|
Perşembe, 26 Haziran 2008 |
|
29 Mayıs sabahı gerçekleştirilen ve 31 kişinin gözaltına alındığı operasyonun üzerinden neredeyse bir ay geçti…
Ancak operasyonun yarattığı yankı son bulmadı.
Yardımcısı Haluk Nuri Ballı'nın da gözaltına alındığı bu operasyon süresince Vali Hüseyin Atak'ın medyaya yansıyan tek bir demeci oldu…
Atak "Operasyon, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda yürütülüyor. Biz bu konuda bilgi veremeyiz" şeklindeki açıklamasının dışında tek kelime etmedi.
Önceki gün Vali Atak'la operasyonu konuştuk…
Operasyonla ilgili benim düşüncelerimi aldı…
Kendi düşüncelerini anlattı.
Yine operasyona ilgili kamuoyunun merak ettiği konularla ilgili tek bilgi vermedi…
Bu konuşma sırasında bir kez daha gördüm ki, Atak tam bir devlet adamı…
İşi sulandırmıyor…
Polemiklere girmiyor…
Söylediği ve benim de katıldığım bir şey var:
"Sakarya'da devlet var, herkes bunun farkına varmalı"
Vali Atak, vatandaşın devletine, devletin adaletine, yargısına güvenmesini isterken " Bakın" diyor;"Gerektiğinde, devletin üst düzey bürokratlarından bir Vali Yardımcısı da gözaltına alınabiliyor, tutuklanabiliyor"
Vali Atak'ı bugünlerde Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 400 yataklı yeni binasının gecikmesine çok üzülüyor.
Başbakan Erdoğan'ın Sakarya'ya atandığında önem vermesini istediği iki konudan biri olan bu hastane projesindeki gecikme fena halde canını sıkıyor…
Erdoğan'ın bir an önce bitirilmesi yönünde talimat verdiği resmi daireler kampusunun ikmal inşaatının ihale edilmesinin ardından şimdi hastane inşaatına odaklanmış…
Tek tesellisi Prof. Dr. Akın Önalp'ın inşaat alanının zeminiyle ilgili verdiği iyi haber…
En geç Ağustos ayında hastanenin temelinin atılmasını planlıyor…
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin vereceği imar izninin ardından temelin hemen atılabileceğini söylüyor.
Bu arada hayırsever işadamlarıyla görüşüp yeni okullar için kafa yoruyor…
Okulların fiziki mekan sorununun çözülmesi için yapılan çalışmalardan bir hayli memnun…
Aksoy'un üslup sorunu devam ediyor!
Saadet Partisi İl Başkanı İsmet Aksoy, önceki gün partisinin ilçe başkanlarıyla birlikte basın toplantısı düzenleyerek, hem AKP'lilere, hem de bana sert eletiriler yöneltmiş.
Basın toplantısını takip eden arkadaşımız Metin Işıker, Yazı İşleri Müdürü Uğur Kaya'ya haberi aktarmış, birlikte odama geldiler.
Aksoy'un açıklamalarını Metin'den dinledim ve 27 Mayıs günü yazdığım " İsmet Aksoy'un üslup sorunu" başlıklı yazımda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha gördüm…
Dün İsmet Aksoy'un açıklamalarını gazetelerde okuyanlar eminim bana hak vereceklerdir…
Tam 1 ay önce yazdığım yazıya, AKP İl Başkanı Yusuf Alemdar'ın köşemde yayınlanan bir sözünden yola çıkarak eleştiri getirmek ve beni AKP'lilerin kayığına binmekle suçlamak Aksoy'u komik duruma düşürmüş…
Aksoy zaman zaman karşılaşmalarımızda benzer suçlamaları yapardı…
Ben bunu şaka olarak algılar, güler geçerdim…
Ancak görüyorum ki Aksoy'da bu düşünce saplantı haline gelmiş…
Şimdi üzülüyorum…
Sadece anlayacağını umduğum dilden 3 kelimelik bir söz söylemek istiyorum:
"HAKKIMI HELAL ETMİYORUM"
…
Polisin çifte standardı!
Sakarya polisi son dönemde birbiri ardına gerçekleştirdiği operasyonlarla dikkat çekiyor…
Bu operasyonlar Sakarya halkının da takdirini topluyor…
Ancak operasyonlar sırasında uygulanan çifte standart da gözlerden kaçmıyor…
Örneğin bir süre önce gerçekleştirilen ve 31 kişinin gözlem altına alındığı operasyonda yakalanan şüphelilerle önceki sabah gerçekleştirilen operasyonda gözaltına alınan şüphelilere uygulanan muamele tam anlamıyla bir çifte standarttır…
140 kişilik bir timle gerçekleştirilen baskın polis kamerasıyla saniye saniye görüntülenirken gözaltına alınan 9 kişinin iç çamaşırlı görüntüleri medyaya dağıtıldı…
Sonra şüpheliler medyaya haber verilerek Sağlık Ocağı'na kontrole götürüldü…
Diğer operasyonda ise gözaltına alınan şüpheliler medyadan özel bir itinayla saklandı…
Bazı şüphelilerin sağlık kontrolleri bile Emniyet Müdürlüğü'nde yapıldı.
Emniyet'teki sorgular tamamlandıktan sonra da tüm şüphelilerin sağlık kontrolleri için nöbetçi doktor Emniyet'e götürüldü…
Hırsızlık zanlıları için çarşaf çarşaf bilgi notu yayınlanırken, Sakarya'yı derinden operasyonla ilgili basına hiçbir bilgi verilmedi…
Bilgi kirliliği oluşmasına imkan tanındı.
Hırsızlık suçlamasıyla yakalanan insanlar hırsızlıktan sabıkalı da olsalar, renkleri biraz daha esmer de olsa, diğer operasyonda gözaltına alınan zanlılarla hukuk önünde eşitler…
Polis güçlüye karşı farklı bir muamele uygularken, sesini çıkartamayan vatandaşa karşı acımasız…
Bu çifte standardın son bulması gerektiğini belirtirken son bir not olarak yaka paça yakalanırken görüntülenen 9 şüpheli savcılık aşamasında serbest kaldığını belirteyim…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
