Sakaryasporlular Derneği ve İstanbul Paneli |
Salı, 27 Ocak 2009 | ||||||
Geçen Pazartesi günü İstanbul Burhan Felek Spor Salonu'nda Sakaryasporlular Derneği'nin düzenlediği Panele, Yımaz Şen'in (Keçi) nazik daveti üzerine ben de dinleyici olarak katıldım. Toplantı izlenimlerimi yazmak için en uygun zamanın, G.Antep B.Şh.Belediye maçı sonrası olduğunu düşündüm. O maçı da izlediğime göre,mesaj niteliğindeki düşüncelerimi şimdi yazabilirim..! Her ne kadar Panel'in adı Sakaryaspor'un Türk Futbolundaki Yeri olsa da; konuşmacı olarak katılanların tamamının,Sakarya'nın ismini Türk Futbolu'na taşıyan kişiler olması Panel'e çok hoş bir hava verse de hepsinin ses tonları ve yüz ifadelerinden mutlu olmadıklarını hissetmek zor değildi. Panel'i yöneten Oğuz Dizer'in esprili takdimleri de konuşmacılar üstünde pek etkili olamadı. Merakla beklenen; elbette Kulüp Başkanı Bülent Yılmaz'la, Divan Başkanı Sabri Küçük'ün değerlendirmeleri olacaktı. İşler; beklemedikleri kadar olumsuz gidince,onların da söyleyecekleri boğazlarına düğümlenip, kaldı..! Şimdi bu insanların gelinen durumu pek izah edecek şansları kalmadığından,uğratılacakları muhtemel haksızlıkları önlemek yazar-çizer takımına ve Sakaryaspor tarihine tanıklık edenlere düşer diye düşünüyorum. Aradan '' madem bir şey yapacak güçleri yoktu. neden bu işe soyundular...'' diye soracaklar, mutlaka çıkacaktır. O ayrıca ve müsait bir zamanda tartışılması gereken konudur. Bu insanlar hakkındaki bilgilerimi size iki cümlede aktarayım. Bu noktada günümüzün İmparator'u Fatih Terim'in ilk hocalık deneyimini hatırlatmak isterim..! O Fatih hoca ki; 20 yıllık profesyonellik hayatında bir ara en çok milli olmuş futbolcu sıfatıyla hem Galatasaray'ın hem de Milli Takım'ımızın kaptanlığına kadar yükselmiş, sonunda İmparator lakabıyla antrenörlüğe adımını atmıştı. Terim'in Ankaragücü'ndeki ilk antrenörlük deneyimi facia ile bitmiş, Fatih hoca; bir ara Şişli'de spor malzemesi satan bir mağaza açmış, sonra da iflas bayrağını çekerek, ekmeğini yeniden futboldan çıkartmanın arayışlarına sürüklenmişti. Şimdi bu hikaye, antrenörler arasında hep konuşulan ve '' Galatasaray'ı bana da verseler en kötü 2.yaparım..'' örneklemelerine yol açan bir hikaye olarak anlatılır. Başkan Bülen Yılmaz'la Sabri Küçük'ün de bu konuda anlatacakları o kadar çok anıları var ki..! Fatih Terim; o şansı bir şekilde yeniden yakaladı ve geçmişinden aldığı büyük dersle kredisini, Dünya Futbolu'nun saygın isimleri arasına yükseltmeyi bildi. Bülent Yılmaz- Sabri Küçük ikilisinin karnesine bir göz atın, Sakaryaspor tarihinde ne kadar gurur yaşanmışsa isimlerini mutlaka görürsünüz. O nedenle karşılaştıkları şu feci tablo ile değerlendirilmeleri, yapılacak en büyük haksızlık olacaktır. Şansal Büyüka abimizin'' bu toplantı burada kalmasın, verilen sözler unutulmasın..''sözlerinin peşine astığı '' Hakan Şükür-Oğuz Çetin neden burada yok..!'' eleştirileri, herkesi düşündürecek kadar etkileyici oldu. Başkan Yılmaz'ın '' bu zor şartlarda yeni bir takım kurmaya çalıştık'' sözlerinin G.Antep Belediye karşısında yerine oturmadığını gördük. Toplantının son cümleleri taraftarlara bir uyarı niteliği taşıyordu ve yine Şansal Büyüka'ya aitti.''Bu takım herşeyi yaşayabilir, küme de düşebilir ama yine de çok şey yapabiliriz..'' Bu cümleler insanın içini kor gibi yaksa da; ders niteliği taşıyan sözler olarak dikkatimizi çekti. Biz; zaman içinde Yeşil-Siyah forma aşkına o kadar çok değerimizi çöpe atıp, heba ettik ki..!
Nedim Kurtiç hakkındaki diğer yazılar
Yorum Yaz
|