|
Salı, 29 Temmuz 2008 |
|
Yıl 1998…
Anayasa Mahkemesi Refah Partisi hakkında açılan kapatma davasını görüşüyor…
Karar açıklandı, açıklanacak…
RP Genel Başkanı ve Başbakan Necmettin Erbakan, dönemin Adapazarı Belediye Başkanı Aziz Duran'ın iddialı projesi Bosna Caddesi'nin açılış törenine katılıyor…
Tören büyük bir katılımla gerçekleştiriliyor…
İstanbul basını Erbakan'ın o açılışta yaptığı konuşmayı büyük ilgiyle izliyor…
Birkaç gün sonra kapatma davası açıklanıyor…
Refah Partisi kapanıyor, Erbakan siyasi yasaklı oluyor, Refah-Yol hükümeti yıkılıyor…
Yıl 2008…
Anayasa Mahkemesi Adalet ve Kalkınma Partisi hakkında açılan kapatma davasını görüşüyor…
AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Duran'ın gerçekleştirdiği projelerin toplu açılış törenine katılıyor…
İstanbul basını bu törene de büyük ilgi gösteriyor…
Birkaç gün sonra ne olacağını ise henüz bilmiyoruz…
Birkaç ihtimal var…
Birinci ihtimal: Adalet ve Kalkınma Partisi kapanabilir, Erdoğan siyasi yasaklı olabilir, AKP hükümeti yıkılabilir.
İkinci ihtimal: Adalet ve Kalkınma Partisi hakkındaki kapatma talebi reddedilir, Erdoğan siyasi yasaklı olabilir, AKP bir başka başbakanla yoluna devam eder.
Üçüncü ihtimal: Adalet ve Kalkınma Partisi hakkındaki kapatma talebi reddedilir, Erdoğan'a siyasi yasak gelmeyebilir, AKP Erdoğan'la yoluna devam edebilir. Sadece hazine yardımı kesilebilir.
Dördüncü ihtimal ise Anayasa Mahkemesi davayı tümüyle reddebilir…
Anayasa Mahkemesi eminim bu şıklardan en doğru olanı verecektir…
Polis nasıl dinliyor?
Dün yazımda polis ve jandarmanın nasıl dinleme yaptığını anlattım.
Bugün bir iki örnek olay anlatmak istiyorum…
İlki güncel olduğu için Konak- Şeker operasyonuyla ilgili:
Konak-Şeker operasyonunda gözaltına alınan ve daha sonra çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan şüphelilerden biri ilginç bir şekilde dinlenmiş.
Şüphelinin lüks cipi bir gün şehir merkezinde park ettiği yerden çekici marifetiyle kaldırılmış. Götürüldüğü garajda kapısı açılan cipin içine bir böcek yerleştirilmiş…
Şüpheli aracıyla ilgili park cezasını ödedikten sonra aracını almış ve kullanmaya devam etmiş…
Dışarıda dinlendiğinden şüphelendiği için tüm gizli görüşmelerini bu cipin içinde yapan şüphelinin görüşmeleri kayıt altına alınmış…
Cipin içinde konuşulanlar ise mahkemeye delil olarak sunulmuş…
***
Şimdi size anlatacağım dinleme-izleme olayını çok üst düzey bir yönetici, dinlemenin boyutlarını ortaya koymak için anlatmıştı:
Bir konu nedeniyle polis tarafından takip edilen bir işadamı saatlerce sevgilisiyle konuşmuş…
Artık gece yarısı olmuş…
Muhabbetin içeriği de cinsel içerikli olmaya başlamış…
Bu esnada telefonlar kapanmış ve iki taraf birbirine mesaj göndermiş…
Gönderilen ve kayıt altına alınan mesajlarda iki sevgilinin cinsel organlarının fotoğrafları varmış…
Bu olay da çok ilginç ve tümüyle gerçek:
Bir bürokrat, kurumundaki bir bayanla yasak aşk yaşıyor…
Bulunduğu konumla, yaptıkları hiç birbirine yakışmıyor…
Bürokrat ve sevgilisi özel bir emirle takibe alınıyor.
İkisinin ilişkisi tespit ediliyor…
Bu arada genç bayanın, kurumun Ankara'daki tepe yöneticisi ile ilişkisi de telefon dinlemelerine takılıyor…
Telefondaki samimi(!) muhabbet kayda alınıyor…
Devletin önemli iki görevlisi bu bürokratı görüşmeye çağırıyor…
Görüşmede bayanla Ankara'daki yöneticisinin arasındaki samimi telefon muhabbeti dinletiliyor…
Bürokrat şeker komasına giriyor, yere yıkılıyor…
Bir müddet sonra bürokrat yeni bir izleme çalışması sonucu görevini bırakmak zorunda kalıyor.
***
Bir olay benim başımdan geçiyor…
Telefonda kiminle konuşsam " Yüzyüze görüşelim, telefonlar dinleniyor" diyor…
Ben de o sinirle " Dinleyenin de, dinletenin de…" diye başlayan cümleler kuruyorum…
Bir gün bir dost mesaj getirdi.
Mesajı gönderen bir dinleme görevlisi…
Mesaj "Bizim bir günahımız yok, dinlemek zorundayız. Kulaklarımızı çınlatırken ‘Dinleyenin de' kısmını çıkarıversin" diye…
Ben de o günden sonra bu dinleme muhabbeti açıldığında sadece dinletenleri hatırlıyorum…
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
