Artıları ve eksileriyle dönüşüm
Salı, 05 Mayıs 2009

Dün AKM'de şehrin geleceği açısından çok önemli bir toplantı vardı…
Toplantıda 4 bine yakın kişinin mülk sahibi olduğu Dörtyol Sanayi çarşılarında uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi tanıtıldı…
Sakarya'da ilk kez uygulanacak Kentsel Dönüşüm Projesi'nin detaylarına vakıf olabilmek için ben de toplantıda hazır bulundum…
Dinlerken, görselleri izlerken gerçekten güzel bir proje gibi geldi…
Şehrin girişindeki o çirkin görüntüler kalkacak, Sakarya'ya gelenler, son derece modern bir kente geldikleri izlenimine kapılacaklar…
Gerçekten de proje uygulanabilirse, Dörtyol'un mevcut hali gidecek, son derece modern bir merkez oluşacak…
6 bin civarında lüks konut…
5 yıldızlı bir otel…
125 bin metrekarelik dev bir alışveriş merkezi…
25 bin metrekarelik ikinci bir alışveriş merkezi…
Büyükşehir Belediyesi hizmet binası…
Modern showroomlar…
Ticaret alanları…
Yeni ve modern bir sanayi sitesi…
Kongre ve kültür merkezi…
O alanda işyeri olmayanlar için ne kadar güzel şeyler bunlar…
205 hektarlık küçük yeni bir şehir kurulacak orada…
Gözümü kapatıp, hayal ediyorum da, "özlediğimiz Adapazarı bu galiba" diyorum…
Ancak sonra aklıma deprem geliyor…
"Biz deprem korkusuyla kenti kuzeye taşıma kararı almıştık" diyorum kendi kendime…
"Şimdi güneyde, fayın yanı başında yeni bir kent kurmanın anlamı ne?" diye soruyorum yine kendime…
"Neden aynı zemin özelliklere sahip kent merkezindeki kat yasağı burada deliniyor?"
"Valilik ve Adliye Yenikent'e giderken, Büyükşehir Belediyesi için tam ters bir istikamet tercih ediliyor?" şeklinde sorularım devam ediyor…
Belki bu sorulara cevap verecek birilerini bulurum diye umutlanıyorum ama kendimi orada işyeri bulunanların yerine koyduğumda ise, belirsiz bir gelecek önümde duruyor…
Ekmek parası kazanılan, yıllar süren birikimlerle, bin-bir zahmetle ayağa dikilen, ekmek teknesi binaların hiçbir değeri yok proje kapsamında…
Çünkü projede, mevcut tüm yapılar "0" değerli olarak görülmüş…
O insanların tek varlıkları arsaları…
Başka alanlarda uygulanan Kentsel Dönüşüm Projeleri'nde böyle bir öngörüde bulunabilirsiniz…
Örneğin, bir gecekondu bölgesinde Kentsel Dönüşüm Projesi uygularsanız bunu söyleyebilirsiniz…
Adam zaten hazine arazisini işgal etmiştir…
Ama Dörtyol gibi yerde bunu söylerseniz, infial yaratırsınız…
Kendi birikimleriyle satın aldığı arsasına işyeri kuran adamın işyerini yok veya sıfır değerli sayamazsınız…
Bence Dörtyol Kentsel Dönüşüm Projesi'nin bu yönü mutlaka gözden geçirilmelidir…
Mevcut yapı stokuyla ilgili bir değer tespiti yapılmalı, hak sahipliğinde bina değerleri de göz önünde bulundurulmalıdır…
Projenin Dörtyol esnafı açısından eleştirilecek bir başka yanı ise, işyeri sahiplerinin sadece iki ayrı kategoride ele alınmış olmasıdır…
D-100 Karayolu ve Orhangazi Caddesi'ne kıyısı bulunan arsa sahipleri birinci grup, diğerleri ise ikinci grup hak sahibi olarak nitelendiriliyor…
Şu an için çarşıların içinde oluşmuş rayiç farklıları buna göre hesaplanmıyor ki…
Siz kalkıp hemen D-100'e paralel caddedeki bir işyeriyle Hanlı'ya yakın noktadaki bir işyerini aynı kategoride değerlendiremezsiniz…
Hak sahipliği kategorileri belirlenirken arsaların gelecekte kazanacakları değer kadar, bugünkü değerleri de mutlaka dikkate alınmalıdır…
Zaten projeyi hazırlayan firma temsilcileri de, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu da tartışmaya açılan projenin kesin bir proje olmadığını, henüz tasarım aşamasında olduğunu, gelecek eleştirilerle yeniden şekillendirileceğini söylediler…
Umarım, proje Dörtyol'da ekmek mücadelesi veren tüm esnafın onay verecekleri bir projeye dönüşür ve şehir için hayırlı bir açılım getirir…


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum