Sakaryalı'nın sağduyusundan şüphem yok
Cuma, 02 Mayıs 2008

Pazar gecesi yaşanan olayların yankısı bitmek bilmiyor…
Gazeteler, televizyonlar bu konuyu kaşımaya devam ediyor…
Sakarya'da gerginlik varmış…
Sakarya'da Kürtlere karşı bir baskı varmış…
Alperenler, Ülkücüler, Tatangalar büyük bir tehlikeymiş…
Bu yazılanları okudukça başka bir kentte yaşadığımı düşünüyorum…
Burada bir çok etnik kökene mensup insan, barış ve huzur içinde yaşamlarını sürdürüyorlar…
Kürtü, Lazı, Çerkezi, Gürcüsü, Boşnağı, Arnavutu, birbirlerine kız verip, alıyor, birbirlerinin kültürünü yaşıyorlar…
Aramızda hiçbir sorun yok…
Örneğin ben Kafkas kökenliğim…
O kadar çok Kürt dostum var ki…
Acı günümde de, iyi günümde de hep yanımda olmuşlar…
Ben onların sofrasına konuk olmuşum…
Yeri gelmiş bir simidi paylaştığım Kürt arkadaşlarım olmuş…
Ben onlara nasıl düşmanlık besleyeyim…
Kahpe PKK'nın intikamını onlardan nasıl alayım…
Evet, bundan bir süre öncesine kadar kenti karıştırmak isteyen etkili ve yetkili konumdaki kişiler bir takım provokatif olaylarla Sakarya'yı karıştırmak istediler…
Burada etnik ayrımcılık yaratmaya çalıştılar…
Kürtlerle diğer grupları karşı karşıya getirmeye çalıştılar…
Bunun için Alperenler'i, Ülkücüleri, Tatangalar'ı kullanmak isteyen etkili ve yetkili kişiler emellerine ulaşamadılar…
Sakaryalı'nın sağduyusu hakim geldi ve Sakarya bu kişilerin oyununa uzak durdu…
Allah'a şükür ki, o etkili ve yetkili kişiler, şimdi Sakarya'da değiller ve başka yerleri karıştırmakla meşguller…
Beyler bu şehirde bir dönem Tatangalar ciddi bir sorun olmuştur…
Bunu kabul etmemek mümkün değil…
Ancak son dönemde Tatangalar, kendilerini önemli ölçüde toparlamış ve dışarıdan kurmalı bir yapılanmadan uzak kalmışlardır…
Başlarında üniversite mezunu, kentini seven aydın insanlar var…
Halen içlerindeki, ayrık otlarını da ayıklamaya çalışmaktadırlar…
Son Antalya maçında yaşananları da, o gergin gecede yaşananları da Tatangalar'a yıkmak için Tatangalar'ı hiç tanımamak gerekir…
Pazar gecesi Funda Düğün Salonu önünde toplanan kalabalık içinde Tatanga diyebileceğimiz kişi sayısı 5-10'u geçmezdi…
Bu olayla ilgili olarak suçlanan gruplardan biri de Alperen Ocakları…
Alperen Ocakları'ndan gençler, DTP etkinliği başlamadan basın açıklaması yaparak, oradan ayrıldı…
Sonraki kalabalık toplandığında da orada Ocak mensubu kimse yoktu…
En azından kalabalığı oluşturanlar Alperenler değildi…
Geceyle ilgili en çok günahı alınan guruplardan biri de ülkücülerdi…
Olayla ilgili olarak her konuşan kişi neredeyse Ülkücüleri suçladı…
Oysa geceyle ilgili tehlikeyi fark eden ve bu nedenle üyelerine adeta sokağa çıkma yasağı ilan eden bir Ülkü Ocakları yönetimi var Sakarya'da…
Gündüzden geceyle ilgili gelişmeleri sezen Ülkü Ocakları Yönetimi ve MHP İl Yönetimi, gençlerin hiçbir şekilde, hiçbir olaya karışmamalarını istediler ve bu amaçlarına da ulaştılar…
Bu çabalarına rağmen de eleştiri oklarından kurtulamadılar…
Gergin gecenin ardından Vali Hüseyin Atak da günah keçisi ilan edildi…
Ben de Vali Atak'ın olaya müdahalede kararsız kaldığını belirterek kendisini eleştirdim…
Aradan geçen 4 gün içinde defalarca olay görüntülerini izledim, fotoğrafları inceledim…
Bir fotoğraf var ki, O'nu gördükçe Vali Atak'a haksızlık ettiğimi düşündüm…
Köşemin ortasına koyduğum bu fotoğraf Vali Atak'ın o anki ruh halini çok net bir şekilde ortaya koyuyor…
Fotoğrafta Vali Atak, olaydan birkaç gün önce toprağa şehidimiz Tuncay Özdemir'in resmini öpüyor…
Bir kişi ancak evladının resmini böyle içtenlikle öpebilir…
Şehit Tuncay Özdemir'in cenazesinde göşyaşlarına hakim olmakta zorlanan Vali Atak, burada şehidin arkadaşlarına müdahale kararını almakta zorlanmış olabilir…
Bu açıdan baktığımızda Kapapürçek'ten gelen gençleri ikna yoluyla dağıtmaya çalışması doğru bir tercih olabilir…
Gece biraz uzun olmuşsa da genel bir bakış açısıyla bakıldığında, kalp krizi geçirerek hayatını kaybeden Ebubekir Kalkalı'nın dışında bir kayıp olmaması nedeniyle Vali Hüseyin Atak'ın krizi iyi yönettiğini söyleyebiliriz…


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum