Sabah abah dalgın bir şekilde gazeteye gelirken, Orhan Cami sinyalizasyon ışıklarında durdum. Dalgın dalgın etrafa bakarken Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli'nin afişine gözüm takıldı.
Bir yandan afişe bakıyorum, bir yandan yerel seçimleri düşünüyorum.
Öyle yaa, yerel seçimler geldi. Seçim öncesinde herkesi bir telaş ve heyecan sarar.
Seçildikten sonra kendilerini yayan, yan gelip yatan, burnundan kıl aldırmayan, kalıcı eserlere imza atmaktan uzak, günü kurtaran başkanlar seçimle birlikte harekete geçer.
Halka, basına, esnafa, fakir ve fukaraya herkese şirin gözükmek için yollara çıkar.
Bir bakarsınız ki 4 yıl boyunca sokakta bile göremediğiniz bizim başkanlar, sabahın köründe esnaf gezisine çıkmış.
Ya da falanca bir işyerinin açılış kurdelesini kesiyor.
Çük kadar dükkan bile açılsa, bu başkanlar hemen orada beliriverirler.
Sahte gülücükler...
Sahte ilgi göstermeler...
Sahte samimiyetler...
Sahte, "Biz sizin için varız" numaraları...
Sahte, "Biz kibirli değiliz" ayakları...
Yemezler canım...
En azından milleti bilmem ama ben yemem...
Çünkü bu millet bazen bu numaraları yiyiyor.
Kırmızı ışıkta aklımdan bunlar su gibi akıp geçerken, diğer yandan afişine baktığım Başkan Dişli'nin seçimlerdeki şansı aklıma düştü.
Başkan Dişli, bu seçimlerde ne kadar şanslı veya şanssız?..
Bence başkanın şansı yüksek...
Niye?..
Başkan Dişli’nin en büyük şansı, Adapazarı'na kaliteli ve ucuz konutları sunması oldu. Bazılarının dediği gibi; "Dişli bir tek yeraltı tuvaleti yaptırdı" sözüne katılmıyorum. Çünkü modern pazaryerleri, yine çok fonksiyonlu çocuk ve kondiksiyon parkları, düğün salonu, kültür sarayı, özürlüler için yaptığı çalışmalar ve daha diğer çalışmaları var.
Başkan Dişli, seçildiği günden bu güne kadar sabah saat 05.00’de çalışmaya başlayıp, gece yarılarına kadar çalıştı. Başkan çalışırken ekibi de çalıştı.
Ama başkanın bence en büyük özelliği insana ve bu kentte verdiği değerdir.
Evet... Başkan Dişli bu kente öylesine değer veriyor ki, koltuğunu düşünmeden birilerine bile dikilebiliyor.
Başkan insanları öylesine seviyor ve iyi bir diyalog kuruyor ki, gittiği yerlerde milletin onu kucaklamasından geceleri neredeyse sırtı ağrıyor. Bence bu işin sırrını birileri Dişli'den öğrensin.
Kırmızı ışıkta bunları düşünürken, bazıları başkanı iyi yalamışsın da diyebilir. Böyle düşünenlere tek sözüm...
Yazdıklarımı okuyun. Neresinde abartı varsa bana söyleyin. Eksiği var fazlası yok...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|