Grev sözcüğünü uzun zamandır unutmuştum. Hatta kaleme bile almamıştım. Çünkü böyle bir ortam olmadı. Ufak tefek bazı greve yönelik hareketler olsa da dün 4 bin kişiyi kapsayacak anlamda grev ortamı doğmadı.
Ama o sıkıntılı ve gergin süreç dün başladı.
Lastik sektöründe çalışan 4 bin kişinin dün çıktığı grevden bahsediyorum. Lastik sektörünün yüzde 95’i dün itibariyle greve çıktı.
Goodyear Sakarya'da çalışan 750 işçi ve İzmit'te bulunan Goodyear, Pirelli ve Bridgestone fabrikalarında ise 3 bin 250 çalışan ve aile reisi hakkını arıyor.
Ekonomik şartların her geçen gün ağırlaştığı günümüzde eşi ve çocuklarına ekmek götüren 4 bin insanın greve çıkması kolay iş değildir.
Düşünün... Eve gidiyorsunuz.
Ekmek lazım...
Süt lazım...
Tüp lazım...
Makarna lazım...
Bulgur lazım...
Lazım oğlu lazım... Elini cebine atıyorsun beş kuruş yok.
Ay sonu ise başka bir sancı sizi bekliyor...
Elektrik...
Su...
Telefon...
Doğalgaz...
Kredi kartı...
Taksitler...
Ve diğer harcamalar için para lazım... Ev reisi olduğunuza göre bütün bu harcamaları siz yapıyorsunuz. Grevin başında bankadaki birikimlerden bakkala hesap açarak, kredi kartı ve Almanya'daki kayınçonuzdan borç alarak idare edebilirsiniz. Ama sonra ne yapacaksınız? Günler günleri kovalarken, çığ gibi büyüyen borçlanmaya kim dayanabilir.
Dün, fabrika kapısının önündeydim. Lastik-İş Sakarya Şube Başkanı İsmail Öztürk ile NTV televizyonu için röportaj yaptık. Grev kararını 8 Mayıs'ta aldıklarını hatırlatan Öztürk, fabrika yöneticileriyle yaptıkları görüşmelerden bir sonuç alınamaması üzerine grev kararı aldıklarını vurguladı.
Öztürk, "29 Mayıs gecesi, Kocaeli Kartepe'de bulunan bir otelde işverenlerle toplantı gerçekleştirdik. Toplantıda norm maddeler olarak dillendirdiğimiz ve bizim için kırmızı çizgi olan uygulamaların kesinlikle toplu iş sözleşmelerinin içinde olmamasını istedik. Ücret konusunda bize enflasyon oranında artış teklif ettiler. Biz ise ilk altı ay için yüzde 12'lik artış, ikinci ve üçüncü altı aylık dönem içinde enflasyon oranında artış talep ettik. Sabaha kadar süren toplantı sonunda bir uzlaşma sağlayamadık."
"İşverenlerle yaptığımız toplantıdan çıkan sonucu arkadaşlarımızla paylaştık. Sendikamızda, 'Söz ve karar tabanındır' ilkesine dayanarak arkadaşlarımızla paylaştığımız durumu oylamaya sunduk. Oylama neticesinde arkadaşlarımız mevcut ücretlerin bizim yaşam standartlarımızı bundan sonra sürdürecek düzeyde olmadığını dillendirerek grev uygulanması lehine oy kullandılar. Biz de bugünden itibaren grevi başlattık. Türkiye üretiminin yüzde 90'ını karşılayan Goodyear, Pirelli ve Bridgestone fabrikalarında üretim durdu. Mücadeleyi sonuna kadar götürecek gücümüz var" diye konuştu.
Tüm Emekli-Sen Başkanı Çetin Altan ise, "Biz de bu greve destek veriyoruz. Bu zor ve meşakkatli zafere giden yolda işçilerimizin yanındayız" dedi.
Sonuçta beyler...
Ekonomik sıkıntılarla her geçen gün bunalan işçi hakkını arıyor. Yıllardır ekmeğini yediği kuruluştan hakkını arayan işçinin mutlaka haklı yanları vardır. Yoksa kimse ekmeğini yediği yerin kapısının önünde grev yapmaz.
Hakkını arayan işçiye ben destek veriyorum. Bence siz de vermelisiniz.
Unutmayın... Bugün ona yarın size...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|