Tam zirve bizim diyeceğimiz haftada kaybedilen maç ve ardından yaşananlara bakarmısınız? Kendi evimizde Gebze’ye yeniliyoruz. Birçoğumuz yenilgide hata arıyor, hocanın sahaya sürdüğü kadroyu eleştiriyoruz. Hocanın kendini haklı çıkartacak muhakkak bir sebebi vardır. Vardır da olan bizim üç puana oldu.

             Engin hoca bu saatten sonra hep haklı olsa ne olur, olmasa ne olur! Ona sorarsan, Gökhan’la oyuna başlamasının bir sürü haklı nedeni vardır. Hafta içi antrenmanlarda kimin daha iyi olacağını iyi gözlemlemiştir. Falan filan…Yönetimden birileri çıkıp hoca; madem bu böyle daha iyi olacaktı şimdiye kadar aklın neredeydi dese, istifa etmek zorunda kalacak ya da bırakılacak.. Neyse bunları da geçelim.

             Gelelim asıl konumuza; İsmail Gürses’in istifa olayına. Yahu arkadaş bu ne yaman çelişkidir böyle. Bir ton vaad ve inançlı olduğunu gösteren açıklamalarla yönetime talip olacaksın. En sıkıntılı dönemde dimdik ayakta duracaksın. Sonra “ben yokum” diyeceksin. Hayırdır? Ne oldu, niye gittin veya gidiyorsun?

              Muhtemelen yönetimine gereken desteğin verilmediğini, yalnız kaldıklarını ve artık mücadele etmekten yorulduğunu söyleyecektir. İyide bunun yolu çekip gitmek değil ki. Bazen yokluklar kenetlenmek için en iyi yol olabiliyor. Sen şampiyonluğa ramak kala kaçmaktansa şehri ve takımı yalnızlığa iten ve sahipsiz bırakanları deşifre etmeye devam etmelisiniz.

              Yalnız bırakanlar muhtemelen aba altından sopa gösteriyorlardır. “Bak sürekli bizim ismimizi zikrediyorsun. Sonra otoparkta gider. Kalacak yer sorununuz başlar. Kulüp binasının yeri değişebilir. Biz desteklermişiz gibi görünüyoruz. Durumu idare et” diyebilirler. Susmak ve gelmeyen destek için teşekkür methiyeleri düzmek zorunda kalabilirsiniz.Ancak İsmail Gürses’e yakışan mücadele etmek olmalıyken kaçmayı yani kolay olanı tercih etti.

             Asıl şimdi mücadele etmek varken, bırakıp kaçıyorsunuz. Sizde takımını sevenlere aracılarla aba altından sopa gösteriyorsunuz gibi geliyor bana. “Başkan dönmezse bizde toplu istifa ederiz” açıklamasının başka izah tarzı varsa lütfen belirtin.

             Para sıkıntısı ve iç sorunların sizi yıprattığını herkes biliyor. Ama böyle bir dönemde bu takımın birde yönetici aramak gibi bir lüksü yok.

              Sahipsiz Sakarya’nın sahipsiz takımı bu kadarını hak etmiyor. Artık 6 ayda bir yönetim aramak kaderimiz olmamalı. Ya gelenler sonuna kadar direnmeli ya da direnmeye mecbur bırakılmalı.

               Sorun siyasi ise çözüm halkın tepkisinde. Sorun makam sahiplerinin vurdumduymazlığı ise senin adamım benim adamımın ötesine geçip tepki verilmeli. Sorun bu sahipsiz şehrin kaderini değiştirememesindeyse, tek çare içinde yaşayanları değiştirmek olacaktır ki bu mümkün değil.

                Öyleyse yaşadığımız şehrin takımını sahipsiz bırakmamak için üzerimize düşeni yapalım. Başkan’da kaçamasın, makam sahipleri de vurdum duymaz olmasın.