|
Milletvekilleri keşke şunları söyleseydi |
|
Pazartesi, 21 Temmuz 2008 |
|
Bugün AKP Milletvekilleri Orman Park'a bir araya gelerek 22 Temmuz seçimlerinin yıldönümünde bir yıllık çalışmalarını değerlendirecekler…
AKM'de gerçekleştirilecek toplantıda vekillerin ne anlatacaklarını bilmiyorum…
Ancak ben; kendi aralarında seçecekleri bir temsilcinin şöyle bir konuşma yapmasını çok isterdim;
"3 Kasım 2002 seçimlerinde halkımızın yüksek teveccühü ile milletvekili seçildikten sonra, bize verilen desteğin sorumluluğu içinde yılmadan Sakarya'nın sorunlarının çözümü için çalıştık.
Tam bir yıl önce 22 Temmuz seçimlerinde bizleri yeniden seçerek Ankara'ya gönderdiniz…
Bizi iki seçimde milletvekilliği gibi ulvi bir göreve seçerek ne denli büyük bir sorumluluk yüklediğinizin farkındayız…
22 Temmuz seçimlerinin yıl dönümünde başarabildiklerimizi birbir sıralayıp, başaramadıklarımız için sizlerden özür diliyoruz…
17 Ağustos 1999'da asrın felaketini yaşayan ilimizin yeni bir depremde benzer acılar yaşamaması için gecemizi gündüzümüze kattık.
Hasarlı-hasarsız binaları deprem güvenli hale getirdik. Şehirde konut sorununu çözdük. Yeni yerleşim bölgesinde TOKİ aracılığıyla 20 bin konut yaptırıp, tüm hemşerilerimizi güvenli yapılara yerleştirdik.
Bugün ne prefabrik bir yapı ne de hasarlı bir yapı yok…
Şehirde depremin izleri tümüyle silindi…
Artık 8 şiddetinde bile deprem olduğunda kimsenin burnunun kanamayacağını düşünüyoruz…
Sağlık sorunlarının çözümü için Merkez'de 500 yataklı büyük bir hastane kurduk. Burayı Araştırma Hastanesi yaptık. Burada profesörler, doçentler hastalarımıza bakıyor.
Bu yetmedi, Sakarya Üniversitesi ile işbirliği yaparak kurduğumuz tıp fakültesine yeni bir hastane verdik. Orada da hocalarımız hastalarımıza bakıyor…
Yüzlerce öğrencimiz tıp fakültesinde öğrenim görüyor.
Artık doktor açığımız kalmadı…
Sakarya zorunlu hizmet bölgesi olmaktan çıktı, doktorlar Sakarya'ya gelmek için torpil aramaya başladı…
Hastalarımız İstanbul, İzmit yollarında perişan olmuyor.
Hastane hastane dolaşırken ambulanslarda ölmüyorlar…
İkinci devlet üniversitesi kuruldu…
Büyük çaba sarfederek kurulumunu gerçekleştirdiğimiz Sakarya Silikon Vadisi Türkiye'nin teknoloji geliştirme merkezi olacak…
Yeni vakıf üniversiteleri kurulması için girişimlerimiz sürüyor…
İlimizin en önemli sorunlarından biri olan işsizlik sorununu da çözdük…
Artık işsiz gencimiz kalmadı…
Sakarya'yı verimli tarım arazilerini koruyarak bir istihdam merkezi haline getirdik…
İlçe yollarımızın her birini duble yol oldu…
Sadece Karasu yolu değil tüm ilçelerimizden il merkezine duble yollarla ulaşım sağlanıyor…
İnsanımız il merkezine ulaşımda hiçbir sorun yaşamıyor…
Resmi daireler kampusu çoktan bitti…
Tüm resmi birimlerimiz aynı çatı altında, sağlıklı binalarda hizmet veriyor…
Benzeri sadece İstanbul'da bulunan ve kısa süre önce tamamlanan yeni Adalet Sarayı'nda yargımız en kaliteli yargı hizmetini veriyor…
Tüm prefabrik okulların yerine kalıcılarını yaptık, çok katlı deprem güvenliği olmayan okul binalarının yerlerine yenilerini inşa ettik…Öğretmen açığını kapattık. Eğitimde kaliteyi arttırmak adına yapılan çalışmalarla ÖSS ve OKS'de ilk 5 ilin arasına girdik…
Komşu illerden bizim okullarımızda okumak için büyük bir talep var…
Sakarya hızla bir eğitim kenti oluyor…
Sapanca Gölümüzü korumak için büyük bir titizlik gösteriyoruz…
Tüm çevresini kolektörle koruma altına aldık…
Gölü besleyen dereler üzerindeki su şişeleme fabrikalarının tümünü kapattık…
Göl havzasında kaçak yapılaşmaya, fabrikalaşmaya göz yummadık…
Yakınlarımıza ait fabrikaları bile kapattık…
Şeker Fabrikası kent merkezinden Organize Sanayi Bölgesi'ne taşındı. Hiç borcu kalmadı, sahibi olan Sakarya çiftçisine artık kar payı bile dağıtmaya başladı…
Turizm girişimcilerini Sakarya'ya getirdik…
Şimdiden 10'u aşkın 5 yıldızlı otelimiz oldu. Yakın gelecekte Sakarya büyük bir turizm merkezi olarak anılacak…
Doğal güzelliklerimizi korumak adına ciddi çalışmalar yaptık.
Acarlar Longozu yanına demir çelik fabrikası kurulmasını engelledik…
Yapılan atamalarda liyakatı esas aldık. Hiçbirimizin, hiçbir yakını hak etmediği halde hiçbir göreve gelmedi…Atama kavgaları yüzünden hiçbir kadroyu boş bırakmadık…Ankara'dan yapılan atamalarda, atanacak kişilerin liyakatı konusunda titiz davrandık…Bize sorulmadan, bizim görüşümüz alınmadan atama yapılmadı…
Kamu ihalelerinde partililerimizin kayrılmaması için azami titiz davrandık…
Hiçbir partilimiz siyasi gücünü kullanarak zenginleşmedi…
İdarecilere hiçbir şekilde " Bize ihale verin" baskısı oluşturulmadı…
Bu süreçte Sakarya'ya çok önem veren Sayın Başbakanımız'ın desteklerini unutmamalıyız…
Neredeyse 2 ayda bir açılış programlarına katılmak üzere Sakarya'ya gelen Başbakanımız'a şükranlarımızı sunuyoruz…
Sakarya'ya gösterdiği ilginin bizim için büyük bir onur olduğunun bilinmesini istiyoruz…
Teşkilatlarımızla, yerel yöneticilerimizle el ele verip, sorunların üstesinden geliyoruz…
Bizler, her birimiz her hafta sonu Sakarya'ya geliyor. Ankara'ya dönüşte " Bu hafta Sakaryamız'a ne yapabiliriz" diye kafa kafaya verip düşünüyoruz…
Tek derdimiz, Sakarya'nın geleceği…
Sürekli olarak "Sakarya'yı nasıl aydınlık yarınlara taşırız" sorusuna cevap arıyoruz…
Hep birlikte aydınlık günlere…"
Hacıeyüpoğlu geçici yönetim istemiş
Cumartesi günü Sakaryaspor'un dernekleşme sürecinde Başkan Recep Hacıeyüpoğlu'nun son icraatlarını eleştirmiştim.
Haceyüpoğlu telefonla arayarak eleştirilerime cevap verdi…
Sakaryaspor Başkanı Recep Hacıeyüpoğlu 25 kişilik yönetim oluşturulup dernekleşme sürecinin askıya alınması yönündeki teklifinin yanlış anlaşıldığını, 25 kişilik yönetimin dernekleşme sürecini yönetmek üzere oluşturulmasını istediğini anlattı.
Hacıeyüpoğlu bu süreçte bu 25 kişinin hem kendilerinin derneğe üye olmasını, hem 5'er kişiyi de üye yapma şartı getirerek yönetime alınmaları şeklinde geliştirdiği formülü Vali Hüseyin Atak ve Adapazarı Belediye Başkanı Süleyman Dişli'ye aktarmış…
Hem Vali Atak, hem Dişli bu öneriye sıcak bakmamış…
Bu nedenle de formülünü toplantıda gündeme getirmemiş…
Hacıeyüpoğlu Canip Kaya ve Cengiz Çetin'in yönetime alınması konusunda ise 25 kişilik yönetim formülünü düşünürken kendilerine teklif götürdüğünü ve kabul ettiklerini ve istifa eden arkadaşlarının yerine yönetime alındıklarını söyledi…
Kaya ve Çetin konusunu neden Vali Atak başkanlığındaki toplantıda gündeme getirmediğini sorduğumda ise " Vali Bey yönetim değişikliğine karşıydı. Bu yüzden ben de konuşmadım. Ancak arkadaşları da yönetime aldık" dedi…
Recep Hacıeyüpoğlu Burak Akdiş'in gönderilmesi konusunda "Pahalı bir futbolcuydu. Biz kedisine bir rakam sunduk. Kabul etmedi ayrılmayı uygun gördü" şeklinde konuştu…
Takımda kalan futbolcuların alacaklarının ödenmesi için girişimlerinin sürdüğünü belirten Hacıeyüpoğlu kaleci "Bora'yı satıp borçlarımızı ödeyeceğiz" dedi…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
