Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Belçikalı Türk Bakanla sohbet
Pazar, 03 Ağustos 2008

Önceki akşam Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı'nın Belçikalı Bakan Emir Kır onuruna verdiği yemeğe davetliydik…
Emir Kır, eyalet hükümetinin çevre ve aileden sorumlu bakanı…
Ailesi yıllar önce Belçika'ya yerleşmiş…
Orada doğmuş ve büyümüş…
Ancak ne dilini unutmuş, ne de kültürünü…
3 yıldır gazeteci büyüğümüz Yusuf Çınal'ın davetiyle Akyazı'ya geliyor…
Akyazı Belediye Başkanı Yaşar Yazıcı tarafından ağırlanıyor…
Son ziyaretinde fahri Akyazılı ilan edilmiş…
Belçika'da oldukça başarılı bir siyasi hayatı varmış…
Konuşurken bu başarıda yaydığı enerjinin etkisi olduğunu hissediyorsunuz…
Bakan Kır sohbet sırasında Türkiye'de eksikliğini hissettiği Belçika'daki uygulamalarından söz etti.
Kır çöpleri toprağa gömmek yerine, ayrıştırıp tekrar kullanmak ve enerji üretmek adına önemli çalışmalar yaptıklarını anlattı…
Brüksel'de kent merkezinde çöpten elektrik üreten bir tesisin hiçbir çevre kirliliğine yol açmadan faaliyet gösterdiğini belirten Bakan Kır, bu fabrikanın atıklarının da gübre olarak kullanıldığını söyledi…
Bakan Kır bu uygulamanın Türkiye'deki belediyeler tarafından mutlaka örnek alınması gerektiğini belirtirken "Çöpün yarattığı kirliliği önlemek zorundasınız, toprak altına gömülen çöplerin yeraltı sularına nasıl zarar verdiğini bilemezsiniz" dedi…
Kır'ın konuşmasında çöple ilgili verdiği bazı örnekler çok ilginç geldi…
Brüksel'de bir yılda 40 bin ton yeşil (Ağaç yaprağı, dalı, kesilen çimenler) çöp toplanıyor.
Yeşil çöplerden biyogaz üretiliyor, bundan yılda 500 bin Euro kazanç elde ediliyor…
Yine atıkları gübre olarak kullanıyor…
Brüksel'de renkli ve şeffaf cam atıkları ayrı ayrı toplanıyor…
Çünkü geri dönüşüm sırasında şeffaf camlar, renkli cama göre 1'e 4 daha değerli kabul ediliyor…
Bir aylık bir kampanya ile tüm Brükselliler, renkli ve şeffaf cam atıklarını konteynırların ayrı gözlerine koymayı alışkanlık haline getirmişler…
Bunu dinlerken bizim Çark Caddesi'ndeki atık konteynırlarında cam bölümlerinden dışarı sarkan mutfak çöplerini hatırladım…
Galiba bizim Avrupalı olmak için önümüzde uzun bir mesafe var.

Yaşamın hızına yetişmek

Meksika'da Inka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyuluyor.
Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu, kısa bir sürede yarılıyorlar.
Aynı hızla tempoyla biraz daha yol aldıktan sonra, yerliler kendi aralarında konuşup birden yere oturuyor ve böylece beklemeye başlıyorlar.
Tabii Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar.
Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup tekrar yola sonunda tepenin üstündeki görkemli Inka tapınaklarına geliyorlar.
Arkeologlardan biri, yaşlı rehbere soruyor, "Hiç anlayamadım, niye yolun ortasına oturup saatlerce yok yere bekledik? "Yaşlı rehberin cevabı o kadar güzel ki;
"Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik..."
Neden içimizde hep bir eksiklik duygusuyla yaşadığımızı, neden mutlu olmayı beceremediğimizi, neden kendimiz olmayı başaramadığımızı ve "neden" ile başlayan daha bir dolu sorunun cevabını açıkça veriyor İnkalar‘ın yaşlı torunu.
Çünkü bu aptal hayat içinde o kadar hızla yol alıyoruz ki, ruhumuz çok arkada kaldı, hatta onu nerelerde unuttuğumuzu bile hatırlayamıyoruz.
Çocuğunu kaybeden annelerin çılgınlığında bir sağa bir sola saldırıyoruz hepimiz, ama bir farkla, biz neyi aradığımızı bile bilmiyoruz...
Herkes bir arayış içinde, ama hiç kimse ne aradığını bilmiyor.
Sanıyoruz ki çok paramız, sürekli yükselen bir kariyerimiz, bahçeli bir evimiz, spor bir arabamız olunca biz de çok mutlu olacağız.
Hadi maddeciliği bir kenara bırakalım; niye herkes aşktan şikayetçi?
Çevremizde kaç kişinin aşk hayatı iyi gidiyor?
Eminim parmakla sayılacak kadar azdır. Ve eminim hiç kimse yanlışın nerede olduğunu da bulamıyordur.
İnternetten


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım