Sakarya'yı iyi bilen bir dostum, iyi takip ettiği Sakarya gündemini yorumlamış…
Bana gönderdi…
Ben de size aktarıyorum;
Yıllardır Sakarya gündemini uzaktan takip etmeye çalışıyorum.
Yaklaşık 20 yıldır gündemin çok değişmediğini, aynı sıkıntı ve çözülmeyen çözüm önerileri bile aynı olduğunu görüyorum…
İktidar partisi şartların zorlamasıyla bir şeyler yapar, kalanların bazıları zararlarını birkaç gün tartışır ve konu kapanır.
Netice hep aynı patinaja devam.
Mevcut yöneticilere bir soralım;
"Son 5 yılda Sakarya için neler yapıldı?"
Şu basit cevap gelecektir;
"Organize sanayi bölgeleri, liman, bazı fabrikaların gelmesi için önayak olundu."
Peki bunlar yöneticilerin başarısı mıdır?
Yoksa İstanbul'un sıkışmasından dolayı oradaki üretimlerin mecburen Sakarya gibi mücavir alanlarına kaymak zorunda oldukları yatırımlar mı?
Acaba mevcut yöneticiler olmasaydı şuanda gelen yatırımlar gelmeyecek miydi?
Bir otobüs ile seyahat ettiğinizi düşünün hep aynı çevreyi mi seyrediyorsunuz.
Kesinlikle hayır.
Bu işte böyle siz isteseniz de istemeseniz de gelişen dünyada ihtiyaçlar nedeniyle bazı değişiklikler olmak zorunda tıpkı çocuklarınızın büyümekte oldukları gibi.
Sakarya'da ki gazetelerdeki haber ve köşe yazarlarını takip ediyorum.
Bir kısmı insan toplum ve sosyolojik yaklaşımları ön plana çıkarıyor.
Önemli bir kısmı da yolsuzluk, haksızlık, yokluk, idarecilerin yanlış ve doğruları, çevre ve siyasilerin kısır tartışmaları gibi konuların ana temalar olduğu göze çarpıyor.
Gazeteci arkadaşlara bir sorum var…
Siz Sakarya'da son 5 yıl içerisinde şimdiye kadar hiç duymadığınız ancak Sakarya için gerçekten çok yararlı halkın refahını yükseltecek yaşam standardını artıracak kaç yazı yazma imkanı yakaladınız?
Size böyle bir çalışma getiren oldu mu?
İdare edenlere sormak istiyorum (seçilmiş ve atanmış olanların hepsine) yapmak zorunda olduklarınızın dışında size ait bir fikir geliştirdiniz mi?
Her şeyi ile size ait ve bu fikir ile Sakarya'nın refah seviyesini yükselttiğiniz…
Varsa gerçekten bir adım öne çıkında bizde gerçekten güzel bir şeyler duyalım.
Yoksa bizim vergilerimizle bizim için yapmak zorunda olduğunuz hizmetleri iş olarak göstermeyin lütfen.
Bunlar iş değil beyler bunlar talip olduğunuz görevler ve bunun için senin maaşını bile ben ödüyorum.
Peki yıllardır gündemin değişmemesinin sebebi nedir?
Bence bunun en önemli nedenlerinden biri kendi işinde başarılı olanların idari görevlere talip olmamaları, diğeri ise seçilenlerin kaliteli ve farklı alanlardaki kişilerden ekip oluşturamamış olmalarıdır.
Ünlü bir düşünürün tam da bizim içindir "Akıllı bir idareci çevresinde kendinden daha akıllı 10 kişiyi tutabilendir"
Aslında sıkıntılar ve çözümleri çok açık ve net yeter ki çözmek isteyelim.
Çok basit bir mantık yürütelim.
Elinize çözmek için herhangi problemi alalım.
Yapılacak olan ilk iş bu alanla ilgili yetkilileri çağırıp bir toplantı yaparak çözüm yolu aramaktır.
Ancak bu yetkililer işlerini yapabilselerdi bu zaten problem olmazdı.
Çıkar yol, yıllardır Sakarya gündeminde olup hiçbir çözüm getiremeyen, yalakalığı geçim haline getirenlerden ve sizden menfaat bekleyen ekiplerden kurtularak gerçekten Sakarya için kafa yoran ve bundan menfaat beklemeyen idarecilikle hiçbir işi ve beklentisi olmayan sağlıklı ve özgür düşünebilen ekipler oluşturmaktır.
Kaliteli iş istiyorsanız özgür düşünen insanlar bulmak zorundasınız.
Bu aşamada sayın idarecilere büyük iş düşüyor.
Bu tür insanlar asla size gelmezler.
Gelseler de çevrenizde çevrenizdeki sırça kökü aşamazlar.
Bunları bulup fikirlerini değerlendirmek sizin işiniz.
Eğer buna zaman bulamıyorsanız yapılacak ilk iş çevrenizdeki en yakın kişileri sorgulamaya başlamanız gerekiyor demektir.
…

Açılım başa bela!

Hükümetin attığı her ‘açılım' adımları beraberinde bir sıkıntı getiriyor…
En son Roman açılımı başlatıldı…
Sonrasında Erenler Yenimahalle'de yaşananlar malum…
Yıllardır huzur içinde yaşayan Küpçüler ve Yenimahalle haklı birbirine girdi…
Roman açılımıyla arkalarında "iktidar" desteğini hisseden Yenimahalle halkı, biraz da polisin
ihmali- açılım kaynaklı- sonucu Küpçüler'de oturan vatandaşlarla sıkıntı yaşamaya başladı…
3-4 gündür bölgede bir huzursuzluk hakim…
Göz göre göre yaşanan gerginlik hepimizi rahatsız etti…
Bence bizi yönetenler oy kaygısıyla vatandaşlar arasında ayrım yapmadan herkese eşit mesafeyle yaklaşmalıdır.
Bu topraklarda yaşayan herkes de, birbirlerine karşı hoşgörülü ve birbirlerinin yaşam alanlarına saygılı olmak zorunda olduklarını bilmelidir…
Sakarya'nın ve de ülkenin huzurunu bozmaya kimsenin hakkı yoktur…

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum