Sakarya'yı derinden sarsan operasyonla ilgili olarak bir çok şey söylendi, yazıldı ve çizildi…
Bugün ben operasyonun farklı bir yanını anlatacağım…
Operasyonda gözaltına alınan Vali Yardımcısı Haluk Nuri Ballı, 2006 Temmuz'unda Sakarya'ya atandıktan, çok kısa sürede geniş bir çevre edinmişti…
Mesai saati dışındaki zamanını çoğu kez Çark Mesire'de geçiriyor, orada bir çok kesimle yakın ilişki kurmaya çalışıyordu…
Ballı, görüştüğü kişilere kendisinin sıradan bir Vali Yardımcısı olmadığını belirtirken "derin bağlantıları" olduğunu ima ediyordu…
Hatta kendisine dönemin Valisi Nuri Okutan tarafından verilen bir soruşturma görevini ifa ederken " Bu şehrin istihbaratının kendisinden sorulduğunu " konuşmaya başladı…
İşte bu ifade şehri sarsan ve 31 kişinin gözaltına alındığı operasyonun başlangıcı oldu…
Ballı; bu sözü söylerken Sakarya Emniyet Müdürlüğü koltuğunda istihbarat kökenli Mustafa Aydın'ın oturduğunu unutmuştu…
Mustafa Aydın, İstihbarat Daire Başkan Vekilliği görevinden Sakarya Emniyet Müdürlüğü'ne atanmıştı ve istihbaratçılığına laf söyletmezdi…
Her seferinde istihbarattaki başarısıyla övünürdü…
Mustafa Aydın Ballı'nın " Bu şehrin istihbaratı benden sorulur" sözüne fena içerledi…
Ballı'dan bu sözü dinleyenler yememiş, içmemiş, zaman geçirmeden sözü gideceği adrese taşımışlardı…
Mustafa Aydın bir yazıyla Haluk Nuri Ballı'nın takibe alınmasını emretti…
Artık Haluk Nuri Ballı'nın attığı her adım, neredeyse aldığı her nefes izleniyordu…
Ballı kendisine aşır güvenen bir isimdi…
Bu güven nedeniyle de hata yapıyordu…
Kurduğu ilişkiler ilginçti…
SAKÇEV'de ilginç işler yapmıştı…
SAKÇEV'e araç kiralayan müteahhitle İtalya'ya geziye gidiyordu…
SAKÇEV'de keşfedilen müthiş gübre formülü (!) kendisiyle aynı operasyonda gözaltına alınan Özer Şirin, Volkan Şirin ve Özgür Balcan'ın sahibi olduğu Hamyapı firmasına satıyordu…
Formülü gazete ilanlarıyla satışa çıkartan Vali Yardımcısı Haluk Nuri Ballı günlerce gazete sayfalarında manşet olmuştu…
Bu formülü keşfeden SAKÇEV Laboratuarı'nın Genel Müdürü Gökhan O. da operasyonda gözaltına alınan isimler arasındaydı…
SAKÇEV 600 bin YTL borçla tasfiye edilmişti…
Özellikle Vali Konağı arazisiyle ilgilenmeye başladığında takip daha da önemsendi…
Bu süreçte gerçekleştirilen takipler operasyonun sinyalini vermeye başladı…
Takip sırasında elde edilen bilgiler önüne konan Vali Hüseyin Atak'ın tepesi atarken, Atak devir dosyasını bir daha görmemek üzere önünden alınmasını istiyordu…
Atak " Ben Sakarya Valisi iken, Vali Konağı arazisini kimselere vermem" diyordu…
Bu çıkış ortalığı karıştırırken takip de devam ediyordu…
Baldızlarının üzerine bir inşaat şirketi kurdurdu, yetmedi…
Bir de çevre yatırımlarıyla ilgili bir şirket kurdurdu.
Çevreden sorumlu Vali Yardımcısı olması nedeniyle bu şirket bir hayli ilginçti…
Henüz söz konusu şirketin tam olarak ne tür faaliyetlerde bulunduğu bilinmiyor…
Atatürk Spor Salonu'nun arkasında eşinin üzerine bir kafeterya açtı…
Mesai dışında hep buradaydı…
Bu arada şehirde yeni "çevre" projeleri hep gündeme geldi…
Alancuma Merası'nın moloz çöplüğüne getirilmesinden, Tekeler'deki zehirli atık depolama tesisine, pet şişelerden benzin üretimine kadar bir çok projeyle Ballı'nın adı anıldı…
Bir ara Vali olacağı söylendi…
Vali olmak isteyen kıdemli Vali Yardımcıları bile Ballı'nın yarattığı havadan etkilenip, kendisinden destek istediler…
En son Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı'na "Bakan Danışmanı" olarak gidiyordu…
Operasyon yapıldığı günlerde İçişleri Bakanlığı'ndan muvafakat alınmış, görevlendirme yazısı Enerji Bakanı Hilmi Güler'in önünde onay için bekliyordu…
…
Şirketin 7 aracı satılmış!
Bugünlerde bir çok bilgi akıyor…
Bunların hangileri doğru, hangileri yanlış, doğrulatmak zaman alıyor…
Dün de böyle bir bilgi ulaştı, ancak henüz doğrulatamadım…
İddiaya göre, Haluk Huri Ballı gözaltına alınmadan bir gün önce, yani operasyonun başladığı Perşembe günü baldızı ve eşinin ortak olduğu şirkete ait 7 aracın devrini gerçekleştirdi…
Bir başka özel bilgi daha vereyim…
Ballı, Cuma günü akşam saatlerinde bir arkadaşımın işyerine gidiyor…
Benim hakkımda atıp tutmaya başlıyor…
Bana hesap soracağını, falan söylüyor…
Bir saat kadar atıp tuttuktan sonra cep telefonu çalıyor…
Ballı'nın rengi değişiyor…
Birkaç dakika sonra oradan ayrılıyor…
Öğreniyoruz ki, Ballı Emniyet'e davet edilmiş…
Sonrasını biliyorsunuz…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Yorumlar (1) |  |
|