Cenabet gezenlerin günağı kimin? |
Perşembe, 16 Ekim 2008 | ||||||
Sabah işe geldim. Yerime oturdum ki, zınk bir telefon geldi. Telefonun diğer ucundaki kadın; " Hüseyin Cumalı siz misiniz?" diye sorunca " Evet benim" dedim.
Kimliğini açıklamayan esrarengiz kadın; "Cumalı Bey, dün gece yine içme suları kesildi. Sabah öğrendik ki yine ana su borusu patlamış. Bu borular bu yaz kaç kere patladı bilmiyorum. Bilmiyoruz. Sabah işe gideceğiz ama bir gram su yok. Sabah tuvalete girmek isteyeni var, cenabeti var " deyince hemen atıldım.
“Durrrrr” dedim...
Sular kesildi, doğru... Millet yine mağdur, doğru... Borular sürekli patlıyor, doğru... Ama milletin cenabet kalmasından banane... Sular kesik olabilir. Cenabetlere damacana ile su servisi mi yapacam?
Karşımdaki kadının benimle dalga geçtiğini düşündüm. Ya da bizim arkadaşlardan birisi benimle makara yapıyordur diye içimden geçirdim. Telefondaki kadına;" Siz benimle alay mı ediyorsunuz?" deyince fırçayı yedim; "Niye alay edeyim beyefendi. Siz gazeteci değil misiniz? Sular yok ve yıkanamadık. Cenabet, cenabet sokağa çıkıyoruz. Bunun günahı kimin? Bastığımız toprak titriyor "dedi ve yüzüme telefonu kapattı.
Bir süre düşündüm. Hatta "Banane... Kim cenabet geziyorsa gezsin. Milletin cinsel yaşantısından bana ne... Ayrıca ben Diyanet İşleri’nin fetva servisi miyim? Arasınlar fetva servisini, ‘sular yok bu günah kimin' diye sorsunlar " diye düşündüm.
Öyle yaaa...
Bu kentin bütün derdini ben mi düşünecem abi...
Her dert bitti de sıra cenabetlere mi geldi.
Ama gazetecilik ruhu insanı rahat bırakmaz. Bir kere kulağıma kar suyu kaçtı. İçimden bir ses; "Oğlum vatandaş haklı... Sonuçta gazetecisin. Seni adam bilmiş aramış, sırtını dönemezsin. Biz bu kentte ne diye bu işi yapıyoruz? Yarın bazıları yine 'Salak bu yaa... Yine egosunu tatmin ediyor' diyebilir. Olsun. Hiç değilse egomu tatmin ederken, insanlara yardımcı olayım. Hem benim egomu tatmin ettiğimi zanneden tatminsiz arkadaşlar da belki yıkanamamıştır. Malum üst katlara su geç çıkar" dedim
Kaldırdık telefonu ve Sakarya İl Müftüsü Sinan Cihan'ı aramaya karar verdik. Telefonla aradığımız Müftü Cihan; "Günümüzde bazı aksaklıklar alabilir. Adapazarı'nda suları kimse kasti kesmiyor. Dolayısıyla bu, aniden oluşan bir arıza ve ilgililer bu arızayı da onarmak için çaba sarf ediyor " deyince ben de; "Peki, ama evde yıkanacak olan suyu olmayan vatandaş cenabet gezdiğini söylüyor. Bu günah kimin" diye tekrar sordum.
Dinimizin her türlü kolaylığı olduğunu belirten Müftü Cihan;"Yani ne yapalım şimdi? Sorun patlayan borulardan kaynaklanan bir sorun. Şimdi size bu soruyu yönelten bir insana, siz neden teyemmüm diye bir şeyden haberdar olup olmadığını sormadınız? Dinimizde net bir şekilde diyor ki, 'Su olmadığı yerde teyemmüm yapın’. Yani o şekilde gezilmez. Biz zaman zaman camilerde teyemmüm ile ilgili açıklamalar yapıyoruz. Kişi su olmadığı yerlerde teyemmüm yapabilir. Ayrıca sizi bir daha ararlar ise bize yönlendirin" dedi.
Artık dün sabah cenabet olarak yollara çıkanların günahı kimin bilmem. Ben anlamam. Boruları zamanında onarmayan yetkililerin mi? Ya da evlerinde bir bidon acil abdest suyu bulundurmayan ve teyemmüm abdesti bile yapmasını bilmeyen vatandaşın mı?
Buna siz karar verin...
Bu arada, bu içme suyu boruları daha çok patlar. En iyisi siz her zaman bir bidon suyu yedekte bulundurun. Ama biz de insanlık var. Diyelim ki hiç su bulamadınız. Önemli değil. Size internetten teyemmüm nasıl yapılır ve farzlarını indirdim. Ehhh sizde artık cenabet gezmezsiniz...
TEYEMMÜMÜN FARZLARI TEYEMMÜMÜN SÜNNETLERİ TEYEMMÜM NASIL ALINIR Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
Yorum Yaz
|