerçeklerle yüzleşme zamanı. TFF “gidenlerle sorununuzu çözmeden size yeni lisans yok” dedi.
Kamptan kovduğumuz oyunculara “sizler bizim evladımızsınız” diyerek lige girdik. Mecburiyetten. Önce çocuklara “gidin başınızın çaresine bakın”, ardından “biz ettik siz etmeyin” yalvarması.
“Misafir oluruz” denen ligde tutunmak adına hamle üstüne hamleler yapıldı. Önce Özcan hoca ardından yardımcısı Sadun Hoşbay şanslarını denedi. Olmadı. Ligin dibinden kurtulamadık. Ardından Engin Korukır dönemi ve umutlanmalar başladı. Ligde kalma adına.
Saha sonuçlarına bakıldığında özetle yaşananlar bunlar. Aslında bir türlü maçlara odaklanamadık. Kafamızda hep geçmişin kirlettiği dosyalar vardı. Ne zaman temizlenir bu dosya krizi. TFF’nin elindeki dosyaları çözmenin iki yolu vardı. Ya bastıracaksın parayı olacak bitecek. Bunun olması için mangalda kül bırakmadan atanların elini cebine atması gerekiyordu. Bu olmadı. Para kolay kazanılmıyor. “Niye verelim” dediler. Öyleyse geriye tek seçenek uzlaşı yolu kaldı. Belediye döneminin yöneticisi Rahmi Şengül’ün önderliğinde oyuncularla görüşüldü. Dosyaların büyük bölümü çözüme kavuştu. Umarım yeni yıla girmeden şu dosya krizinden kurtulmuş oluruz.
Sakaryaspor’un dernekleşme sürecine bakıldığında göreve gelenlerin burayı ağlama duvarı olarak kullandığını görüyoruz. Belediyeler söz verip, kapıları kapatıyor. Öyleyse bu takım nasıl düzlüğe çıkacak.
Birkaç gün sonra merhaba diyeceğimiz 2010 yılında temennilerimiz elbette, sağlık ve esenlikten yana olacak. Ancak şehrimizin simgesi Sakaryaspor’un daha iyi yerlere gelmesi için daha fazla icraat daha az temenni dilekleri gerekmekte. Yani temenninin ötesine geçilmesi gerekiyor artık.
Belki yeni yılla birlikte yöneticiler, ağlanmayı bırakıp iş yapmaya karar verirler. Kendi çıkarlarını değil görev aldıkları kurumun çıkarlarını ön plana çıkarırlar. Yaptıkları icraatlarda vicdanlarının sesine yer verirler.
Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere daha fazla gerçekçi davranır. Gercekten şehir ve şehrin takımına yarar sağlayacak adımlar atarlar. Kimbilir belki de Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli verdiği sözün fazlasını yapar.
Yeni yıla girmeye hazırlandığımız günlerde karamsarlığı bırakıp iyi düşünmemiz gerek. İyi düşünelim ki iyi olsun. Sakaryaspor’a zarar verenler Atatürk Stadı’na gelmeme kararı alır. Varlıkları tartışılan vekiller ağırlıklarını ortaya koyup, ciddi katkı verirler şehir ve şehrin takımına. Ne bileyim dün satanlar bugün kahraman ilan edilmezler bundan sonra. En önemlisi yeni yılla birlikte edeceğimiz küfrü hak edecek belediye başkanlarımız olur. Şimdi küfür bile etme gereği duymadığımız isimler, belki alkışlarımızı hak ederler.
Kimbilir belkide Sakaryaspor Klasman Grubu’ndan play-off oynama hakkını elde eder. Ve yeniden Bank Asya’ya döneriz.
Yeni yıl hepimize sağlık, esenlik ve mutluluk getirsin.
Güven Hasbaş hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
