17 Ağustos Depremi'nin bugüne kalan büyük izlerinden biri orta hasarlı konutlar…
Depremin üzerinden 10 yıl geçmiş olmasına rağmen, halen çözümsüzlüğünü koruyan bu sorun siyasilerin ve şehri yönetenlerin şehrin sorunlarına ilgisizliğinin de bir göstergesi…
Yasa gereği bu tür hasarlı konutların 1 yıl içinde onarılmaması durumunda yıkılması gerekiyor…
Ancak Bayındırlık Bakanlığı 10 yıldır süre uzatımlarıyla binaları ayakta tutarak birer beton tabutluk olmalarını sağladı…
31 Aralık'ta Bakanlığı tanıdığı süre yine dolacak ve göreceksiniz yine orta hasarlı binalar yine yıkılmayacak…
1 yıl daha süre uzatımı verilecek…
Oysa bu binaların taşıyıcı sistemleri korozyon nedeniyle güçlerini kaybetmiş durumda…
Zaten yasaya konan bir yıllık onarım süresi de bu korozyon tehlikesine karşı bir tedbir olarak düşünülmüş…
Bizim insanımızın canının bir değeri olmadığı için 10 yıldır hükümetler soruna çözüm bulmak yerine yıkımı öteleyerek sorumluluktan kurtulmaya çalışıyorlar…
Oysa bu orta hasarlı konutların tamamına yakını, yasak olmasına rağmen bugün konut ve işyeri olarak kullanılıyor…
Ve olası bir depremde bunların her biri başımıza yıkılacak…
Bu gerçek önümüzde dururken, yerel basın orta hasarlıları yazmaktan, konuşmaktan bıkarken, orta hasarlılar şehri yönetenler ve siyasilerin gündemine giremedi…
15 yıl bu kenti yöneten Büyükşehir Belediyesi'nin eski Başkanı Aziz Duran, hiçbir zaman orta hasarlılar sorununun varlığını kabullenmedi…
Yerine gelen Zeki Toçoğlu, seçim öncesi deprem güvenli bir kent vaat etmesine rağmen bu sorunun çözümüyle ilgili bugüne kadar tek bir çalışma yapmadı…
Bu süreçte görev alan Valilerimiz de ne yazık ki orta hasarlı konutlarla ilgili gerekli duyarlılığa sahip olmadılar…
Milletvekillerimizin zaten şehirle pek ilgileri olmadığı için bu sorunla ilgilenmelerini de beklemedik…
31 Aralık 2009'a 8 gün kala orta hasarlılar yine onarım sürelerinin dolmasıyla gündeme geldi…
Ben yine sorunun çözümü için adım atılacağına inanmıyorum…
Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu her ne kadar "Çözülemez denen sorunları çözeceğiz" dese de, orta hasarlıların bu söz kapsamına gireceğini pek sanmıyorum…
Biz deprem olup bu binalar başımıza yıkılana kadar orta hasarlıları yazmaya devam edeceğiz gibi görünüyor…
….
Başkan Dişli kararını gözden geçirmelidir!
Adapazarı Belediyesi'nin taşeron firmalarında çalışan 400 işçi 31 Aralık'tan itibaren işsiz kalacak…
400 işçi aileleriyle birlikte büyük bir tedirginlik yaşıyor…
Belediye yönetimini bu kararı almaya zorlayan elbette gerçekçi etkenler vardır…
Ancak bu 400 işçi bu taşeron firmalarda işe alınalı en fazla 2 yıl oldu…
2 yıl içinde de Fen İşleri ile Park ve Bahçeler Müdürlükleri'nde istihdam edildiler…
Kaldırım, yol asfalt çalışmaları ile park ve bahçelerdeki düzenlemeler bu işçilerle yapıldı…
Şimdi bu işçiler işten çıkartılırken belediyenin aylık 400 bin TL'ye yakın bir tasarruf sağlayacağı belirtiliyor…
Söz konusu taşeron firmalarda çalışan işçiler bu yönetim döneminde işe alındı…
Dolayısıyla 2 yıl önce işe alma kararı bir savurganlık kararı değilse bugünkü işten çıkarma kararını bir tasarruf olarak niteleyemeyiz…
Ben Başkan Süleyman Dişli'nin taşeron firmalarda çalışan işçilerin durumlarını son bir kez daha düşünmesini öneriyorum…
Dişli son kararını verirken o insanların bu kış günü işsiz kalmasıyla yaşanacak acıları, dökülecek gözyaşlarını mutlaka göz önünde bulundurmalıdır…
Başkan Dişli son kararını verirken biraz da vicdanına danışmalıdır…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
İlk Yorumu Siz Yazın |  |
|