Vali Hüseyin Atak, dün bir yanına Emniyet Müdürü Faruk Ünsal'ı, diğer yanına Jandarma Komutanı Ramazan Akça'yı alarak son günlerde gerçekleştirilen uyuşturucu operasyonlarıyla ilgili bir basın toplantısı düzenledi.
Vali Atak basın toplantısında "Huzurumuzu kimse bozamaz" derken, birden eski günlere dolu bir yolculuğa daldım…
Şehirde insanların birbirine kırdırıldığı, organize suç örgütü mensuplarıyla etkili isimlerin kolkola gezdiği günlere…
Hiç unutmuyorum…
Atatürk Bulvarı'nda dönemin en etkili siyasetçilerinden biriyle, yine dönemin en etkili mafya liderlerinden biri kol kola geziyordu…
Yine unutmadığım görüntülerden biri de Çark Caddesi'nde şehirde uyuşturucu kullandığı ve yeraltı dünyasına yakınlığı herkes tarafından bilinen bir işadamıyla, bir üst düzey bürokratın kol kola gezmesiydi…
Vali Atak konuşurken gerçekten de uyuşturucuyla, sahte parayla, silah ticaretiyle, cinayetleriyle anılan bir Sakarya geldi gözlerimin önüne…
Bugün ise her türlü yasa dışılığa karşı etkili bir mücadele kararlılıkla sürdürülüyor…
Bunda hiç kuşkusuz Vali Hüseyin Atak ve güvenlik güçlerinin tepe yönetimlerinin büyük rolü var…
Jandarma ve polis Sakarya'da artık eskiden olduğu gibi sidik yarışında değil…
İki güvenlik örgütü işbirliği içinde organize suç örgütlerine karşı aman vermiyorlar…
Ne polis, ne de jandarma hiçbir suç örgütüyle işbirliği içinde değil…
Herkes görevinin bilincinde ve görev bilinci içinde hırsıza-arsıza karşı amansız bir takip sürdürüyor…
Bu da biz Sakaryalılar tarafından mutlaka takdir edilmesi gereken bir durum…
Son 3-4 gün içinde gerçekleştirilen operasyonlara bir bakın…
Jandarma 400 kilo eroin ele geçiriyor…
Cumhuriyet tarihinin en büyük dolandırıcılık operasyonunu gerçekleştiren çeteyi çökertiyor…
Polis iki ayrı operasyonda 24 kilo eroin ele geçiriyor…
Birbiri ardına gerçekleştirilen bu operasyonlar organize suç örgütlerine karşı yönelik mücadeledeki kararlılığı göstermesi açısından çok önemli…
Bu kararlılık sürdüğü müddetçe Vali Atak'ın söylediği gibi huzurumuzu kimse bozamayacak…
Dilerim bu kararlılık da hiç bitmez...
Ceylan ile aslan
Ve bir internet gönderisi:
Her sabah bir ceylan uyanır Afrika'da.
Kafasında tek bir düşünce vardır:
En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşabilmek...
Yoksa aslana yem olacaktır.
Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da.
Kafasında tek bir düşünce vardır:
En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek...
Yoksa açlıktan ölecektir.
İster aslan, ister ceylan olun hiç önemi yok.
Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmanız gerektiğini,
Hem de bir önceki günden daha hızlı
koşuyor olmanız gerektiğini bilin...
Yaşam adlı koşuyu ne kadar güzel anlatmış Afrika atasözü,
Bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekmektedir.
Çünkü eğer aslansanız,
Ve en yavaş koşan ceylanı bir önceki gün yakalamışsanız,
Ve bugün bir ceylan yakalamak niyetindeyseniz,
Artık bilmelisiniz ki en yavaş ceylan dünkünden daha hızlıdır,
O halde düne göre hızınızı arttırmanız gerekmektedir...
Yok eğer ceylansanız
Ve henüz aslana yem olmamışsanız
Hızınızı düne göre mutlaka arttırmalısınız,
Çünkü sıra size gelmiş demektir...
Yani,
Hayat koşusunda, devam edebilmenin tek koşulu var:
Dünden daha hızlı olabilmek...
Bakın bakalım şimdi kendinize:
Ondan, şundan, bundan değil "DÜNDEN" hızlı mısınız?
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|