Sakarya Nehri ilaçlarla kirlendi... Kuraklık yaşayan İstanbul’a su verilen Sakarya Nehri ile ilgili bir araştırma, nehrin klorlu tarım ilaçlarıyla kirlendiğini ortaya çıkardı. Sazan ve gümüş havuz balıkları üzerinde yapılan çalışmada, klorlu tarım ilacı kalıntıları tespit edildi
Eskişehir’den doğan, Sakarya’nın Karasu ilçesinde Karadeniz ile buluşan 824 kilometre uzunluğundaki Sakarya Nehri’ndeki klorlu tarım ilaçları (organoklorlu pestisitler) bir araştırmaya konu oldu. Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı’nda öğrenim gören bir öğrencinin yaptığı yüksek lisans çalışmasında, Yukarı Sakarya Havzası’nda yaşayan sazan ve gümüş havuz balıkları incelendi. Sonbahar, kış, ilkbahar ve yaz mevsiminde balık örnekleri alındı. Örneklerin kas dokularında 17 farklı türdeki klorlu tarım ilacı kalıntısı tek tek araştırıldı.
SAĞLIK
Çalışmada, insan sağlığına zararlı olan; bu yüzden de Avrupa Birliği direktiflerinde balıklarda varlıkları istenmeyen kalıntılar tespit edildi. Uluslararası olarak kısıtlanan ve çevredeki kalıntılarının azaltılması hedeflenen çok tehlikeli 12 adet kalıcı organik kirleticiden DDT, Aldrin, Dieldrin, Endrine rastlanıldı. Kalıntıların Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü Avrupa Birliği’ne uyum çerçevesinde izin verilen maksimum limitlerin altında olduğu belirlendi.
KANSEROJEN
Topraktaki kirleticiler üzerine araştırmalar yapan SAÜ Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet İşleyen, KOK olarak bilinen pestisitlerin kullanımının ve satımının yıllar önce yasaklandığını belirtti. Çok zehirli böcek öldürücü olan DDT’nin Türkiyede 1984-1985 yıllarında yasaklandığına dikkat çeken İşleyen, sözlerini şöyle sürdürdü: Bu kirleticilerin hepsinin kanserojen etkisinin olduğu biliniyor. Toprağa veya çevreye atılan DDT, zamanla topraklarla beraber nehir veya göle taşınabilir. Buradan da mikro canlılardan balık veya diğer büyük canlıların yapısına besin zinciri ile geçebilir. DDT ve metabolik ürünleri, toprağın organik kısmına veya canlının yağ dokusuna bağlanır ve buradan bunları gidermek çok zordur. Toprakta 60-70 yıl yarılanma ömrü olan ve uzun süre kalan kanserojen bir kirletici ve gıda zinciri ile besinlerde birikme potansiyeline sahip. Bu tür kirleticiler kanserojen. Sinir sistemini bozucu etkilerinin de olduğu bilinmektedir. Haberler hakkındaki diğer yazılar
|