Yazımın başında Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş. (SEDAŞ) Genel Müdürü Yunus Bekircan'a peşinen teşekkür edeyim. Sonra zaman ve fırsat bulamam.

Evet...

Çevre yolunun Kuzey Terminali ile Ozanlar arasında bulunan ve günlerdir yanmayan aydınlatma lambalarını anında yaptıran Genel Müdür Yunus Bekircan'a şahsım ve Tekeler, Ozanlar ve çevre sakinleri adına teşekkür ederim...

Şimdi gelelim şu beceriksizler ordusuna...

Pancar Çevre yolu olarakta bilinen Çevre yolunun Kuzey Terminali ile Ozanlar arasında bulunan kısmında 8 aydır aydınlatma lambaları bir yanıyor, bir yanmıyor. Ana cadde üzerindeki aydınlatma lambaları yanmadığı için çevre esnafı ve vatandaşlar her seferinde SEDAŞ arıza servisine telefonla arızayı bildiriyorlar.

SEDAŞ' ın çok bilmiş arıza servisi ise;" Ekibimizin bir işi var. İşimiz bitsin gereken yapılacaktır " diyor. Sonra 5 hatta 6 gün ana caddede aydınlatma lambaları yanmıyor. Halk telefona sarılıyor ama her seferinde cevap aynı," Ekibimizin bir işi var. İşimiz bitsin, gereken yapılacaktır "

Dikkat edin...

Bu tam 8 aydır böyle ve ne yazık ki; şu meşhur arıza servisinin işi bir türlü bitmiyor.

Diyelim meşhur arıza servisinin işi bitti ve 6 gün sonra ekibi gönderdi. İnanın bu lambalar en fazla 10 gün yanıyor. Sonra yine aynı olaylar zinciri sil baştan devam ediyor.

Kendi evimde çevre yolunda olduğu için zaman zaman ben de meşhur arıza servisini arıyorum. Önce güvenliğimiz için konuşmalarımızın band kaydına alındığı bildiren bir tele sekreter çıkıyor karşınıza...

Sonra derdinizi anlatıyorsunuz.

Sonra mı!.. Bekle bahar gelecek taze otlar çıkacak...

Bu arada bir kaç kez ' SEDAŞ'a yakışmıyor... Halk dertli ' gibi sıkıntıları dile getiren yazılarda yazdık. Hiç birinde SEDAŞ bu ayıbına son vermedi. Aksine geçen Kasım ayında yazdığım yazının ardından bir gün sonra gazetemizin elektriğini kestiler.

Yani bize göz dağı verdiler.

Hale bak...

Özelleşmesiyle beraber SEDAŞ anlaşılan işi kabadayılığa vurmuş. Yazarsan elektriğini keseriz haaa... Aslında ' haaa ' sı fazla... Gelip kestiler zaten... Aslında bu yıldırma ve baskı politikasına bizler alışığız.

2002 yılında kar nedeniyle günlerce elektriksiz kalan Sakarya'nın ulusal kanallarda haberini yaptım diye elektriğimi gelip kestiler. Gerekçe ne biliyor musunuz? Elektrik saatim evin içinde imiş. kanun gereği evin dışında olması lazımmış... Sakarya'da binlerce abonenin elektrik saati evin içinde iken, ulusal basında yaptığım haberden bir gün sonra elektriğimi elektrik saati evin içinde diye kesiyorlar.

Yersen...

Yemedik.

Bir haber daha yaptık ve özür dilediler.

Kafanız her takıldığı veya yaptığınız hatayı gündeme getiren insanların elektriğini kesmek yerine işinizi adam gibi yapın. Basit bir aydınlatma hatasını 8 aydır düzeltemeyen beceriksizler ordusunu bence bir kez daha hizmet içi eğitim kursundan geçirin.

Önce gece ben cep telefonundan Genel Müdür Bekircan' a ulaştım. Soruyorum şimdi size...

Kaç kişi genel müdüre ulaşıp derdini anlatabilir?

Halktan gelen şikayetleri neden zamanında dikkatte almıyorsunuz?

Her arızı için genel müdürü arayacaksak, arıza servisi ne iş yapar?

Son sözüm ise SEDAŞ Basın Halkla İlişkiler Sorumlusu Ayhan Erkovan'a...

SEDAŞ'ın hakkında iki satır yazı yazdığımız zaman kıyameti kopartan sayın Erkovan' la bu aydınlatma sorununu 10 kere konuştuk. Ama bir çare bulamadı. Ayrıca bir sorun olduğu zaman ' Beni ara Cumalı ' diyen sayın Erkovan'ı iki gün arka arkaya aramama rağmen telefonuna bile bakmadı. Meşgul olduğunu kabul etsek bile geriye dönmedi.

Eyyy gidi Erkovan eyyyyy...

Sakın biii daha bana ' Sıkıntı olur beni ara, arkadaşlarımız gereğini yapar ' geyiği yapma...

Ben göreceğimi gördüm...

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum