Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Otantizmin Doruğu: Taraklı
Cuma, 02 Mayıs 2008

Her mevsim yemyeşil, orman denizi arasında "yüzük taşı" gibi parlayan şirin Taraklı ilçesi...
Taraklı, koruma altındaki 19. yüzyıl Osmanlı evleriyle son yıllarda keşfedilmiş, mükemmel bir doğa kasabası.

Cumbalı, renkli evleri, doğası, tertemiz sokak ve parkları ile her köşesi tablo yapılacak, fotoğrafı çekilecek güzellikler sunuyor. Birbirinden güzel osmanlı evleriyle, güleryüzlü Taraklı insanı şehir karmaşasından sıkılmış misafirlerini bekliyor.

Denizden 800 metre yükseklikteki Taraklı'nın rutubetsiz, sağlam, temiz havasında, betona yenik düşmemiş, odun kokulu daracık sokaklarında yapılan yürüyüş ise, bambaşka duygu ve zevk veriyor...

Çevresi ormanlarla çevrili, Tarihi Kurşun Camii, yatırları, Osmanlı hamamlarıyla bütünleşmiş tarihi kasaba evleri insana güzelliklerle dolu anlar yaşatıyor.

Taraklı, sizi şaşırtacaktır. Bu kadar yakınınızda, bu kadar el değmemiş bir kasabanın varlığına hem şaşıracak hem çok sevineceksiniz.

100 ila 300 yıllık evlerin süslediği Taraklı'nın Osmangazi tarafından alınışından bu yana, halk tahtadan tarak ve kaşık yapımıyla uğraşmış. ilçeye isminin veren tarak yapımına çoktan son verilse de, ağaç oyma el işlerine devam ediliyor.

4200 nüfuslu küçük bir emekli kasabası Taraklı. İstanbul’a yaklaşık 2 saatlik bir mesafede. Adeta minyatür bir Osmanlı kasabası. Öylesine koruyabilmiş kendisini. Yüksekçe bir tepenin eteğine kuruluvermiş. Bu da müthiş güzellik katmış Taraklı’ya. Birçok Alternatif spor çeşidine uygun mekanlara sahip. Küçük bir kapalı kutu gibi uzun seneler açılmayı beklemiş sanki. Ama bu günlerde bir hayli hareketli. Bu güzellikler araştırılıp incelenmiş, küçük küçük projelendirilmiş ve ellerindeki değerin farkında olan insanlar tarafından sunulmaya başlanmış. Biz de anlatalım istedik dilimizin döndüğünce. Ola ki yolunuzu düşürüp görmek istersiniz diye.

Taraklı tarihini araştırmak isteyen Taraklı’lar, epeyce yazılı kaynaklara ulaşmışlar. Aşık Paşazade tarihinden, Hammer’in Osmanlı Devleti Tarihi, Evliya Çelebi’den, Cumhuriyet dönemi yayınlara kadar pek çok yazılı kaynakta geçmiş Taraklı. Hititler, Frigler, Bitinya’lılar ve Bizans İmparatorluğu Taraklı’da yaşamış devletlerden. Yazılı kaynaklarda, çevresindeki değerli ormanlardan, bol sulu kaynaklarından da bahsediliyor.
Taraklı adının, şimşir ağacından veya manda boynuzundan yapılan taraklardan geldiği görülüyor. Tarak haricinde kaşıkçılık da uzun yıllardan beri yapılıyormuş. Hatta 1900’lü yıllarda Taraklı kaşıkları Paris’te sergilenmişler. Dokumacılık ve ipekböcekçiliği de eskilerde yapılan işlerden.

Buram buram tarih kokuyor ve muhteşem bir doğaya sahip Taraklı. Yaklaşık 300 adet ahşap bina var, 91 tanesi tescilli. Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye Seferi sırasında Taraklı’da kışlayan Veziri Yunus Paşa tarafından 1516 yıllarında yapıldığı sanılan bir cami bütün orijinalliğiyle duruyor. Tepenin hemen eteğine kurulmuş. Altından geçirilen termal bir suyla o devirlerde yerden ısıtma sistemiyle caminin ısıtılması sağlanmış. Hemen aşağıda bulunan o yıllardan kalma hamam , sayısız tamiratlarla orijinal halinden biraz farklı ama muhteşem ahşap evler bu görüntüyü kamufle etmesini becermiş. Yüzlerce yıl önceki halini koruyabilmiş bir de arastası var. Görülmeye değer. Toplam sekiz adet kültür ve tabiat varlığına sahip. Çevresi 10,5 metre genişliğinde yaklaşık 500-550 yaşında bir çınar ağacı, camisi, hamamı, kale, han ve çeşmeden oluşmaktadır.

Fenerli ev ve Çakırlar Konakları sivil mimarisindeki en güzel iki örnek. Taraklı’ya gittiğinizde hayran olacaksınız. İki Çakırlar Konakları da, Sakarya Valiliğince “Konukevi” yapılmak üzere restore edilmeye başlanmış. Ama sıradan bir restorasyon olmayacak bu çalışma. Konağın içini betonlaştırıp, dışarıdan ahşap giydirme yapmayacaklar. Taraklı’lılar 300 evin de ruhu ile yaşamalarını istiyor. Biz senelerce arka planda kalıp yoksulluk çektik ama şimdi elimizdeki zenginliğin farkındayız, ve onun gelecek nesillere ulaşmasını sağlayacağız diyorlar. Bütün bu evler nefes alıyor ve biz onların betona gömülerek ölmelerine izin vermeyeceğiz diye de ekliyorlar. Bu amaçla, eski ahşap ustalarının çocuklarını, torunlarını toplayıp bu konuda olabildiğince hünerli kılmaya çalışıyorlar. Ahşap aslına uygun kullanılıyor, dolgu malzemesi olarak da özgün malzemelerden yararlanılıyor. kerpiç ve bağdadi malzemeleri, şıma veya horasan harç kullanılıyor, giyotin pencereler bezir yağıyla ovuluyor. Beton, çimento, yağlı boya, Taraklı evlerinden uzak duracak. Osmanlı’nın ahşap konakları, mağrur ama mütevazi, duygu yüklü, büyükşehirlerden gelen yorgun konuklarını ağırlayacaklar.

Taraklı, eski İpek Yolu güzergahı üzerinde. Kadıköy’den geçen Bağdat Devlet yolu, Geyve ve Taraklı üzerinden Ankara’ya ulaşıyordu. İpek Yolu’ndaki kervanların konakladıkları Taraklı’daki han, zorda olsa hala ayakta duruyor. Mutlaka görmelisiniz. Orası da restorasyona girecek ve 30 yataklı küçük bir işletme olarak yüzlerce yıl öncesindeki işlevine devam edecek. Restorasyon projesi bitmiş, Kamulaştırma bedelinin bir kısmı da çıkmış. Eğer orijinal şeklini yakalayabilirlerse Taraklı’nın değerine değer katacaktır. Bu hanın odalarında dinlenen yorgun bezirganlar, döşemedeki kapağı kaldırarak aşağıda bulunan atlarını, develerini kontrol ediyorlarmış. Mesela bu kapakları koruyarak verilecek işlevsellik çok önemli. 624 metrekarelik , U planlı hanın bazı kısımları daha önceden yıkılmış, şimdi yaklaşık 100 sene sonrasında geçmişi yakalamanın başarısını yakalamalı Taraklılar ve bu başarının keyfini çıkartmalılar.

Taraklı’nın küçük bir kapalı kutu ve saklı bir kent olması, 1950’li yıllarda Devlet Kara Yolu’nun Bolu’dan geçmesinden kaynaklanmış. Öncelerde 10.000 nüfuslu Taraklı, sanayinin de gelişmesi ve el işçiliğinin geri plana atılmasıyla iyice küçülmüş, içine kapanıp çevredeki büyük illere göç vermeye başlamış. Her ne kadar zaman zaman ormanın yakılmasıyla ekime uygun tarlalar elde edilmişse de doğası bozulmamış, ilişkiler yozlaşmamış, bu sevimli ve küçük ilçe hala dışarıdan gelen insanları “Tanrı misafiri” anlayışıyla karşılama törelerini yitirmemiş. Taraklı Belediye Başkanı Sayın Tacettin Özkaraman Taraklı’yı, “Kültür, doğa ve sağlık turizminin yeni adresi“ olarak özetliyor. Taraklı ile ilgili gelecek günler için inançlılar, elerindeki değerin farkındalar çünkü. Hemen yanı başımızda bir dinginlik mekanı olsun Taraklı, yorgun bedenlerimize enerji, bezgin ruhlarımıza canlılık katsın.

NASIL GİDİLİR?
İstanbuldan: Ankara istikametine giden TEM gişelerinden girerek, otobandan Adapazarı - Bilecik sapağından çıkış yaptıktan sonra Bilecik istikametini takip ederek, 30 km sonra Alifuatpaşa kasabasına varmadan yeni Göynük-Taraklı yol ayrımından ulaşabilirsiniz. İstanbul-Taraklı arası ortalama bir hızla 2 saat sürmektedir.

Taraklı'ya tren veya otobuslerle de ulaşabilirsiniz. Harem'den kalkan Göynük otobüsleri Taraklı'dan geçmektedir. Trenle Haydarpaşa'dan Adapazarı'na varıp, Tren garına yakın mesafede bulunanTaraklı dolmuşlarıyla kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Nerede Kalınır ?
İstanbul’a 1,5 / 2 saatlik uzaklıkta. Sabah gidip akşam dönebilirsiniz. Şimdlik herhangi bir konaklama tesisi yok. Fakat belediyenin bir personelinde mevcut bulunan 0 544 491 22 15 nolu telefonu istediğiniz saate arayıp , Taraklı’daki bir evde kalabiliyorsunuz. Pansiyon evler daha öncesinde liste halinde belirlenmişler. Oda / kahvaltı istenildiğinde öğlen ve akşam yemekleri alabiliyorsunuz ve özgün bir ortamda yaşama şansınız oluyor.

