Sakaryaspor’un içinde bulunduğu durumu tam olarak özetler mi bilmiyorum ama bence iyi aile kızı kötü yola düşürülmüş durumda. Bu düşünceyi aktaran başka yazılarda yazıldı öncelerden.
Takımın içinde bulunduğu ekonomik durumu başka türlü özetlemek mümkün değil. Hele ekonomik sıkıntıdan kurtulması için ilgililerin ilgisiz kalması hiç kabul edilir değil. Devlete olan borçların yapılandırılması için kimsenin kılını kıpırdattığı yok. Oysa en büyük meselemiz bu.
Kısaca hatırlayalım takımı bu hallere kimler düşürdü? Ya da kısa geçmişine bakarak kimler rol aldı çöküşte?
A.Ş modelinden sonra oldu ne olduysa. Onun öncesinde öyle ya da böyle dönüyordu çark. Sakaryaspor’un satılmasıyla başlayan süreçte aktif rol oynayanından bugüne kadar kimler rol aldı bu duruma gelinmesinde. Kimleri tecavüzcü olarak saymalıyız? Takımın satılması için en aktif rollerden birini oynayan Sabri Küçük mü? Yoksa Sakaryaspor’u şehre kazandırması için baskı gören ve yanlış isimlerin yönetimde görev almasını sağlayan Aziz Duran mı? Ya da takım halkın malı olmalı diyerek ortaya çıkanlar mı? Sakaryaspor’un halkın olmasında bir sıkıntı yok. O dönemde ortaya çıkıp poz verenlerin geride durmasında sıkıntı var sanırım. Mesela Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli’yi maçlarda bile göremez olduk. Acaba iyi aile kızını kandıranlardan birisi de Dişli mi? Yoksa siyaseten istediğini alamadığı için tavır mı yapıyor?
Sakaryaspor’un hisselerinin çoğunluğu derneğe devredildikten sonra başkan olarak görev alan Bülent Yılmaz ve ekibinin hoyratça harcadığı oyuncuların ahımı tuttu. Bank Asya’dan düşerken bile alkış tutanlar mı ya da sessiz kalan bizler mi suçluyuz?
Valla bu saatte suçlu aramak veya suçluyu bulmak bize bir şey kazandırmayacak. Bu kesin ve net. Ama bu süreçte birilerinin bu rezilliğe son vermesi şart. Futbolcu tarlası diye övündüğümüz Sakaryaspor dışa kapalı. İsteyen gidebilir ama kimse gelemez.
Bu durumdan kurtulmak lazım. Nasıl kurtulacağımız da belli. Ama sorumluluk sahibi insanlar sorumsuzca davranıyor. Ortada yapılandırılması gereken borçlar var. Herkes kaçıyor. Yönetimde görev alacak isimlerin bu işe kalkışmayacakları da biliniyor. 84 ay taksit ödenecek ama o kadar süre aynı yönetim görevde kalmaz.
Zeki Toçoğlu yönetimindeki belediyenin de ortak olduğu Sakaryaspor’un borçlarını yapılandırması şart. Otopark gelirlerine küçük katkı yapacak ve yapılandırmaya gidecek. Bunun başka çaresi yok.
Devlete olan borçları yapılandırmazsak Zeki Toçoğlu’nu da suçlular arasında değerlendirmek kaçınılmaz olacak. Zeki başkan sporu seven olarak tanınır. Ama göremedik sporu sevdiğini…
Güven Hasbaş hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|