Aile Hekimliği uygulaması başlayalı 1 ay 5 gün oldu…
Bu süreçte birçok sorun yaşandı…
Sorunların giderileceği en yetkili ağızlardan açıklandı…
Ancak bize ulaşan ve iletilen sıkıntıları gördükçe sistemin oturmasının zaman alacağını anlıyoruz.
Öylesine ilginç şeyler dile getiriliyor ki…
Bugün size sadece bir aile hekiminden kaynaklanan sıkıntıları bir okurumun gönderdiği mailden yola çıkarak aktarmaya çalışacağım…
1-Işıklar, Kayrancık, Örentepe, Salmanlı köylerinin bağlı bulunduğu Astra Zeneca Tekeler ASM 1 Nolu Aile Sağlığı Birimi Hekimi Dr. Aydın Erdoğan gezici hizmet götürmesi gereken bu köylere Ocak ayı içerisinde kaç kere gitmiş ve hangi köyde kaç hasta muayene etmiştir?
Gezici sağlık hizmeti veren aile hekimlerinin, bölgelerindeki dağınık yerleşim birimlerine belirli bir plan dâhilinde periyodik olarak ulaşmaları ve bu şekilde hizmet vermeleri esastır. Bunu sağlamak için aile hekimi, coğrafi durum, iklim koşulları, ulaşım şartları ve kendisine bağlı olan yerleşim birimlerinin sayısını dikkate alarak hizmeti aksatmayacak şekilde ziyaret yapar (Aile Hekimliği yönetmeliği madde 6 böyle diyor)
2-Bu köylere götürmesi gereken gezici hizmet karşılığı Ocak ayı maaşı içerisinde yaklaşık 1500 TL alacak. Bu parayı Dr. Erdoğan hak etmiş midir?
3-Zamanının büyük bir kısmını Sağlık Grup Başkanlığı'ndaki makam odasında geçiren bu hekim Ocak ayı içerisinde kaç hasta muayene etmiştir?
4-Maaşını performansının belirleyeceği zaman (Yaklaşık 6 ay sonra) Aile Hekimliği'ni bırakarak Sağlık Grup Başkanlığı görevine döneceği doğru mudur?
5-Aile hekimliğine sadece bu 6 aylık dönemde kıyak maaş (Yaklaşık 7000-7500 TL) alabilmek için geçtiği doğru mudur?
6-Yeni açılan Karaosman Sağlık Ocağı'na alınan yeni büro mobilyalarını Aile Hekimliği yaptığı (daha doğrusu yapması gereken) Astra Zeneca Tekeler Aile Sağlığı Merkezi'ne (Bu merkezde görev yapan hekimlerden biri İl Aile Hekimliği Koordinatörü ve eski Sağlık Ocakları şube müdürü diğeri de eski İl Sağlık Müdür Yardımcısıdır) götürüp yerlerine oradaki eski mobilyaları getirip koymuş mudur?
7- Bu nakliye işlemi esnasında devletin aracını ve maiyetindeki personeli kullanmış mıdır?
8- İl Sağlık Müdürü Hasan Bektaş'ın bunlardan haberi var mıdır?
9- Eski Karaosman Sağlık Ocağı şimdiki ismiyle Adapazarı Toplum Sağlığı Merkezi binasının bodrum katının yaklaşık 10-15 gündür sular altında kaldığı ve kullanılmaz halde olduğu doğru mudur?
10- Adapazarı İlçesi'nde görev yapan tüm aile hekimlerini denetleme yetkisinin kendisi de bir aile hekimi olan Aydın Erdoğan'a verildiği doğru mudur?
11- Kendi görev yaptığı birimi de bu hekim mi denetleyecektir? Bu ne kadar etiktir ve bu şahıs ne kadar adil davranabilecektir?
12- Diğer aile hekimleri yaklaşık 1 aydır eksik hasta kayıtlarını tamamlamaya çalışır ama doğru dürüst muhatap bulamazken (hastaları sıfırdan başlayıp adrese göre kaydedin cevabı alırken) İl Sağlık Müdürlüğü'nde idareci olarak görev yapmakta iken Aile Hekimliği'ne geçen hekimler de bu sorunu yaşıyor mu?
13- Diğer illerde zorunlu değilken neden Sakarya'da aile hekimlerine binlerce lira maliyet getirecek bir tam otomatik jeneratör dayatması yapılmaktadır? Jeneratör zorunluluğunu aile hekimlerinden önce jeneratör satan firmalar nasıl öğrendi?
14 -İzmir İl Sağlık Müdürlüğü jeneratör yerine başka tedbirler de önerirken neden Sakarya Sağlık Müdürlüğü jeneratör alınması için dayatma yapmaktadır.
15- Bu güne kadar kaç sağlık ocağında tam otomatik jeneratör vardı?
(Sadece 3)
16- Eğer sebep aşıların bozulması kaygısı ise bu güne kadar Sakarya'da sağlık ocaklarının çocuklarımıza yaptığı aşılar bozuk muydu?
Bu sorulara İl Sağlık Müdürlüğü veya Adapazarı Sağlık Grup Başkanlığı cevap verirse, aynen yayınlarım.
..

Yükünüz dökülüyor

Çankaya yokuşundan inmekte olan kamyon kırmızı ışıkta durunca, yanındaki arabadaki sarışın camını indirir ve bağırır:
"Hey, duymadınız! Ben Ayşe! Yükünüz yola dökülüyor diyorum."
Kamyoncu gene sürer. Üçüncü kırmızıda sarışın arabasından fırlar kamyonun camını yumruklar, indirtir.
"Yahu ben Ayşe! Yükünüz dökülüyor!"
Kamyoncu kafa sallar ve sürer...
Dördüncü kırmızıda bu defa kamyoncu aşağı iner, sarışının arabasına yürür, camı tıklatır, indirtir.
"Hey!" der, "Benim adım da Mehmet. Ankara'da kış var ve ben tuz kamyonu sürüyorum!"
İnternetten

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum