|
Van depremi...
Sakarya halkının acısını tazeleyen bir deprem...
Bir zamanlar bizim yaşadıklarımızın aynısını, şimdi Van halkı yaşıyor...
Gazeteler veya televizyonlarda görüyoruz...
26 saat sonra enkazdan sağ çıktı...
Mucize'nin adı Azra bebek oldu...
Mucize öldü...
Çadır ile bu sorun çözülmez...
Van' da bilmem ne kadar konut yapılacak...
Van yeniden inşa edilecek...
Yeter mi?
Don lastiği gibi uzatmayalım, yeter...
Hepimiz gazete ve televizyonlar da an be an bu olayları izliyoruz...
Tabi her afet sonrası medyada uzmanların bir de 'Akıllandık mı, yoksa akıllanmadık mı?' geyikleri var...
O kısma hiç girmek istemiyorum...
Akıllanıp akıllanmadığımızı bir gece veya gündüz o korkunç sallantı geldiğinde görececeğiz...
Bakalım, ne kadar akıllan mışık?
Ya da ne kadar akıllanma mışık !...
Bakalım, bu çok katlı binalar bir başka depreme ne kadar daha dayanacak?
Bakalım, orta hasarlı binalar ne kadar onarılmış?
Bakalım, bu kentte yıkılan binaların temelleri üstüne yineden yükselen binalar ne kadar sağlanmış?
Bakalım, kırık ve patlak duvarları sıva ve boya ile allayıp pullayıp, öğrencilere gazlayanların insanlıktan aldığı nasibi göreceğiz.
Hepsi ve daha fazlası o sallantı ile beraber kabak gibi ortaya çıkacak...
Biz asıl mevzuya gelelim...
Van depremi sonrasında aklıma ilk gelen kişi Erenler Belediye Başkanı Cavit Öztürk oldu...
Neden?
Neden canım başkanım aklıma geldi?
Adapazarı'nda ‘İki kat sınırlamasının kente ihanet’ olduğunu savunan ve sürekli yüksek katlı binalar isteyen Öztürk, nasıl aklıma gelmesin ki?
Geçen yıl sıraladığı incileri aklımdan çıkmayan Öztürk, tabi ki aklıma gelecek…
Baksanıza başkanın döktürdüğü incilere !...
“2 kat konut uygulaması ile Sakarya’ya ihanet ediyoruz"
"İddia ediyorum, teknoloji kullanılarak istenirse Sakarya’ya 54 katlı bina bile yapılabilir”
"Türkiye’nin hiçbir yerinde böyle bir kat sınırlaması yok. 99 depremindeki yıkımlardan dolayı bir karar alınmış. 99 depremi Gölcük depremi olarak anılır. Gidin bakın Gölcük’te denize sıfır 5 veya 6 katlı binalar yapılıyor"
Bitti mi?
Biter mi bee abiii !...
"Orda yapılıyor da Sakarya’da neden yapılmasın? Yine komşu il İzmit’te 41 katlı bina yapılıyor.
Neden 41, çünkü plakası 41. İşin esprisi burada.
O zaman ben de iddia ediyorum ve bunu da inanarak söylüyorum, Sakarya’da 54 katlı binalar yapılır. Günümüz teknolojisiyle de bu mümkündür"
Ohhhhh…Büyük düşünen ama ilçe başkanlığı’ndan da bir adım ileri gidemeyen başkanım benim !...
Aslında senin yerin Büyükşehir Belediyesi idi yaaa !...
Neyse biz incilere devam edelim…
" Yüksek katları dile getirdiğim günlerde İMO Başkanı Hüsnü Gürpınar’dan ve Müteahhitlerden destek görmedim. Ben o gün bunları konuşurken, bırakın destek çıkmayı, “mahkemeye veririz” dediler."
"Bir başka arkadaş da çıktı ayetten bahsetti. Yeni bir ayet mi çıktı yoksa, Sakarya’da katlar 2 olacak diye yeni bir ayet mi var anlamadım"
Dahası da var. Meraklısı internette bulsun okusun...
Başkan Öztürk diyor ki, " Teknolojiyi kullan 54 kat bina yap"
Haaaaaaaa...
Bu millet teknolojiyi bilmiyor ama başkan tam bir teknoloji kurduymuş !...
Başkanın yanında vallahi kendimi teknoloji özürlü hissediyorum… Hatta zaman, zaman kendimi hıyar gibi hissettiğim zamanlar da oluyor değil !…
Eyy gidi başkan Öztürk eyyy...
“Bu kentte 2 kat ihanettir” diyebilen Öztürk, eyyy !...
Kendi Kültür Merkezini önden 3, arkadan 4 kat yapıp buna da yasal izin alan Öztürk, eyyy !...
Erenleri adam ettin. Hatta Avrupa kenti yaptın. Öteyi beri adam ettin de, gözü çok katlı binalara diktin !...
Sayın başkan sen hiç televizyon da Van depremi’ ni seyir ettin mi ?
Orada ölen, yaralanan, sakat kalan, evsiz ve barksız kıvranan insanlar gördün mü?
Hani bütün Türkiye yardım için koştuğu ama sizin belediye olarak yardım için yerinden bile kımıldamadığınız Van' ın son halini ekrandan hiç gördün mü?
Otur bir zahmet televizyonun karşısına da önce depremi seyir et…
Ondan sonra yine çok katlı binaları isteyip istemediğini bize değil, önce vicdanına bir danış…
Ama bu vicdan muhasebesini yaparken de bu kentin alüvyon tabakasını, depremde temeli ile beraber yan yatan binaları, çok katlı binaların pırasa gibi nasıl doğrandığını aklına getir…
17 Ağustos’ ta acı, gözyaşı, kan, ölen insanları hatta ölen bebekleri aklına getir…
Bunları aklına getir ki, belki çok katlı yerine sende herkes gibi ‘Zemin üstü kat bize yeter’ dersin…
Senin anlayacağın Başkan !...
Bu dünya da hiçbir şey enkaz altında can veren annenin, geride bıraktığı 6 aylık bebeğin gözyaşından daha değerli olmaz…
Olamaz…
Bizim için böyle başkan !...
Ya senin içinde böyle mi ?
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
