Ağızdan çıkanı kulak duymalı! |
Pazartesi, 22 Şubat 2010 |
Elinize mikrofon aldığınızda heyecanlanırsınız…
Konuşmanızı yazılı bir metne dayandırmıyorsanız bolca hata yaparsınız…
Başbakan Erdoğan örneğinde olduğu gibi önünde konuşma metni olduğundaki söylemleriyle irticalen yaptığı konuşmalardaki söylemleri çok farklıdır…
Siyaset bilimciler siyasetçilerin konuşurken hataya düşmemeleri için yazılı bir metne bağlı kalmalarını önerirler.
Bilirler ki Başbakan Erdoğan örneğinde olduğu gibi irticalen konuşma çoğu zaman geri dönüşü olmayan hatalar getirir.
Dün de Tes-İş Sendikası'nın Genel Kurulu'nda MHP GİK Üyesi Enver Toçoğlu kabul edilemez bir hataya imza attı…
Tüm Türk basınını hiçbir ayrım yapmadan satılık ve yandaş medya olarak lanse etti…
Mensubu olduğu partinin Genel Başkanı bir kısım medya patronlarını-isim isim sayarak-iktidar yanlısı olarak suçlarken, kendisi hızını alamayıp tüm medyaya aynı yaftayı uygun gördü…
Kendisinden sonra söz olan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu ise bu sözlerden bana pas atmaya çalıştı…
Allah'a çok şükür hiç yaram yok, gocunayım…
Ancak ortada bir hata var…
Çok zor şartlar altında ve büyük baskılarla görev yapan Türk basınını böylesine karalamak kabul edilebilir bir davranış değil…
Enver Toçoğlu'nun bu ifadesi babamın bana 5-6 yaşlarında öğrettiği bir davranış biçimini aklıma getirdi…
Babam bana "Ne konuşursan konuş, ağzından çıkanı kulağın duysun" derdi…
Sanırım Enver Toçoğlu'na kimse ağzından çıkan sözü kulağının da duyması gerektiğini öğretmemiş…
O bu yaşına kadar ağzından çıkanı kulağının duyması gerektiğini öğrenmediyse de ben buradan Türk medyasına kimsenin bu şekilde hakaret etme hakkı olmadığını öğretmek istiyorum…
Sayın Enver Toçoğlu "satılık" dediği Türk medyası sayesinde siyaset yapıyor…
Konuşmalarını medya kitlelere ulaştırıyor…
Bugün de oradaki konuşması gazete sütunlarından kitlelere ulaştı…
Medya sözlerini, söylemlerini yansıtmazsa Enver Toçoğlu'nu kim tanırdı?
Medya olmasaydı bulunduğu konumu kullanarak sendikanın ve devletin imkanlarını açtığı kişiler dışında kim bilirdi Enver Toçoğlu adını?
Enver Toçoğlu sözlerinin bir dil sürçmesi olduğunu düşünüyorsa, Sakarya ve de Türk basınından özür dilemelidir…
Yok eğer sözlerini kulakları da duyarak bilinçli bir şekilde söylediyse, o zaman "satılık" suçlamasında bulunduğu Türk medyası kendisine haddini bildirir…
…
CHP İl Kongresi üzerine!
Cumhuriyet Halk Partisi bir kongre süreci yaşıyor…
Türkiye'de ana muhalefet partisi olmasına rağmen Sakarya'dan bir tek milletvekili çıkartamayan, bir belediye başkanı olmayan CHP'nin bu süreçte yeniden toparlanması umudu vardı bende…
Ancak ilçe kongrelerini partiye dinamizm kazandıracak düzeyde heyecanlı bulmadım…
Öyle veya böyle ilçelerde kongreler tamamlandı, delegeler seçildi…
Şimdi önümüzde il kongresi var…
Mevcut İl Başkanı Vahit Serbes tekrar aday olacak…
Karşısında muhaliflerin başkan adayı olarak Yüksel Büyükakten'in çıkacağı söyleniyor…
Serbes'in milletvekilliği hedefi olması, partideki diğer adaylık beklentisinde olanların Büyükakten'e destek vermesini sağlıyor…
Büyükakten en baştan milletvekili adayı olmayacağını belirterek önemli bir gücü yanına almayı başardı…
Bu kesim Vahit Serbes artık basın toplantısı düzenlerken bile İl Yönetimi'nden yanına alacak kimse bulamadığını söylüyor…
Muhalifler İl Kongresi'nden Serbes'in tekrar İl Başkanı olarak çıkmasının zor olduğunu söylese de ben bu görüşte değilim…
Bana göre şu an için iki adayın gücü de eşit görünüyor…
Yüksel Büyükakten'in en büyük avantajı, kendi adına iddiasız bir isim olması…
Büyükakten'in sessiz ve sakin görünümünün aksine güçlü bir örgütleyici kişiliği olması da Serbes için bir tehlike…
Vahit Serbes ise hiç kimsenin beklemediği anda CHP'nin başına geçmiş bir isim…
Geçmiş yıllardan politik deneyimleri fazla…
Partinin "bilinen-tanınan" isimleri dışındaki delegeye hakim olduğu söyleniyor…
Sonuç olarak CHP'nin seviyeli bir kongre süreciyle özlenen güçlü bir kadronun iş başına gelmesi, Sakarya'da güçlü bir muhalif sesin doğmasına neden olacaktır.
Tüm CHP'lilerin de güçlü bir ekibin iş başına gelmesi için kongre sürecinde aktif bir şekilde rol almaları tavsiyemdir… Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|