AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli hakkında ilk ciddi iddiayı Vatan Gazetesi gündeme taşımıştı.
Gazete Tuzla'da satın aldığı bir arazinin imar değişikliğini sağlayarak büyük rant sağladığını iddia etmişti.
İddiaya göre AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi söz konusu araziyle ilgili imar değişikliğini onaylayarak arazinin değerinin katlanmasını sağlamıştı…
Önceki gün de CHP'li Kemal Kılıçdaroğlu Silivri'de alınan bir arsanın imar değişikliğinin ardından yüksek bedelle satıldığını, bu işle ilgili olarak Şaban Dişli'ye 1 milyon dolar ödenmesi yönünde protokol imzalandığını söyledi…
Kılıçdaroğlu'nun iddiasına göre yine AKP'li İstanbul Büyükşehir Belediyesi Silivri'deki arazinin imar değişikliğini onaylayarak arazinin 3 misli değerlenmesine yol açmıştı…
Şaban Dişli'nin amca oğlu Davut Dişli'nin sahibi olduğu Sırma Su da imara kapalı alanda kaçak fabrika binası inşa etti.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli devreye girdi, AKP'li Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi, Çevre Düzeni Planı'na göre yapılaşmanın yasak olduğu alanı imara açtı.
Bu olaylardaki benzer yanlar, kafalarda Şaban Dişli hakkında olumsuz bir algı oluşmasına neden oluyor…
Şaban Dişli'nin bu algıyı değiştirmesi bundan sonra biraz zor görünüyor…
***
Bu kadar suçlamanın ardından biraz da sözü savunmaya vermek gerek…
Şaban Dişli dün bir yazılı açıklama yaptı ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye gündemine taşıdığı tüm iddiaların asılsız ve iftira olduğunu belirtti.
Şaban Dişli bazı gazeteler tarafından "Rüşvetin belgesi" olarak nitelenen belgeyi şöyle tanımlıyor:
"Bu belge, daha önce ortağı olduğum Akademi Ofset A.Ş'nin bir bankadan kredi kullanabilmesi için bankaya teminat olarak bloke ettirdiğim birikimlerim nedeniyle doğabilecek muhtemel risklere karşı imzalanmış bir protokoldür. Bu belgenin iş takipçiliği veya rüşvetle uzaktan yakından hiçbir ilgisi yoktur. "
Dişli protokolün çarpıtılarak rüşvetin belgesi olarak kamuoyuna sunulduğunu bunun da şahsına ve partisine yönelik bir açık bir iftira olduğunu öne sürüyor.
Dişli açıklamasını "Bu hususta iddia ve ithamların da hepsi asılsızdır ve iftiradır." cümlesiyle bağlayıp "Şaban Dişli Ak Parti Sakarya Milletvekili "şeklinde imza altına alıyor…
***
Dişli'yle ilgili iddiaların Türkiye gündemini sarsmasının ardından bir süredir gündemde olan Şaban Dişli'nin bakanlığı da yeniden tartışma konusu olmaya başladı…
Bir çok kişi " Bakanlık da elden gitti" şeklinde yorumlar yaparken, bazı çevreler ise aksine Dişli'nin bu olayla Bakanlık şansının artacağını öne sürüyor…
Dişli'nin haksız bir saldırıya uğradığını düşünen bu çevrelere göre Başbakan Erdoğan Şaban Dişli'nin mağduriyetini görecek ve sonuç olarak O'nu Bakan yaparak moral verecek…
….
Sakaryalı kaybetti…
Pazartesi günü Büyükşehir Belediye Meclisi tarihi oturumlarından birini gerçekleştirdi…
İçme suyu havzasında kaçak olarak inşa edilen bir fabrikayı meşrulaştırmak için yasa dışı bir karar oy birliğiyle ele alındı…
O gün Meclis toplantısında çok sayıda Sakaryalı'nın hazır bulunması gerekirken, kimsecikler yoktu…
Sakaryalı içme suyu havzası imara açılırken bu kadar tepkisizdi…
İnanın meclis üyelerinin "evet" için kalkan oylarından çok, halkın tepkisizliği, ilgisizliği beni üzdü…
Çünkü Meclis üyelerinin farklı bir karar vermesini beklemiyordum…
Genel Başkan yardımcılarının isteğinin aksine hareket etmeleri mümkün değildi…
Karşı gelmek isteyenler Meclise gelmemiş, onların protestosu da imar yasağı bulunan bölgenin imara açılmasını engelleyememişti…
Ama ya halk orada olsaydı…
Evet, Sakaryalılar sularının içine edilmesine tepki gösterip, Meclis salonunu hınca hınç doldurabilseydi, o karar oradan çıkmazdı…
Meclis üyeleri " halkın tepkisini" düşünür ve ona göre oyunu kullanırdı…
Mecliste halk olmadığı ve, kendilerini gözleyenlere şirin görünmek için Sapanca Mahmudiye Bölgesi'nde dere yatağını imara açtılar…
Hem de suç işleyerek…
Şunu hiç unutmayın…
Meclis üyeleri o alanı imara açarken ne kadar suçluysalar, bu işe sessiz kalanlar bin kat daha suçludur…
Kimse "bana ne" diyerek kurtulamaz…
Pazartesi günü Büyükşehir Belediye Meclisi'nin ve Sakarya'nın tarihi için önemli bir gündü…
O gün, orada hepimizin gurur duyacağı tarihi bir karar alınabilirdi…
Olmadı…
Sakaryalı kaybetti…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|