Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Fındıkçının Derdi, Bizi de Geriyor
Salı, 05 Ağustos 2008

22 Temmuz seçimlerinden önce fındık üreticilerinden gelen telefonlardan iş yapamaz hale gelmiştik…
Hükümetin fındık politikalarını sert bir şekilde eleştiriyor, iktidar partisi temsilcilerini köylerine sokmayacaklarını söylüyorlardı…
Gerçekten de bazı köyler bunu başardı…
Milletvekilleri köylerde kovulmaktan beter edildi…
Biz de bu tepkilerden yola çıkarak bazı tahminlerde bulunduk…
Fındıkçının iktidara tepkisinin sandığa yansıyacağını sandık…
Seçimler oldu.
Sandıklar açıldı…
Benim ilk sonuçlarına baktığım ilçeler Karasu, Kocaali, Hendek ve Akyazı'ydı…
O da ne…
Fındıkçı yine AKP'ye büyük destek vermişti…
AKP'nin oyu bu ilçelerde tavan yapmıştı…
Milletvekillerinin kovulduğu köylerde bile AKP inanılmaz oy almıştı…
Aslında bütün Karadeniz aynıydı…
O gün kendi kendime "Bundan sonra AKP iktidarı fındığı 1 YTL'den bile alsa, sesimi çıkartmam, köylüler verdikleri oyun cezasını çeksinler" dedim…
Bu düşüncemi ilerleyen günlerde birçok kişiyle de paylaştım…
Aradan bir yıl geçti…
Yine fındık sezonu geldi…
Şimdi fındıkçı kan ağlıyor…
Her gün yine telefonlar geliyor...
Dün Kocaali'den bir arkadaş aradı…
"Kocaali köylüsü imza kampanyası başlattı, Ferizli Cezaevi büyütülsün diye" dedi…
"Hayırdır" dedim…
Başladı anlatmaya:
"Burada üretici fındığa borçlandı. Kredi aldı, borç aldı. Tüccarın elinde, esnafın elinde senetler birikti. Borçlar ödenmeyince köylü taahhüdü ihlalden cezaevine gidecek"
Sonra gazeteye baktım…
Bizim Cihan Ersöz döktürmüş…
Yerel gazetelerin fındıkçının derdini neden yazmadığını soruyor…
Karasu'nun sesi olan Ersöz yerel basını eleştiriyor ama asıl eleştirilmesi gerekenin fındık köylüsü olduğunu unutuyor…
Ersöz Karasu'dan başlayıp Artvin'e kadar fındık üreticisinin AKP'ye verdiği desteği unutmuşa benziyor…
Yine Fiskobirlik'in başına AKP'nin Kocaali İlçe Başkanı ben getirmedim…
Fındık üreticisi getirdi…
İçimden "Fındıkçı şimdi derdini oy verdiği AKP Milletvekilleri'ne anlatsın, AKP'li Fiskobirlik başkanına anlatsın" demek geliyor…
Ancak böyle konuşmak bize yakışmaz…
Fındık üreticisinin de, pancar üreticisinin de hakkını korumak zorundayız…
Amele parası bulmakta zorlanan fındık üreticisine "İşiniz ne, gidin kendiniz toplayın" diye bağıran, AKP İlçe ve de Fiskobirlik Başkanı'na biz hesap sormak durumundayız…
Fındıkçının tüccarın eline oyuncak etmeyecek önlemler alınmasını istemek durumundayız…
Buradan hükümete sesleniyoruz…
Köylerden yükselen fındık üreticisinin sesine kulak verin ve fındığının para etmesini sağlayın…


Marangoz

Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşvereni olan müteahhide, çalıştığı konut yapım işinden ayrılmak ve eşi, büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek tasarısından söz etti. Çekle aldığı ücretini elbette özleyecekti. Emekli olmak ihtiyacındaydı, ne var ki.
Müteahhit iyi işçisinin ayrılmasına üzüldü. Ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev daha yapmasını rica etti.
Marangoz kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek pek kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleğine böyle son vermek ne talihsizlikti!.. İşini bitirdiğinde, işveren, evi gözden geçirmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı. "Bu ev senin" dedi, "Sana benden hediye".
Marangoz şoke oldu. Ne kadar utanmıştı! Keşke yaptığı evin kendi evi olduğunu bilseydi! O zaman onu böyle yapar mıydı!
Bizim için de bu böyledir. Gün be gün kendi hayatımızı kurarız. Çoğu zaman da, yaptığımız işe elimizden gelenden daha azını koyarız. Sonra da, şoke oluruz; kendi kurduğumuz evde yaşayacağımızı anlarız. Eğer tekrar yapabilsek, çok daha farklı yaparız. Ne var ki, geriye dönemeyiz.
Marangoz sizsiniz. Her gün bir çivi çakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir 'kendin yap' tasarımıdır" demiştir biri. Bugün yaptığınız davranış ve seçimler, yarın yaşayacağınız evi kurar. Öyle ise onu akıllıca kurun.
İnternetten


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım