Sırtıma vuran Alman taraftar
Cuma, 27 Haziran 2008

Bilenler bilir. Türkiye'nin olmadığı her turnuvada tartışmasız favorim bu defa hariç, hep Almanya olmuştur. Kişisel tahminler dışında Avrupa Şampiyonası'na şiirsel lezzetler katan bir takım ve taraftarları varsa bunun Şampiyonu kesinlikle Türk Milli Takımı ve o takımı sabah akşam cadde sokak ve tribünlerde karşılıksız yürekten sevgileriyle destekleyen yüzbinlerce Türk taraftarları ve hatta aramıza kırmızı beyaz şapka, kaşkol ve formalarıyla karışan Alman ve Avusturya'lı
futbolseverlerdir. Göğsümüzü kabartan Milli Takım'mızla birlikte gönlümüzü de özlediğimiz bu görüntülerle doyurmaya çalıştık günler boyu. İnsanı donuna kadar ıslatan yağmur altında izlediğim Yarı Final Maçı; elbette kişisel futbol tarihimin en değerli anılarından biri olarak yerini aldı.
Ne Uğur Boral'ın ne de ''acaba şans yine yüzümüze mi gülüyor.''dedirten Semih'in ön direk dokunuşu'nda yaktığı umut ışığı, beni maç bitiminde önümde dikilen dev boyutlu Alman taraftarın kutlaması kadar heyecanlandırmadı desem, yeridir!..
Hemen her pozisyonda siz ekran başında nasıl nara atıp, yerlerde yuvarlandıysanız, biz de burada on binlerce insanın bir arada izlediği dev ekran karşısında aynısını yaptık ancak bir farkla..
Maç'ın başlamasıyla birlikte adamın tepesinden girip,donundan süzülen gök gürültülü sağanak yağmur, benim için bir anlamda Türkiye'nin Şampiyona'ya vedasına dair İlahi bir gözyaşı anlamı taşıyordu. İçimi durmadan yiyip bitiren o kahredici '' kötü bir şey olacak'' duygusu; Lahm'ın son dakikadaki golüyle yüreklerimizi bir yılan gibi sokarken, ilahi adalet hepimizden de öteye gidip, gecenin karanlığında sankı göz yaşlarına boğuluyordu..
Gök gürültüleriyle Viyana'yı yıkayan Tanrı; belki bir anlamda kanayan yüreklerimizi yıkamak istiyordu...
Ben özellikle Almanya karşısında bir daha bu kadar hücum eden, cesaretli ve gurur veren bir futbol'la dikilen bir Milli Takım izleyeceğimi sanmıyorum.
Diliyorum bu maç bizim kısır futbol düşüncelerimizde yeni düşünce ve atılımlara yol açacak bir etki de yaratır.'' Nasıl hücum edileceğini nasıl savunma yapılacağını nasıl futbol oynanması gerektiğini bir kere daha ama gerçekçi olarak düşünürüz. Özellikle de kendimize ve gençlerimize güven
konusunda daha cesaretli olmaya çalışırız..  
Bu nedenle ülkemize ve insanlarımıza yaşattıkarı sevinç ve gurur tablosu için başta Fatih Terim hoca olmak üzere bütün oyuncularımıza ve buraya gelmemiz için uğraş veren gelmiş geçmiş tüm spor yöneticilerimize teşekkür etmek isterim.
Hüzün veren bir son dakika ile ellerim böğrümde kalsa da istediğimiz ve düşündüğümüzden fazlasını elde ettiğimizi düşünüyorum. Hatta beklenenden de fazlası diyeceğim sanırım !
Öyle olmasaydı maçı izlerken çığlıklarımıza kıskançlık dolu gözlerle takılıp alan o dev Alman taraftar,elimi sıkmaz sırtıma ''bravo size'' anlamında pat pat diye asla vurmazdı !..
Demek ki galibiyete rağmen bizim yerimizde olmak isteyen Almanlar da var demek geliyor içimden..


Nedim Kurtiç hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum