Yıl 1994…
Şeker Fabrikası'nın özelleştirmesi gündemde…
Kanal 54'ün Genel Müdürü'yüm…
Dönemin Ziraat Odası Başkanı Hikmet Karabayır, Şeker Fabrikası'nın Müessese Müdürü Zeki Baysal( rahmetli oldu), dönemin Şeker İş Sendikası'nın Şube Başkanı Orhan Sarı( Şimdi AKP Merkez İlçe Başkan Yardımcısı) ile bir açık oturum yapıyoruz…
Zeki Baysal da dahil herkes özelleştirmeye karşı…
Saatler süren açık oturum ne kadar işe yaradı bilmiyorum ama sonraki süreçte özelleştirme kararı askıya alındı…
Ama Şeker'le ilgili kavgalar bitmedi…
APEK'le, Şeker'in yönetimi arasında hep gerginlikler oldu…
Adapazarı Pancar Ekicileri Kooperatifi yönetimleri ortak oldukları Şeker Fabrikası'nın hep kötü yönetildiğini söylediler…
Sonra bir gün tüm Marmara'yı sallayan, Adapazarı'nda büyük yıkımlara yol açan, binlerce can alan asrın felaketini yaşadık…
Ankara için 17 Ağustos depremi, Şeker Fabrikası'nın kapısına kilit vurulması için bir bahane oldu…
Depremden 6-7 ay sonraydı…
Şeker'in içler acısı haliyle karşılaşmam…
Depremde yerle bir olan TÜVASAŞ'ta bir dirili mucizesi yazılırken, depremi az hasarlı bir şekilde atlatan Şeker Fabrikası'nın üzerine bir çizgi çekilmişti…
Şeker üzerine oynanan oyunlar bu şehrin önemli bir zenginliğini elimizden alıyordu…
Yıllarca Şeker üzerine yazdım…
Tekrar üretime geçirilmesi için mücadele ettim…
Ancak bugün gelinen noktanın benim istediğim nokta olmadığını belirtmek istiyorum.
Adapazarı Şeker Fabrikası'nı Sakarya çiftçisi adına satın alan ekip dağıldı…
Şimdi birbirlerini yiyorlar…
Fabrika'nın alındığı günden sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlenen Ahmet Mülayim yola beraber çıktığı arkadaşları tarafından bir gece yarısı darbesiyle görevden alınıyor…
Yeni Başkan Ahmet Aya, koltuğunu devraldığı Ahmet Mülayim'i " Fabrikanın sorunlarını pansuman tedbirlerle çözmeye çalışmakla suçluyor…
Ahmet Mülayim cevap veriyor" Ne yapıldıysa, ne karar alındıysa tüm arkadaşlarımın imzası var"diyor…
Bu karmaşa içinde yeni Başkan Aya, Mülayim'i birlikte devirdiği arkadaşları Sebahattin Karasakal, Cevdet Sağlık'la birlikte ziyaretime geldi…
Kendileriyle uzun uzun konuştuk…
Aya aslında bu darbeyi 1 yıl öncesinden planlamış…
Ancak o zaman Karasakal karşı çıkmış…
Mülayim'den rahatsızlıklarının temel nedeni, Mülayim'in fabrikayı tek başına yönetmeye kalkmasıymış…
Ahmet Aya karar defterlerinde alınan kararların kağıt üstünde kalan kararlar olduğunu, karar defterine yansımayan bir çok önemli uygulama olduğunu belirtiyor…
Personel alımlarında Ahmet Mülayim'in popülist davranmadığını, bunun da fabrikanın zararını büyüttüğünü belirten Ahmet Aya " Biz de kendisini kontrol altında tutmak için zorunlu olarak bütün gün fabrikada duruyorduk. Kontrol altında tutamadığımızı anlayınca bu görev değişikliğine gitmek zorunda kaldık. İyi de oldu. Fabrika da bir disiplin sağlandı. Şimdi her şey yoluna giriyor" diyor…
İhaleyi yüzde 99 iptal ederiz…
Ahmet Aya ve arkadaşlarıyla görev değişikliğinin neden tam ihale sürecine denk getirildiğini konuşuyorum…
Bunun özel bir anlamı olmadığını söylüyorlar…
Ancak ardından da Ahmet Mülayim'in 200 dönümlük arazinin satışına sıcak baktığını, kendilerinin ise ihaleyi iptal etmeyi düşündüklerini anlatıyorlar…
Aya daha da net ifadeyle " İhaleyi yüzde 99 ihtimalle iptal ederiz" diyor…
Aya Şeker Fabrikası ve APEK'i büyük borç yükünden kurtarmak için iyi bir ortak almak olduğunu belirtirken fabrikayla ilgili ortaklık kararında kullanmak üzere bir fiyat değerlemesi yaptırdıklarını belirtiyor…
Böyle bir çalışma için Aya'nın göreve geldiği günden bugüne geçen kısa sürenin yettiğine inanmıyorum…
Bu nedenle bu çalışmaların organize bir elden yürütüldüğünü düşünüyorum…
Anladığım kadarıyla Şeker üzerinde planı olanlar, bir şekilde Şeker Yönetimi üzerinde etkili olmanın formülünü bulmuşlar…
Bu gidişin iyi bir gidiş olmadığını düşünüyorum…
Dün Ahmet Aya ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği ziyaretin, Şeker'le ilgili endişelerimi sonlandırmasını isterdim…
Olmadı…
Endişelerim ne yazık ki sürüyor…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
Yorumlar (1) |  |
|