Sakaryaspor’un bu lige ait olmadığı gerçeği taraflı tarafsız herkesin kabul ettiği bir düşünce. Teknik heyet ve futbolcu kadrosunun bu düşünceyi hayata geçirmek için gereğini yaptığını görüyoruz.

           Klasman Ligi’nde oynanan maçlarda puan kaybımız yok. Oynadığımız 4 maçta 12 puan alarak zirve ile aramızdaki farkı kapatıyoruz. Yarıda kalan Pendik maçının akibeti ile ilgili kararın bir an önce verilmesini istememizdeki sebepte kendimize olan güven duygusundan. TFF’den çıkacak olası tekrar kararı ile Pendikspor’u da devireceğimize inancımız tam. Pendik maçında TFF’nin 8 dakikaya göre karar vermeyeceğine inanarak böyle düşünüyorum. Eğer TFF birçok kararında olduğu gibi art niyeütli davranmazsa. Sanırım Salı günü beklenen karar açıklanacaktır.

           Neyse TFF’nin kararından önce geldiğimiz noktayı görmemiz lazım. Ekibimiz içerde dışarda, seyircili ya da seyircisiz kazanmayı alışkanlık haline getirdi ki benim fikrim bu ligi kayıpsız tamamlarız.  Oynadığımız maçlar, oynanacak maçlar için ayna görevi olacaktır. Kalan haftalarda toplayacağımız puanlarla biz play-off oynarız.

           Kalan haftalarda oyunun nasıl oynandığına ya da kimin formda kimin formsuz olduğuna bakmaksızın sadece kazanmayı ve kazandıktan sonra keyfini çıkarmalıyız. Hoca kazanan takımıyla bir sonraki maça hazırlanacak bizler kazanılan puanlarla zirveye nasıl ulaşırızın hesaplarını yapacağız.

           Sonucu etkileyecek farklı olayların yaşanmaması için dikkat edilmesi gereken hususlar var. Takım maç kazanırken, öncelikle şehirde iç barışı sağlamamız şart. Yaşadığımız şehirde hala Sakaryaspor’un yanında olmaktan kaçan insanların varlığını görmek üzücü. Yönetici koltuğundaki insanların barış ve birliktelik için atmaları gereken adımlar var. Gecikmeden bu adımlar atılmalı.

              Şehirde hızla büyüyen desteğin artarak sürmesi için yönetenler her zamankinden daha fazla istekli olmalı. Taraftarların takımlarına verdikleri destek birilerine örnek olmalı. Seyircisiz maçlarda futbolculara yalnız olmadıklarını hissettiren taraftarın, şehirde “söz sahibiyim” diyerek dolaşanlara verdiği açık mesaj hala anlaşılamadı sanırım.

               Sizlerde bir hafta sonu taraftarla kolkola stada kadar yürümeyi denesenize. Onların içindeki heyecanı, başarıya olan inancı ve birlikteliği hissedeceksiniz. Emin olun sporda yakalanacak başarı kadar şehir milliyetçiliği içinde önemli bir adım olacak.

                Sakaryaspor’un zor şartları aşarak hedefe nasıl ilerlediğini yakından görecek ve hissedeceksiniz.

               Sizleri kol kola görmek heyecanı ve birlikteliği artıracaktır. Gelin yaşadığınız şehir için bunu yapın. Hangi makamda olursanız olun. Oturduğunuz koltuklar geçici. Göreviniz sona erdiğinde bile hatırlanmak çok kolay. Şehir milliyetçiliği ateşini yakmak ve beraberinde getireceği başarıyı izlemek ayrıca keyif verecektir. Takımımız sürekli kazanarak hedefine giderken birlikte olmamak için niye çaba sarf ediyorsunuz. Başarının içinde olmak için neyi bekliyorsunuz?

                İster siyasetçi, ister bürokrat, ister iş adamı …. Ne olursanız olun…

                Yaşadığınız şehrin ve şehrin takımının yanında olmak için bu fırsatı kaçırmayın.   

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum