Medyasız bir dünya'ya ne dersiniz?
Pazar, 20 Nisan 2008

Bugün biraz size dert yanayım. İnanın bu sıra bunaldım. Ne kadar işinizi yapsanız da hikaye... İnsanoğlu' nun menfaatine dokundunuz mu yandınız. Tavuğuna kış dediniz mi bittiniz.

Sizden adisi, sizden şerefsizi, sizden kahpesi yoktur.

Biz bunu basın olarak yaşıyoruz. Aslında siz de yaşıyorsunuzdur. Hani bir söz var ya, "Bir adamı 40 yıl sırtında taşırsın da, bir gün ayakları yere değince sizden kötüsü yok" işte onun gibi... Bırakın adamın ayaklarının yere değmesini... Biraz eğilsek millet saymaya başlıyor. 

Bakın size her gün yaşadığımız bir kaç örnek vereyim...

Adapazarı'nda yıllardır tanıdığınız biri yanlış yaptı. Hata yaptı. Bunu sen de bir gazeteci olarak kaleme aldın. İşte bittiğin andır. Tak telefon çalar; "Sana yazıklar olsun. Bunu nasıl yazdın?" deyip, kapatırlar.

Bir olay olmuş. Polis orada, şüpheliler orada, mağdur orada, ambulans orada, meraklı vatandaşlar orada... İşiniz gazetecilik siz de ordasınız. Olay yerinden bir kare fotoğraf çekeceksiniz. Birisi oradan çıkar; "Lannn hıyar, ne çekiyorsun. Sana mı kaldı. O resmi basarsan seni döverim" diye başlayıp, annen, babaannen kısmıyla biten 2 dakikalık hatır sorma faslı...

Başka bir örnek...

Adama makam ve mevki sahibi… İstiyor ki hep iyi yazasın… Çünkü yıllarca birçok kişi onu yazmış, hep övmüş. Sen biraz sert eleştiriyorsun ama hakaret tarzında değil. Bittin abi... Ne şerefin kalıyor, ne üç beş kuruşa bu işi yaptığın...

Yine bir yerin başkanı, müdürü, temsilcisi veya her hangi bir şeyi... Köşende eleştirdiysen yanlış yaptın abi.. Adamın kariyeri var. Hata yapsa bile eleştirmeyeceksin. O büyük makam sahibi...

İnsanların hep iyi ve güzel yönlerini kaleme alacaksınız. Onları öveceksiniz. Sakarya'daki bazı kalemler gibi yalaka olacaksınız.

Ama size tepki gösteren bu beyler, aslında hep şöyle derler: "Bak benim yanlışımı bulup da yazmazsan, şerefsizsin. Benim bir personelim yanlış yaptığında, bunu kaleme almazsan namertsin. Yazacaksın. Ama doğrusunu yazacaksın. Yazzzzzzz"

Sizi sokakta durduran vatandaş, "Yaz abicim. Menfaatleri için görevlerini ihmal ediyorlar. Vatandaşı kimse düşünmüyor. Bunlar iş bilmez kişiler" der. Bir zaman sonra aynı vatandaşı polis bir suçtan yakalar. Tam fotoğrafını çekeceksin,"  Ulan adi herif çekmesene" diye  yeri göğü inletir.

Bu sıra malumunuz. Artık öyle her yerde de fotoğraf çekemezsiniz.

Emniyette yasak...

Jandarma yasak...

Adliyede yasak...

Hastanede yasak...

Sizin anlayacağınız her yerde yasak. Yakında basın mensuplarına sokağa çıkma yasağı gelirse bile şaşırmam.

Hani diyorum şu medya olmasa, bu dünya daha mı güzel olur?

Siz ne dersiniz?


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum