Türk Ticaret Bankası…
Adapazarı'nda kurulmuş, Türk bankacılık tarihinin en önemli bankalarından biri…
Banka kapatıldıktan sonra Adapazarı Şube binası satışa çıkartıldı…
Yıllardır defalarca ihale açılmasına rağmen istenen bedel yüksek olduğu için giren olmuyor…
Bankalar Caddesi'nde tarihi özelliği olan 550 metrekarelik bu bina çürüyüp gidiyor…
Bina için istenen rakam 3 milyon 300 bin TL…
Şehrin tarihinde önemli bir yeri olan bu binanın bu hali içimi acıtıyor…
Her önünden geçişte kendi kendime "şehrin sahipsizliğinin anıtı" diye sayıklayıp isyan ediyorum…
Şu binayı Sakarya'ya kazandıracak bir babayiğit çıkmadı…
Olur olmaz yerlere paralar harcayan, yerel yönetimler binayı alıp burayı bir kültür merkezine dönüştürebilirlerdi, istemediler…
İktidar partisinin milletvekilleri, isteselerdi bu binayı iktidar gücünü kullanarak Sakarya'ya kazandırabilirlerdi...
Kazandırmadılar…
O bina çürüyor…
Sakarya'da kurulan bir bankanın sembol binası çürüyor, biz seyrediyoruz…
Yetkililer seyrediyor…
Siyasiler, seyrediyor…
Ve Sakarya'nın tarihi çürüyor, biz seyrediyoruz…
Yazıklar olsun bu şehre…
Yazıklar olsun, hepimize…
………
Siz iş yapın, iş reklamını yapar!
İl Genel Meclisi'nin Aralık ayı toplantıları gündemsiz bir şekilde 5'er dakikalık toplantılar halinde geçiyor…
İş bilmezlik nedeniyle iptal edilen Çevre Düzeni Planı'nın tartışmak yerine, Ürgüp gezisi eşli mi olsun eşsiz mi olsun diye tartışan İl Genel Meclisi'nin bu hali aslında Sakarya açısından üzüntü verici.
Onca sorun çözüm beklerken 5'er dakikalık İl Genel Meclisi toplantılarıyla "huzur hakkı" almayı uygun gören İl Genel Meclisi üyelerinin bu durumu bizim sorunlarımızın neden çözümsüz kaldığını da açıkça gösteriyor.
Hele hele İl Genel Meclisi Başkanı'nın "Çok çalıştık ama reklamımızı yapamadık" şeklinde yakındıktan sonra "Bunun için üniversiteli hocalardan destek isteyeceğiz" demesi acziyetin bir başka göstergesi…
Başkan'a şöyle seslenmek istiyorum;
"Sayın Başkan, siz çalışın, iş yapın, ortaya koyduğunuz işler sizin reklamını yapar, hiç merak etmeyin…"
…
Değerli bir eğitimciyi kaybettik
Sakarya'da yıllarca görev yapmış, başarılı bir eğitimciydi…
Mithatpaşa Lisesi'nde, Fen Lisesi'nde yüzlerce, binlerce gencimizi yetiştirdi…
AKP iktidarı döneminde huzuru kaçınca yurt dışı göreve gitti…
Kırgızistan'daydı…
3 yıl önce Kırgızistan gezimiz sırasında bir akşam yemeğinde karşımdaki masada bir baktım o var…
Binlerce kilometre uzaklıkta tanıdık bir yüz görmenin sevinci bir başka oluyor…
Birbirimize sarıldık, hasret giderdik…
Önceki akşam Murat Bilgin aradı…
"Abi" dedi…
"Miktat Hoca'yı kaybettik…"
Sakarya'da onca emeği olan bir eğitimciydi…
Eğitim hizmeti için uzaklarda, Kırgızistan'da kalbine yenik düşmüştü…
Dün memleketi Erzurum'da toprağa verildi.
Allah rahmet eylesin…
…
Kafa
Delinin birisi hastaneden taburcu olacakmış ve son muayene için baş hekim gelmiş ve deliye sormuş:
"Elin nerede?" Deli göstermiş.
"Bacağın nerede?" Deli yine göstermiş.
"Burnun nerde?" Deli yine göstermiş.
Baş hekim doktorlara: "Bırakın" emrini vermiş ve çıkmış. Hekim çıktıktan sonra deli göbeğini göstermiş ve:
"Bende bu kafa varken tabi salıverirsiniz."
İnternetten
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|