|
Salı, 12 Ağustos 2008 |
|
Dün Sakarya'nın gündemini iki konu meşgul etti.
Birinci konu Sırma Su meselesiydi…
Büyükşehir Belediye Meclisi beklendiği gibi bir karar aldı ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'nin amca oğlu Davut Dişli'ye ait Sırma Su'nun kaçak fabrikasını ruhsatlandırmanın yolunu açtı.
İkinci konu Şaban Dişli hakkında CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme taşıdığı iddialardı…
İkinci konunun ağırlığı birinci konuyu ikinci plana itti.
Biz de haber toplantımızda, Kılıçdaroğlu'nun şok iddialarını manşete taşıma kararı aldık…
Son dönem TSK'ya sert çıkışlarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu'nun Şaban Dişli hakkındaki iddiaları yenilir yutulur cinsten değil…
Kılıçdaroğlu iddialarını bir belgeye dayandırmış…
Altında Şaban Dişli'nin imzası var…
Belgeye göre, Şaban Dişli ile Fenerbahçe eski Yönetim Kurulu üyesi Akademi Ofset'in sahibi Mehmet Karasu Silivri'deki bir arsanın alımından sonra imar değişikliği yapılması, bunun karşılığında Dişli'ye 1 milyon dolar ödenmesiyle ilgili anlaşmış…
Kılıçdaroğlu bu arsanın imar değişikliğinin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Silivri Belediyeleri tarafından gerçekleştirildiğini belirterek Şaban Dişli'nin protokolde belirtilen 1 milyon doları alıp almadığını soruyor…
Gerçekten de bu ağır iddianın muhatabının ne cevap vereceğini merak ettim…
Birkaç kez Şaban Dişli'ye ulaşmaya çalıştım…
Beceremedim…
Danışmanlarından konuyla ilgili çalışma yaptığını ve bu sabah bir basın toplantısı düzenleyeceğini öğrendim…
Bu arada yaptığım araştırmada Şaban Dişli ile iş takibi protokolü imzaladığı belirtilen Mehmet Karasu'yla ilgili ilginç bilgilere ulaştım…
Mehmet Karasu İstanbul'un matbaacılık sektöründe ilk 10'da yer alabilecek bir işadamı…
Söz konusu belgede şahit olarak imzası bulunan Aziz Sezginer ve Mehmet Solak'ın isimleri Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in yeğeni Sezai Şahin'e rüşvet verilmesiyle ilgili hazırlanan iddianamede de geçiyor…
Mehmet Karasu, Şaban Dişli'nin amca oğlu ve Sırma Su'nun sahibi Davut Dişli ile de yakın arkadaş…
Davut Dişli ve Mehmet Karasu Fenerbahçe'de aynı dönem Yönetim Kurulu üyeliği yapmışlar…
Bu ilişkiler yan yana konduğunda insanın ister istemez kafası karışıyor…
****
Gelelim Sırma Su meselesine…
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin oybirliğiyle önünü açtığı Sırma Su'yla ilgili olarak Şaban Dişli Bizim Sakarya Gazetesi'ne ilginç bir açıklama yapmış…
Bu konunun kendisiyle iliştirilmesine bir anlam veremiyormuş…
21 Temmuz'da milletvekili arkadaşlarıyla birlikte düzenlediği basın toplantısında Sırma Su'ya sahip çıkan kendisi değilmiş gibi, bu işin kendisiyle bir ilgisinin olmadığını, bu yüzden de şehre gelmek istemediği söylüyor…
Bize de gönderme yapıyor, "Birileri bu iş niye böyle oluyor deme zahmetinde bulunsalardı umarım istedikleri cevabı alırlardı" diyor..
Oysa ben 22 Temmuz tarihli köşe yazımda kendisine şu soruları yöneltmiş ve cevap alamamıştım…
Bir kez daha sorayım belki cevabı gelir
1- Sırma Su, son 5 yılda nasıl oldu da hiç yoktan bir yerlere geldi? Bunda AKP'nin iktidar olmasının, sizin atadığınız Özel İdare yöneticilerinin bir etkisi olmuş mudur?
2- Böylesine büyük bir firma 13 milyon Euroluk bir yatırımı, kaçak olarak inşa ettiği bir fabrikaya bağlar? Bunda sizin siyasi gücünüzün verdiği güven etkili olmuş mudur?
3- Sırma Su'nın kaçak su fabrikasıyla ilgili sorunu takip eden AKP'li yöneticiler kimlerdir ve hangi açıdan takip etmektedirler?
4- Aynı şekilde Büyükşehir Belediye Başkanı ve Sapanca Belediye Başkanı Sırma Su'nun kaçak olan fabrikasının ruhsatlandırılması için mi çaba sarfetmektedir. Yoksa bu belediye başkanları imar mevzuatının emrettiği şekilde kaçak fabrika yapısının yıkılması için mi çalışma yapmaktadır?
5- "Hukuksuzluğa biz de asla müsaade etmeyiz" diyorsunuz. O halde neden gerekli talimatları verip, kaçak fabrikanın bir an önce yıkılmasını sağlamıyorsunuz?
6- Sırma Su'nun yerine bir başka firma benzer bir şekilde kaçak bir su şişeleme fabrikası kurmuş olsaydı, yetkililer yine bu şekilde müsamahakar davranır mıydı?
Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar
|
|
|
= Resimli ilanlar