Ne Yenilir ?
Böylesine doğal bir ilçede yediğiniz her şey, içtiğiniz su bile damağınızda farklı bir tat bırakmaktadır. Nohutlu Mantı dışında Taraklı’nın kendisine özgü bir yemeği yok. Keşkek, yaprak dolması, hamur işleri vs. Ama başka yerlerde bırakınız yemeyi belki adını bile duymadığınız bir tatlısı var Taraklı’nın; UHUT. Bir de köpük helvası var. Köpük Helvası Taraklı’nın çevresindeki diğer yöreler de biliniyor. Çöğen kökü, yumurta, şeker ve glikozla yapılıp içine tahin katılarak yeniyor. Ama Uhut çok uzaklardan gelip, Taraklı’larca tanıtılmış bir tatlı. Ve hiç aklınıza gelmeyen besin maddeleleriyle şeker katılmadan yapılıyor. İsterseniz anlatmayalım, sürpriz olsun. Ama Uhut’la ilgili küçük bir dip not verelim. Gectiğimiz günlerde Sakarya Valiliğince yapılan yemek yarışmasındaki tatlılar bölümünde Uhut 3.lük aldı. Bizden söylemesi. Nohutlu Mantı da yemekler kategorisinde Taraklı’ya bir 6.cılık getirdi.

Neler yapabilirsiniz?
Yamaç Paraşütüne uygun Taraklı. Treking için bir çok elverişli güzergaha sahip. Ahşap işçiliğine merakınız varsa, bir Açıkhava Müzesi görünümüyle çok cazip bir yöre. Güzel bir kanyonu, kanyonun altında bir mağarası var. Ama mağara konusunda Belediye Başkanı Sayın Tacettin Özkaraman ile irtibata geçildikten sonra program yapılmasında fayda var. En önemlisi fotoğrafçılık. Doğa ve Tarih tutkunu iseniz ve ölümsüz anları karelerinizde ebedileştirmeyi seviyorsanız, hemen gidiniz, Taraklı tam size göre.

TARAKLI'NIN TARİHİ
Eski adı ''Dablar'' olan Taraklı, Hellenistik dönemde ''Bytinia'' adını alan bölge içinde olduğu bilinmektedir. Hisartepe'de bulunan iki sarnıç M.Ö.1.Bin ile M.S.2.Bin arasını tarihlemektedir. Aşıkpaşaoğlu Tarihinde Taraklı'nın fethinin Karacahisar'ın fethinden hemen sonra olduğu bilinmektedir. Bu tarih 1289 yılıdır.

Joseph Von Hammer ''Osmanlı Devlet Tarihi'' isimli eserinde Taraklı'nın fethini Osman Bey'in ilk fetihler dizisi arasında göstermektedir.Kaynaklarda fetih tarihi farklı olmakla beraber, kesin olan şey Taraklı'nın Osmanlı Devleti'nin kuruluşunda, ilk Osmanlı Yurdu içerisinde olduğudur.

Evliya Çelebi Seyahatname'sinde şu bilgileri vermiştir ; ''Taraklı, Bursa Tekfuru tarafından yaptırılmıştır.Osman Gazi'nin fethidir.Yüzelli akçeli kazadır.Halen kalesi virandır.Ama kasabası bağlı,bahçeli, beşyüz'e yakın mamur evi,üzeri tahta ve kiremitlerle örtülü şirin bir kasabadır.11 Camii ve 7 kasabası vardır.Çarşı içindeki camii güzeldir(Yunuspaşa Camii).Bir hamamı,beş hanı,altı mahalle mektebi ve iki yüz dükkanı vardır.Hemen herkes, kaşık ve tarak yapıldığından,bu şehre Taraklı der.Dağlar safi şimşir ağacı kaplı olduğundan halkı bunları işleyip Arap ve Acem'e gönderirler. Suyu ve havası çok güzeldir.Bütün dağlar ormanlarla kaplı av yeridir.Deresi içinde aktıktan sonra,diğer bir nehir vasıtasıyla Sakarya Nehri'ne kavuşur.''

1919 Yunan işgali ile esaret altında kalan şehir,Bursa ve çevresinin kurtuluşu ile tekrar Türklerin eline geçmiştir.1987'ye kadar Geyve İlçesi'ne bağlı bir kasaba iken, bu tarihten itibaren Sakarya İli'ne bağlı bir ilçe merkezi haline gelmiştir.Belediyesi ise 1954 yılında kurulmuştur.

Gelişmekte olan bugünün Taraklı'sı, önemli yol güzergahının dışında, sakin, meyvesi-sebzesi bol, yemyeşil bir şehir görünümündedir.Şehir ve sokak dokusu bozulmayan ender anadolu kentlerinden birisidir.

 

 


Gezelim Görelim hakkındaki diğer yazılar
Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım