|
Sakarya Üniversitesi Ulusal Kalite Ödülü'nün sahibi oldu…
Bu ödülün alınmasında emeği geçen herkesi kutluyorum…
Rektör Profesör Mehmet Durman'ın öncülüğünde yürütülen kalite çalışmaları Sakarya Üniversitesi'ni önemli bir yere getirdi…
Ancak Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin şehirle ilgili sorunları bitmiyor.
Üst üste meydana gelen 2 minibüs kazası sonrası yazdığım yazıyla ilgili çok sayıda teşekkür maili atmış SAÜ öğrencileri…
Ancak öğrencilerden gelen mailler sorunların çözülmediğini gösteriyor.
İşte onlardan biri;
Merhaba Sezai Abi,
Biz Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin çoğu zaman tercümanı oluyorsunuz, bu yakınlığınıza gerçekten minnet borçluyuz.
Sizinle çok çok önemli bir konuyu yine paylaşmak istedim.
Günlük hayatta bir insan için en önemli varlık nedir?
Kim ne derse desin, insanın en önemli varlığı canıdır.
Atasözlerimiz bile dile getirmiş: "önce can, sonra canan".
Abi, ben İstanbul'da oturan bir Sakaryalı olarak, Sakarya'nın toplu taşıma kültüründen çok çektim, gerçekten çok çektim.
İnanın ki İstanbul 15 milyonluk bir şehir, bu büyük nüfusuna tezat olarak toplu taşıması daha denetimli, daha düzenli, daha kurallı, kaptanları yolcularına daha saygılı.
Serdivan'da öğrenci evinde kalıyorum ve çarşıya, kampüse ulaşımı daha çok minibüslerle sağlıyorum (sağlatılıyoruz).
Fakat minibüsçü esnafından açık açık söylüyorum "nefret" ettim.
Sakarya halkına, özellikle de öğrencilere hiç saygıları yok.
Çünkü kartel durumundalar, çünkü vatandaşın başka alternatifi yok, çünkü öğrenciler sahipsiz ve bir başına savunmasızlar.
Araçların içinde sigara içmek yasaktır, araçların içinde sigara içiyorlar.
Şahsen sigara içmem, uygun bir ortamda sigarasını içene da karışmam.
Ama kapalı bir yerde sigara içmek diğer insanlara saygısızlık yapmaktır.
Yasak olmasını "aracın yan camını açıyoruz oradan duman gidiyor" diye savunmak isteyebilirler, ama solunum yolu ve akciğer hastalığı olan yolcuların sağlığını tehlikeye attıklarının farkında değiller.
Bu kafaları çalışmadığından değil, işlerine böyle gelip, saygısızca sigara keyfi yaptıklarından kaynaklanıyor.
Bunun yanında değinmek istediğim asıl konu: yolda çok tehlikeli araç kullanıyorlar, gerçekten ben can güvenliğimden kaygı duyuyorum.
15 gün içerisinde 30 a yakın öğrenci arkadaşım minibüslerde trafik kazasında yaralandı.
Allah korumuş ki ölüm gerçekleşmedi, ama olması muhtemeldi.
Aileler evlatlarını buraya okusun diye; varını yoğunu, yıllarını, emeklerini vererek; çocukları yetişmiş bir birey olarak daha imkana sahip olsun diye gönderiyor.
Birilerinin maddi kaygıları, kafalarına göre saygısızca hareket etmeleriyle canlarını tehlikeye atmak için değil.
Kimse kimsenin canını; böyle tehlikeli, umursamaz, kuralsız davranarak tehlikeye atamaz. Kampüs ve Serdivan hattında çalışan "minibüsçü" esnafının çoğu; yolcusuna karşı ya şiddet meyilli…
Vücut diliyle konuşan, ya yaz kış güneş gözlüğü takıp ağzında sakız, minibüsü akrobatik kullanan, ya kahvehane kültürünü o ortamın içine yansıtıp yolda birbirleriyle karşılaştığında uzun uzun klakson çalıp aracı durdurup muhabbete koyulan, ya telefon telsizinden birbiriyle "sen neden yolda yavaş gidiyorsun" deyip birbirleriyle yolcu önünde tartışmalar ve aracı sert tehlikeli kullanan insanlardan oluşuyor.
İnanılacak gibi değil ama bunların meslek olarak sıfatları "esnaf".
Abi, daha fazlasını sayıp canını sıkmak istemiyorum.
Ama yazdıklarımdan bu insanların ne kadar denetimsiz, lakayt, kendine güvenen insanlar olduğunu en az sen de farkedebiliyorsundur Sezai abi.
Söylüyoruz bir şey değişmiyor, ima ediyoruz değişmiyor, yazılı olarak veriyoruz değişmiyor! Peki abi bir insan derdini başka türlü nasıl anlatır, sıkıntısının giderilmesini nasıl söyler? Bizim ya ağırlığımız yok ya da "olur olur düzelir" diye pohpohlanıp duruyoruz.
Abi, Sakarya da denetim, bu işlerin temizliği, denetim mekanizmalarının kontrolü elinde tutması şarttır.
Sakarya maalesef ki yaşanılacak bir yer olmanın kurallarını yeteri kadar yerine getiremiyor. Bizim bunları geniş kitlelere duyurma, yetkili her makamla paylaşma şansımız maalesef ki yok, ama abi sizler gazetecisiniz ve tek ricam: insanların bunların farkında olmasını sağlayın ve bunları dile getirin.
Size çok çok teşekkür ediyorum abi, uzun bir yazı oldu zamanını almıştır o yönden kusuruma bakmayın, sizlere yürekten selamlarımızı gönderiyoruz.
Not -1: Yazıdaki samimi üsluba dikkat etmeniz için hiçbir düzeltmeye gitmedim.
Not-2 : Kıbrıs gezimizle ilgili notlarıma yarın devam edeceğim.
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
