Sakarya organ bağışının en az olduğu illerden biri…
Nedeni galiba bürokrasi…
Eski siyasetçilerden, muhasebeci Adnan Atay aradı…
Bilinçli bir vatandaş olarak yıllar önce organlarını bağışlamış…
Aradan onlarca yıl geçmiş…
Bağış kartını kaybetmiş…
Yeniden organlarını bağışlamak üzere Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesindeki organ bağış bürosuna gitmiş…
Büroda kimseler yokmuş…
Bir müddet bekledikten sonra önlüğünden hemşire olabileceğini düşündüğü bir bayan görevli gelmiş…
Adnan Atay organ bağışlayacağını söyleyince bayan " 2 şahit bulun, 3'ten sonra gelin, bağış kayıtlarını 3'ten sonra yapıyoruz" demiş…
İşini gücünü bırakıp organ bağışlamaya giden Atay aldığı bu cevap karşısında şaşırmış…
" Teşekkür ederim, Sakarya'da organ bağışının neden bu kadar çok olduğunu anladım" diyerek odadan ayrılmış…
O sinirle telefon ederek yaşadıklarını anlattı…
Organ bağışı sırasında 2 şahit istendiğini biliyordum…
Ben de bağış için gittiğimde benden de şahit istenmişti…
Belki bunun mantığı olabilir…
Ancak kayıtların 3'ten sonra alınması kabul edilemez, kabul edilemez bir memur davranışıdır…
Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin uzun süredir boşlukta kalan yönetiminden kaynaklanmaktadır…
Sanırım Vali Hüseyin Atak bu soruna bir çözüm bulacaktır…


Ne yazacaklarını şaşırıyorlar!

Sakarya'yı sarsan operasyon sonrası, yaptığımız haberler, yazdığımız yazılar bir çok kişinin canını yakmış olacak ki, başta bizim Yenihaber'in internet sitesi ve Medyabar'a yorum yazan kişiler kinlerini kusmaktan geri durmuyorlar…
Yorum yapanlar canları çok acıdığından olsa gerek, hakkımızda ne yazacaklarını şaşırıyorlar…
Zafer Tokuş'a da söyledim, bizim arkadaşlara da;
"Benimle ilgili gelen yorumları, küfür içermediği sürece yayınlayın"
Köşe yazılarımın altında yorumlar alt alta sıralanıyor…
Polis muhbiri diyen mi istersiniz, mafya yaftası takan mı isterseniz, her türlü hakaret var…
Tehdit içerikli yorumlar da bir hayli fazla…
 Bunları okudukça "Ben neymişim be abi" demeye başladım…
Bizim yaptığımız işin böyle sonuçlarının olacağını biliyorum…
Daha önceleri olduğu gibi saldırı hazırlığında olanlardan söz ediliyor…
Bazı planlardan bahsediliyor…
Adam gibi gazetecilik yapmaya kalktığınızda karşınıza bazı güçleri almanız çok doğal…
Bu nedenle olan bitene hiç şaşırmıyorum…
İmkanlarım ölçüsünde tedbirlerimi alıyorum…
Sonrası Allah kerim…
….

Böyle marka şehir olunuyormuş!

Dün sabah Atatürk Bulvarı'ndan geçiyorum…
Adapazarı Kültür Merkezi'nin tam karşısı…
Bir süredir orada konuşlanan stantlar, yine orada…
Stantlardan birinde güneş ısıtma sistemleri, vantilatörler, çelik kapılar satılıyor…
Birinde, şehrin en büyük marketi markalı ürünlerini sergiliyor…
Birkaç tanesinde, eğitim kurumlarının tanıtım görevlileri var…
Biri ise tam evlere şenlik…
Bir dönerci…
Kırmızı kırmızı sandalyelerini sıralamış…
Üstüne renkli renkli şemsiyeler…
Önünde rengarenk afişler…
Tam bir panayır havası…
Sadece halka atılmıyor…
Sordum…
Büyükşehir Belediyesi'nin tiyatro festivaline sponsor olan firmalar stant açmışlar…
Meğer marka şehir böyle olunuyormuş…

İlk Yorumu Siz Yazın

Yorum Yaz

Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun. Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:
Yorum:
Güvenlik Kodu:*
	Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum