|
Hepimizin başından geçen iyi ve kötü yıllar olur.
Mesela bazı yıllar insana şans getirir, mutluluk getirir, evlenir, bebek sahibi olur, işini büyütür, ticarette yol alır. Sizin anlayacağınız Allah yürü yaa kulum der...
Ama bazen insana içinde bulunduğu yıl, hayatı boyunca hiç yaşamadığı kadar sıkıntı getirir. Yakını ölür, akrabasının başına iş gelir. Sizin anlayacağınız bazı yıllar var ki, insan doğduğuna doğacağına bin pişman olur.
2008 yılı, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'a hiç yaramadı.
Derin operasyon nedeniyle yeğeni Rıdvan Duran'ın cezaevine girmesi Başkan Duran'ı üzdü hatta yıprattı. Aslında yeğen Duran'ın başından geçen bu olay yargıda olduğu için çok fazla yorum yapmak yanlış olur.
Siyaseten de olsa, Büyükşehir Belediyesi'nin beyni yeğen Duran gibi gözükse de, onun halen cezaevinde olduğu herkesin atladığı bir şey...
Yeğen Duran daha yargılanmadı. Cezaevinde olan ve yüce adaletin yargılamadığı bir insan için kati karar vermek kimsenin haddi değil. Suçludur veya suçsuzdur. Buna yüce Türk adaleti karar verecek. Yargısız infaz kimseye bir kar getirmez. Unutmayın, adalet bir gün herkese lazım olur.
Bu yazıyı buraya kadar okuyan, her halde Başkan Duran'ın avukatlığına soyunduğumu zanneder. Alakası yok. Kimse unutmasın ki, Rıdvan Duran gözaltına alındığı zaman gidip fotoğraflarını çekmiştim. Haberini de yapmıştım. O zamanlar 'Diken tebrikler' diyen, bu yazıyı okuduğunda bana 'Yağcı' derse sorunu kendisinde arasın.
Neyse...
Mesele kin, nefret, kişisel çıkarlar veya rakip olmak değil.
Asıl mesele adam gibi adam olmaktır. Yani eleştiri yapsanız da, siyasi rakip olsanız da, sevseniz de, sevmeseniz de, hatta ve hatta nefret bile etseniz de, kimseye belden aşağı vurmayacaksınız.
Yaptığınız bazı hareketler vardır ki, kanunen suçu yoktur. Hatta mevzuata da uygundur. Ama etik midir? Bir hareketi yaptığınız zaman kanunen suçsuz konumda olsanız bile toplumun vicdanındaki yeriniz acaba neresidir? Bence bu yer çok önemli...
Kocaeli'nde yayınlanan bir gazetede, dün bir haber çıktı. Bu gazetenin iddiasına göre Duran ailesi burada 6 trilyonluk bir mağaza açmış ve toplam 25 trilyonluk yatırım yapmış.
Büyük iddia...
Başkan Duran kendisine yöneltilen bu iddialarla ilgili mahkemeye başvuracağını açıkladı.
Aynı haberde bir de; "Hakkındaki şaibeler nedeniyle aday gösterilmeyeceğine kesin gözüyle bakılan Aziz Duran'ı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'la samimi olan eşi Nesrin Duran'ın kurtardığı öne sürülmüştü" deniyor...
İşte bu kısım gazetecilikle bağdaşmayan, belden aşağıya vuran yani etik olmayan bir hareket... Bazıları da bu harekete çanak tutup bu kentte veryansın ediyor. Şaibeler havada uçuşuyor.
Duran tutuklandı. Polis arıyor. Büyükşehir'e müfettişler geldi. Yok öyle... Yok böyle...
Ayıp...
Allah'tan korkun...
Bu kadar alçalmak kimseye fayda sağlamaz.
Bu işler bu kadar da basit değil...
Haaaaa...
Elinde belge var ise gel yayınlayalım. Beraber araştıralım. Ama öyleydi, böyleydi ile bu işler olmaz. Herkesin bir ailesi var, bir makamı var.
Ama siz savaşta her yol mubahtır diyorsanız ben sizi tutmayayım. Bu riyakar ve insanlıktan nasibini almamış yolunuz, açık olsun. Olay insanlığa, adamlığa ve etik kurallara dayandığı noktada, bunları yapanlar bence insanlıktan nasibini almamış zavallılardır.
Hüseyin Cumalı hakkındaki diğer yazılar
|
= Resimli ilanlar
