Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Ahhhh beee Köfteci Erdal ahh!..
Pazartesi, 01 Mart 2010

Köfteci Erdal'ın yanına gittim. Nefis köftelerden yerken laflıyoruz.

Erdal Erebilir iyi bir arkadaş ve bu kentin âşıklarından birisi...

Köşe yazılarımı okumuş ve "Abi herkesi eleştiriyorsun. Sert eleştiriyorsun. İyi ama bu kentte hiç olumlu gelişmeler yok mu?

Senin köşeni okuyunca ruhum daralıyor.

Sıkıntı basıyor.

Oysa bu kentte hep olumsuzluklar olmuyor ki...

Neden olumlu işleri köşene taşımıyorsun" diye sordu.

Gülüyorum...

Hatta kahkaha atıyorum.

Şimdi beni sevmeyenler, "Zaten senin kafanda var" diyebilir. Hatta küfür de edebilir.

Bunlar benim için çok da önemli değil.

Bu kentte batağın içine girmiş, kirli, halka kan kusturan kişilerin benim hakkımda ne düşündükleri zaten önemli değil.

Ben vatandaşın benim hakkımda ne düşündüğüne bakıyorum.

Gerisi mi?

Çok da tınnnn...

Neyse...

"Bu kentte güzel şeyler olmuyor mu" kısmına gelelim.

Oluyor tabii...

Ama bu güzel şeyler de olması gereken şeyler zaten...

Şimdi buradan özel temizlik firmalarına çöp toplama işini veren belediyelere methiyeler mi düzenleyim?

Ya da 17 Ağustos Depremi sonrasında 31 adetten 6'ya düşen prefabrik okullar için hükümete teşekkür mü edeyim?

Geceleri Büyükşehir Belediyesi'ne ait tankerlerle bu kenti yıkadıkları için Başkan Zeki Toçoğlu'na dua mı edeyim?

Yeni otobüsler için Zeki Başkan'a ilan-ı aşk mı yapayım?

Kısacası bunlar olması gereken şeyler... Makam sahiplerine; yapmları gereken işleri yaptığı için nezaketen teşekkür edebiliriz…

Ama zaten bu beyler yapması gereken işleri yapıyor. Yeri ve zamanı geldi mi zaten bu beyleri onore ediyoruz.

Bunda bir sorun yok.

Ancak yapılan bir işin eksiğini veya hatasını kaleme almak varken, yapılması gereken bir işi kaleme almak şak şakçılıktır.

Zaten işin "şak şak" kısmını yapan birçok kişi var. Hiç değilse biz yapılan bir işteki hatayı kamuoyu ile paylaşalım.

Onun için bizim köşelerimizde genelde işini adam gibi yapmayanlar için eleştiri ve kasvet vardır. Ama işini yapanlar için de her zaman destek mesajları olacaktır.

Sakarya ve vatandaşın hakkını her zaman bu köşede savunacağız.

Öyle birileri gibi kimseye hak etmediği rütbeleri bu köşeden takmaya niyetim yok.

Hele hele "şak şakçı" olmaya hiç niyetim yok.

Zaten sorun da burada başlıyor. Bu kentte milleti alıştırmışlar şak şak yapmaya...

Adam elini kaldırıyor; ‘şak şak'

Adam kolunu kaldırıyor; ‘şak şak'

Yıllardır gazete ve köşe yazarları da şak şak yapıyor.

Sonra?

Sonra mı? Benim gibi biri çıkıyor ve adamı eleştiriyor.

Adam bir kere şaşırıyor. Öyle yaaa... Basın da kim ki?

Nasıl eleştirebilir bu beyi veya beyleri?

Bir de sert eleştirdiniz mi yandınız.

Hele hele iki kez eleştirdiğiniz mi tamamen yandınız...

Önce '"Satılık" derler. Tutmadı mı "Rüşvetçi" derler. Tutmadı mı "Salağın teki zaten iki kelimeyi bir araya getiremiyor. Türkçe katili" derler.

Çok şeyler derler de, yıllardır bu piyasanın içinde olan ve işini dürüstçe yapanlara attıkları o çamurlar tutmaz.

Tutmaz canım tutmazzz...

Bu göle çaldığın maya tutmaz...

Siz en iyisi göle maya çalacağınıza işinizi adam gibi yapın. Bu kente sahip çıkın. Vatandaşı kollayın. Kısacası ekmeğini yediğiniz bu memlekete sahip çıkın.

İşte o zaman sizin önünüzde saygı ile eğilelim.

Bu köşede, "Böyle insan zor bulunur. Yaptığı işle hem memlekete büyük bir eser bıraktı, hem vatandaşa hizmet etti, hem de şu kadar para milli servete kazandırdı…" diye başlayan ve "Büyüksün. Önünde eğilmekten onur duyarım" diye biten yazılar yazalım.

Haaaa...

Siz, "Bu işler zor. Zaten senden bir şey isteyen yok. Bizim şak şakcılarımız bize yeter" diyorsanız da…

Ben sizi tutmayım...

İşte Köfteci Erdal durum böyleee...

Ben de isterim herkesle iyi geçinip, yaşlı annemin kulaklarının sık sık çınlamamasını...

Ben de isterim, "Cumalım benim bir tanedir" diye her gittiğim yerde karşılanmayı...

Ama şak şakçı olmadan, allayıp pullamadan maalesef bunlar olmuyor.

Bu kentte bu kadar şak şakçı varken, biz daha çok küfür yeriz!..


Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım