Akyel: Şeker yangını sabotaj olabilir! |
Cumartesi, 02 Haziran 2012 | |||||||
Akyel’den şok iddia: “Şeker yangını sabotaj olabilir!” APEK genel kurul seçimlerinde yönetim kurulu başkanlığına aday olan, seçimi kaybeden ancak, fabrikanın satışına izin vermeyen Nuri Akyel, Adapazarı Şeker Fabrikası’nda çıkan yangında sabotaj ihtimali olduğunu öne sürdü. Akyel, olağanüstü kongreye birkaç gün kala fabrikada meydana gelen yangının kafalarda bazı soru işaretleri yarattığını iddia ederek, sabotaj ihtimali üzerinde durulmasını istedi. Akyel “Acaba arşiv bölümünde mi yangın çıktı? İmha edilmek veya kaybedilmek istenen evraklar mı var? Sabotaj mı sözkonusu? Bunlar açığa çıkarılmalı, yangının çıkış sebebi ve meydana gelen zarar kamuoyuna açıklanmalıdır” dedi.
“21 Nisan 2012 tarihinde gerçekleştirilen APEK genel kurulunda 10 ncu madde tartışmalı ve sıkıntılı geçmişti. Bu madde yönetim tarafından geri çekilmişti. Mevcut başkan Ahmet Aya “bu fabrika sonsuza kadar Adapazarı’nda kalacaktır, ben köylünün istemediği hiçbir şey yapmam” demişti. Çiftçiler tepki gösterince 10 ncu madde geri çekilmişti. Aradan 1 ay geçtikten sonra yeni bir kongre önümüze geldi. Bu kongre 6 maddelik bir kongre gibi görünse de, ilk dört madde divan teşekkülüne ilişkin. Oysa asıl ve tek bir madde var, o da yine satış yetkisi istenmesi…Bir ayda neler oldu, neler değişti bunları çiftçiler merak ediyor. Ahmet Aya’nın açıklamalarını hayretlerle okuyoruz. Diyor ki “bu fabrikayı satarsak kooperatifimiz kurtulmuş olacak…” Buna köydeki çocuklar bile güler. 7 yıldır bu fabrikanın başında olan bir yönetim kurulu başkanı fabrikayı yürütememiş, bir yere getirememiş, aksine borçlandırmış, şimdi satıyor ve buna kılıf olarak da “kooperatifi kurtaracağım” gibi sözler söylüyor, aynı şekilde basını meşgul ediyor. “Bugün fabrikayı satan, yarın kooperatifi satar” Şimdi soruyorum, bugün fabrikayı satan yönetim acaba iki yıl sonra neyi satacak? Bugün fabrikayı satmaya kalkan yönetim, yarın kooperatifi satmak zorunda kalacak. Kendi yalanlarını, kendi beceriksizliklerini örtbas etmeye çalışıyorlar. Bu işi beceremediler, yüzlerine, gözlerine bulaştırdılar. 150 trilyon borç karşılığında 600 trilyonluk yeri veriyorlar. Bunun hesabını nasıl verecekler? Kendilerine ne gibi menfaat sağlayacaklar herkes merakla bekliyor. 65 yıllık fabrika bugüne kadar hiçbir şekilde yangın felaketine ve sabotaja sahne olmamış. Bu yangın sabotaj olabilir. Saklanmak ve örtülmek istenen şeyler olduğunu düşünüyoruz. “Sandık istiyoruz” Kongre neden Pazartesi günü yapılıyor, o da ayrı bir muamma…Benim bildiğim kongreler Cumartesi veya Pazar günleri olur. Kongrenin Pazartesi günü yapılmasını da kötü niyet olarak algılıyoruz. Satış yetkisinin elle değil de, sandık usülü, zarfla yapılmasını istiyoruz. Bu isteğe ilişkin tekliflerimizi verdik, itirazımızı yaptık. Kooperatife borçlu insanlar rahat davranamıyor. Hür iradelerini özgürce kullanamıyorlar. Dilekçelerimizi verdik. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu Satış yetkisi almakla yönetim 500 trilyonluk mal varlığını 100 trilyona satma girişiminde bulunmuş olacak. Böylece durumun kamu yararına olmayacağını, çiftçilerin alınterinin heba edileceğini düşünüyoruz. Burada bu fabrika kurulsun diye dedelerimiz arazilerini hibe yoluyla bağışlamıştır. Bu şekildeki bir satışa asla müsaade etmeyeceğiz. Cumhuriyet Savcılığı’na müracaatımızı yaptık. İnşallah sonuçlarını hep birlikte göreceğiz. Başbakanlığa dilekçe, “Kayyuma devredin” Nuri Akyel, Başbakanlık makamına yazdığı şikayet dilekçesinde fabrikanın satışının engellenmesini, olağanüstü kongrenin iptalini ve fabrikanın kayyuma devredilmesini istedi. Akyel’in Başbakanlığa yazdığı dilekçede aynen şu ifadeler kullanıldı: “APEK’in elinde olan Adapazarı merkezdeki 600 dönümlük kıymetli yer çok düşük bir bedelle satılmak istenmektedir. Bu satışı engellemek için yasal ve idari yollara müracaatlarımız vardır. Ancak yasal süreler sebebiyle dava geç tecelli etmektedir. Mevcut yönetimdeki şahıslar hakkında epeyce bir dava bulunmaktadır. Bu davalar usülsüzlük ve zimmet davaları şeklinde devam etmektedir. “Şeffaf yönetime devrini istiyoruz” Kooperatif Kanununun boşluklarından faydalanarak bir ay evvel reddedilen madde için 1 ay sonra olağanüstü yolla ve Pazartesi günü yapılacak bir kongreyle çiftçilerimize yapılan baskılarla satış yetkisi istenmektedir. Fabrikanın satışının dışında başka yollar olduğunu biliyoruz. Buranın acilen bir kayyuma devri yapılarak alacak ve borç durumunun sağlıklı bir şekilde ortaya çıkarılması ve bununla birlikte demokratik ve şeffaf olan yeni bir yönetime devri tüm çiftçilerimizin ve bölge insanımızın hayrına olacaktır. Haberler hakkındaki diğer yazılar
Yorum Yaz
|