Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Saklı Sızım'ın ilginç hikayesi!
Perşembe, 11 Şubat 2010

Dün kısaca bahsetmiştim…
Engelli şair Ömer Alikılıç'ın Saklı Sızım isimli kitabının tanıtımı vardı…
Yıllardır Sakarya'da gazetecilik yapıyorum.
Bu kadar geniş katılımlı bir kitap tanıtım programı görmedim…
Kitapla ve tanıtım programıyla ilgili düşüncelerimi yarın aktaracağım…
Bugün sizi Ömer'in Saklı Sızım isimli kitabına yazdığı önsözle-Saklı Sızısının öyküsü- baş başa bırakıyorum…

Ben Ömer Ali Kılıç. Yirmi bir yaşındayım.
Doğarken oksijensiz kalmam sonucunda, gözlerimi dünyaya spastik engelli olarak açtım.
Yürüyemiyor, konuşamıyor, kendi öz bakımımı yapamıyorum.
Bazen dengemi sağlayamayıp, oturduğum yerden kayabiliyor, kendimi
düzeltebilmem için de ailemden yardım almam gerekiyor.
Fakat Allah'a çok şükür ki, zihinsel olarak hiç bir problemim yok.
Okul yaşım geldiği zaman, okuma yazmayı öğrenebilmeyi
eğitim almayı çok istedimse de, engelimden dolayı, okulun beni kabul
etmemesi sebebiyle eğitim imkânı bulamadım.
Ama bu durum benim okuma yazmayı öğrenmeme engel olamadı.
Evet! Okula gidemedim; fakat ailemin desteği, özellikle abimin yardımları sayesinde
geç de olsa ben de okuma yazmayı öğrendim.
Anlattığım bu olaylar 1998 ile 1999 yıllarında gerçekleşti.
O yıllarda ailemiz beş kişiden oluşuyordu.
Ben ailenin ortanca oğluyum, benden iki yaş büyük bir abim, bir de dört yaşında erkek
kardeşim vardı.
Hayatımız, çok mutlu bir şekilde sürüp gidiyordu.
Taa ki o asrın felaketi olan, 17 ağustos 1999 depremi olana kadar.
O gece başımıza iki üç saat sonra gelecek olan acılardan habersiz,
yatmıştık.
Saatler üçü gösterdiğinde, deprem başlamıştı. İşte o deprem
herkesten bir şeyler aldığı gibi bizden de ailemizin en küçüğü
olan Yusuf'umuzu alıp, hayatımıza ömür boyu sürecek olan acıları
bırakmıştı…
Ama öte yandan gerçek hayat devam ediyordu.
Yusuf'umuzun yokluğu canımızı çok yaksa da yaşamamız için, bir
şeyler yapmak zorundaydık.
Depremden bir kaç ay sonra bize babamın
çalıştığı işyerinin lojmanlarında ev bulundu ve yaşamımıza o
evde devam etmeye başladık.
Bu zaman diliminde, kendimi ifade edemediğim için, yaşadıklarımızı
mecburen içime atıyordum.
Bu halde yaşamak çok zordu ve benim iletişim kurabilmem için, bir bilgisayara ihtiyacım
vardı.
Fakat ellerimi kullanamadığım için, bilgisayar kullanabilmem
hayaldi.
O sıralar, aileme ve arkadaşlarıma söylemek istediklerimi,
üzerinde harfler olan legoları yere dizerek yazmaya, kafamdakileri
bu şekilde ifade etmeye çalışırdım.
Bunu yapmak benim için, büyük bir hünerdi.
Zahmetli bir iş olmasına rağmen bu yöntemle amacıma ulaşıp, etrafımdakilerle iletişim kurmayı zor da olsa başarmıştım.
Depremden yaklaşık bir buçuk yıl sonra İstanbul'da gittiğimiz bir rehabilitasyon merkezinde olan ve spastik engelliler için yapılmış özel bir bilgisayar programı vardı.
Burada spastik engellilere programı öğretmek için, bilgisayar dersi veriliyordu. Bu program ve
swiç sayesinde klavye ve maus olmadan, spastik engelliler özgürce
bilgisayar kullanabiliyorlardı. Bu derslere ben de katıldım. Buradan
Bahar öğretmenime de ayıca çok teşekkür ediyorum. Böylece bilgisayar
kullanabilme hayalim gerçekleşmişti.
Daha sonra bu programı yapanlar, sevgili Rehan abla ve Mehmet abi, benim derslerdeki başarımı
görüp, çok mutlu olmuşlar ve bana bilgisayar hediye etmek için, araştırma yapmışlar.
Bana doğum günümde, içinde spastik engelliler
için programı bulunan bir bilgisayarı hediye ettiler. Buradan
onlara da çok teşekkür ediyorum.
Daha sonra depremde yaşadıklarımızı anlatan, bir kitap
yazmayı denemiştim. Fakat o zamanlar yaşım küçüktü, kitap da
okumadığım için, kelime hazinem, yok denecek kadar azdı. Bu sebeple
kitap denemem, başarısızlıkla sonuçlandı. Ama bu sonuç, yazmaktan
vazgeçmeme sebep olmadı. Sıkıntılarımı, yapamadıklarımı,
özlemlerimi, hayallerimi, gençlik duygularımı, hep satırlarla paylaşmaya
devam ettim.
Bir kaç sene sonra, eve internet alındı. İnternet, benim hayatımı
çok değiştirdi. Artık yazılarımı, engelli sitelerinde yayınlayıp,
dünyayla paylaşabiliyordum.
Bu çok başka bir zevkti benim için.
Öte yandan, msn'de arkadaşlarımla sohbet edip, kendime yeni
arkadaşlar ediniyordum. Günlerim böyle gelip, geçiyordu. Ve bir
gün…
Bir gün, engelli sitelerinde yayınladığım yazılarımı okuyan
bir kız msn'sine beni ekledi. İleride yüreğimin ‘saklı sızı'sı olacağını,
bilmeden… Onunla konuşmaya başladıktan sonra, kalbim bir başka
atmaya, hayat ise, daha güzel görünmeye başlamıştı. Bunun adı:
evet aşktı elbette, karşılıksız olsa da, aşktı…
Onu ilk zamanlar, içimde yaşayıp, içimde büyüttüm. Çünkü
ona göre, biz arkadaş, dost, kardeştik… Ama ben,
Duygularıma engel olamıyordum…
En sonunda, onun aşkı, beni mısralara sürükledi… Yazdım, aşkımı,
sevgimi, gönlümü yazdım mısralara…
Bir sabah, uyandığımda, şöyle diyordu yüreğim, haykır aşkını…
Ben de söyledim ve ve… O da sessizce çekip, gitti… Gitti ama
şiirlerimin sırrı olarak, kalmıştı hayatımda…
Hayatım böyle devam ederken aylar sonra bir sabah, bir mail
geldi, maili atan, O'ydu, evet o. Tekrar arkadaş olmak istiyordu yeniden.
Ben de tereddütsüz kabul ettim ve şu an arkadaşız…
Benim duygularım aynı olsa bile, onunla arkadaş olmayı, geç
de olsa, öğrendim galiba.
İşte bu şiirlerimi, aşkı yaşayabilen herkes için yazdım.
Saygılar, sevgiler sunuyorum….
Ömer Alikılıç


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım