2006 yılında, Kız Meslek Lisesi sokağında Koçdemir Kardeşler'in iş yerinde otururken, Avcılar ve Balıkçılar Derneği Başkanı Sedat Bıçakçı çıkageldi. Koçdemir Kardeşler ile karşı karşıya iş yeri bulunan Başkan Bıçakçı "Sapanca Gölü'nden pirana çıktı. Gelin çekin" dedi.
Birkaç gazeteci hemen gittik ve gerçekten karşımızda bir pirana vardı. Fotoğraf çekmek için başkan balığı eline aldığında, "Bu iş burada olmaz. Gelin göle gidelim" dedim; TRT Muhabiri Ethem Koçdemir ve Show TV Muhabiri Nurettin Eryılmaz ile beraber balığın çıktığı gölün Esentepe kısmına gittik.
Gölden balığı çıkarttığını iddia eden gençleri bulduk ve olayı anlattılar. Haberi sağlamlaştırmak için çevre sakinleriyle de konuştuk. Çünkü Sapanca Gölü'nden pirana çıkmayacağını biz de biliyorduk. Çevre sakinleri de ısrarla balığın ağa takıldığını söyleyince, bu kez İstanbul Üniversitesi'ne bağlı Kırkpınar'daki su ürünleri birimine gittik.
Bizi karşılayan hocaya "Hocam bu balık gölden çıktı. Nedir bu" deyince hoca da "Ama bu pirana" dedi. Bunun üzerine, "Hocam ben demedim siz dediniz" diye espri yaptım.
Neyse... Haberi yaptık... NTV ve Sabah Gazetesi kullanmadı. TRT ve Show TV habere balıklama daldı. Hatta Hürriyet Gazetesi "Gölden pirana mı çıkar? TRT buna nasıl alet olur?" deyince TRT ile Hürriyet arasında kavga bile çıktı.
Bu kavga, haberi atlayanlarla bizim aramızda da yaşandı. Haber ulusal basında yer bulunca haberi atlayanlar, "Cumalı bir pirana satın almış ve göle atmış. Asparagas haber yapmış" diye kıçlarını yırta yırta gezdiler. Biz ne kadar süreci anlatsak da, atlamanın verdiği o dayanılmaz acıyla beraber "Cumalı şimdi 2. el timsah göle salacak" geyikleri yaptılar.
Aradan çok kısa zaman geçti. Bir tane daha pirana çıktı. Onu da bir ajansla beraber yine yaptık. 10 gün sonra bir tane daha çıkınca Gazeteci Zafer Tokuş ile zamanın DHA Sapanca Muhabiri Bahattin Tıknaz bu haberi yaptı.
3 yıl önce yaşanan bu olaylar sonrasında, habere ilk imzayı atan ben, hedef tahtası oldum. Her yerde "Piranayı nasıl attın? Kaça aldın? Kelepir pirana var. Seneye timsah at, daha çok ses getirir" geyiklerine maruz kaldım.
Hatta bana köşe bile yazıp, "Sapanca Gölü'nden pirana çıktı haberini yapan asparagasçılar… Gölde pirana ne gezer? Cahil olmayın. Halkı kandırmayın. Ayıptır, yuh" bile dediler.
Aradan aylar ve hatta yıllar geçti. Dün İhlas Haber Ajansı (İHA) ile Doğan Haber Ajansı (DHA) haber geçmiş; "Sapanca Gölü'nden pirana çıktı!"
Tatlı su piranaları bunlar... Bizi top kek, kendilerini âlemin kralı zannediyorlar. Haber ve habercinin kralı zanneden bu beyler, haberin altını da "İddiaya göre, ileri sürüldü, öte yandan" gibi cümlelerle doldurmuşlar.
Şimdi bu adamlara sormazlar mı?
Breee tatlı su piranaları...
Üç yılda ne değişti de, Sapanca Gölü'nden pirana çıktı?
Biz haberi yapınca asparagas, siz haberi yapınca on numara haber nasıl oluyor?
Biz pirana çıktı deyince "Yuh beee... Ayıp... Bir haber için insanları kandırıyorsun. Sapanca'ya hainlik yapıyorsun. Yazıklar olsun. Adam mısın sen... Kaça aldın o piranayı?" diyorsunuz…
Ama aynı göl, aynı su, aynı pirana, aynı uzmanlar; yani her şey aynı ve siz pirana haberi yapınca, "İşte gazetecilik böyle bir şey... Adamı böyle atlatırız" havası...
Çok kurnazsınız ama Sapanca Gölü'nde ağ ile avlanmanın yasak olduğunu unuttunuz. Balıkçıların ağ ile avlandığını yazdınız. Piranayı tutan iki balıkçı için ADASU ve Sapanca Kaymakamlığı tarafından soruşturma açılmasını sağladınız.
Kurnazsınız yaaa... Kurnazsınız ama adamları da yaktınız...
Sonuçta...
Merak etmeyin; sizin bize yaptığınız gibi, haberinize asparagas demiyorum. Ben sizin gibi terbiyesizlik yapmam. Emeğe saygılı bir insanım...
Peki ne istiyorum? Neden bunları yazdım...
Hiç...
Sizin bana yaptığınız terbiyesizliği 3 yıl geçse bile Sakarya kamuoyuyla paylaşmak istedim. İstedim ki, insanlar medyanın içinde de tatlı su piranaları olduğunu bilsin...
Hepsi buuu...
Dikencik !..
Sapanca Gölü'nde 2006 yılında pirana haberi yaptığım zaman, DHA Sakarya Muhabiri Zafer Tokuş, "Saçmalama... Asparagas haber yapma" diyenlerin başında geliyordu... Ama "Bu haberi Cumalı yapmış. Ne yapayım. Ben de yapayım bari" deyip haberi yapmaktan da geri kalmadı.
Bir de zamanın DHA Sapanca Muhabiri Bahattin Tıknaz vardı. Pirana haberini yapınca "Sen bu haberi nasıl yaparsın? Sapanca'ya büyük yara verdin. Böyle saçmalık olur mu? Bu resmen asparagas" diye beni bir dövmediği kalan Tıknaz...
Hatta Tokuş ile Tıknaz kafa kafaya verip benim için bir de geçirme köşe yazısı yazmışlardı...
Köşelerinde "Geçir babam geçir" tarzında yazı yazan bu ikiliye anında bir köşe yazdım. İkisi birden bana küsmüşlerdi.
Ama 2006 yılında gölde 3. pirana çıktığı zaman bu ikili ayakları kıçlarına vura vura koşup, haber yapmışlardı.
Hiç unutmuyorum...
Bir de Gazeteci Recai Yüksel var. Pirana haberi yaptığım zaman, sırıtarak, "Abi gölde pirana yaşar mı?" diye bana gazetecilik dersi vermeye kalkan Yüksel...
O da gölden çıkan 2. piranayı haber yapanlar arasında bulunuyor.
Sor şimdi bu beylere, neden böyle yaptınız diye "Eeee.. İlk haberi sen yaptın" derler...
Canlarım benim...
Kardeşlerim...
Tatlı su piranalarım benim...
Bu arada bir iki isim daha var ama onları fazla gıdıklamayayım. Çok alınganlar. Mesela Anadolu Ajansı Sakarya Temsilcisi Halil İbrahim Uyar var. Şimdi ona da bir iki kelime yazsam kızar bana... Eski müdürüm ve kendisini severim. Onu pas geçiyorum...
Dün yaptıkları haber sonrasında bu piranacılara hakkımı helal etmesem, cennetin kapısında tek sıra beni beklerler...
Eyyy gidi Zafer Tokuş eyyyy...
Eyyy gidi Bahattin Tıknaz eyyyy...
Eyyy gidi Recai Yüksel eyyyy...
Eyyyy gidi diğerleri eyyyy...
Sizin etik anlayışınızı seveyim... Sizi önce kendi vicdanınıza, sonra Allah'a havale ediyorum...
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|