Cihan Tasarim
 
   
 
 
Anasayfa
Haberler
İlçe Haberleri
Sakaryaspor
Ulusal Haberler
Sektör Haberleri
Dünya Haberleri
Spor
Kültür Yaşam
Video Haber
Köşe Yazarları
Gezelim Görelim
Röportaj
Resim Galerisi
İlanlar
Firma Rehberi
Önemli Telefonlar
İletişim
Röportaj
Gezelim Görelim
Son 5 İlan


 
= Resimli ilanlar
turizm
 
 
 
 
 
 
Son Yorumlar
Uçak'ın Ölümü ve Operasyon, Medya'da
Emlakçının. İntiharının alı kaplan ile Bi alakası. Bulunmamaktadır. Ko...
Yorumu Oku

Plaka Fiyatları El Yakıyor
AKAZIYA SATILIK TAKSI PLAKASI
sakarya akyazıda tıcari taksı plakası 110.000 tl pazarlık sünnettr :D
Yorumu Oku

Vali Yardımcısı Ballı'yı hangi sözü yaktı
haber
yalan haberler yapmayın o adam suçsuz.
Yorumu Oku

Karasu OSB Mahkemelik
Benimde orda yerim var .. 50 tl den yer alirim mail atın goruselim
Yorumu Oku


Tren Saatleri
 
Ekşi Başbakan'a "Tut sözünü" dedi
Cuma, 15 Ağustos 2008

 Sevgili okurlar…
Bugün size iki değerli köşe yazarımızın Sakarya Milletvekili Şaban Dişli ile ilgili kaleme aldıkları yazıları aktarıyorum…
Önce Oktay Ekşi'nin yazısı:
BİR süredir eleştiri ve çıkışlarıyla dikkati çeken CHP Meclis Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, son bombasıyla hem AKP Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli'yi hem de Başbakan Tayyip Erdoğan'ı sıkıntıya soktu.
Gazetelerden öğrendinizse, "Tayyip Erdoğan'ın ne ilgisi var?" diyebilirsiniz.
O noktaya gelmeden, konuyu bilmeyenler için bir özet yapalım:
Kılıçdaroğlu birkaç gün önce gazetecilere bir belge dağıttı. Belge Silivri'deki bir arsanın Mehmet Karasu isimli biri tarafından satın alınmasıyla ilgili. Karasu aldıktan sonra arsayı içine alan bir "imar değişikliği" yapılması öngörülüyor. Böylece arsa değerlendikten sonra AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'ye net 1 milyon ABD Doları ödenmesi taahhüt ediliyor.
Sonuçta arsa 3.4 milyon ABD Doları'na alınmış. Sonra imar değişikliği yapılarak Tesco isimli şirkete 13 milyon ABD Doları bedelle satılmış. Ve Şaban Dişli de sözü edilen 1 milyon ABD Doları'nı almış.
Şimdi soru şu:
O imar değişikliği Şaban Dişli tarafından sağlanmadıysa Dişli'ye bu 1 milyon doları ödeme vaadine ne gerek vardı?
Şaban Dişli'nin, "O para benim birikimimdi. Karasu'nun istediği kredinin teminatı olsun diye ben yurtdışındaki paramı getirmiştim. İşlem bitti, paramı geri aldım. Başka bir şey yapmadım" anlamındaki açıklamasına inanılabilir mi? İnanılması için öncelikle sözünü ettiği parayı yurtdışından getirdiğini ispatlaması gerekmez mi?
Bir de Şaban Dişli'nin amcaoğlu Davud Dişli'nin Sapanca Gölü havzasında hem imara kapalı, hem de hazineye ait arsa üzerinde inşa ettirdiği Sırma Su Fabrikası isimli tesis konusu var. Kılıçdaroğlu onu da gündeme getirdi ama yer darlığı nedeniyle şimdilik bırakıyoruz.
Biz asıl:
"Gelin yolsuzluklar üzerine birlikte gidelim. Kimin elinde dosya varsa bunu bize versin. Üzerine gitmezsek bizim o zaman yakamıza yapışsın, hesap sorsun" (18 Nisan 2003);
"Kim bu ülkede yolsuzluk yapıyorsa, hortumculuk yapıyorsa, karşısında bizi bulur" (27 Şubat 2004);
"Yolsuzluğa bulaşanı devletten de partiden de atarım" (1 Nisan 2006);
"Eğer kendi atadığımız adam bu yolsuzluğu yapıyorsa, kusura bakmasınlar onun da kafasını koparırız. Milletvekili arkadaşlarımız varsa yolumuzu ayırırız. (...) Varsa belge getirirsiniz. Biz arkasını kovalarız" (18 Şubat 2005);
"Yolsuzluk bizim kitabımızda yoktur. Bunu böyle bilin" (3 Mart 2006);
"Yolsuzluk ve yasaklarla mücadeleye devam edeceğiz" (1 Haziran 2006);
"(...) Yolsuzluk, nitelikli dolandırıcılık, nitelikli hırsızlıktır. (...) Bu dönemde de buna tevessül edenler olabilir. Olacaktır da... Ancak şunu samimiyetle ifade ediyorum, buna tevessül eden her kim olursa olsun asla müsamaha görmeyecek ve gereken cezaya da çarptırılacaktır" diyen Tayyip Erdoğan yukarıdaki sözlerini bu konuda tutacak mı, onu soruyoruz?

Mustafa Mutlu da Başbakan'a seslendi

Başbakan, 1 milyon dolar karşılığında iş takibi yapmakla suçlanan AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'yi uyarmış!
İyi iş vallahi...
Siyaseti, ticarete alet edeceksin...
Oturduğun koltuğu, vekili olduğun milletin ihtiyaçlarını karşılamak için değil de bir büyük şirketin "arsa siparişi" için kullanacaksın...
Taşıdığın "AKP Genel Başkan Yardımcısı" unvanını da basamak edinip, her engeli kolayca aşacaksın...
Karşılığında çantalar dolusu dolarları lüpleteceksin...
Foyan ortaya çıkınca da sadece "uyarılacaksın!"
Başkalarının yolsuzluğuna, usulsüzlüğüne, iş takipçiliğine aslan kesilen Başbakan, sana alt tarafı, "Biraz daha dikkatli ol Şaban, başımızı derde sokma" diyecek...
***
"Görevi kötüye kullanmak", yasalarımız tarafından suç olarak tanımlanan bir eylemdir. Bu suçun cezası da "uyarı" falan değildir, hapistir!

Ayrıca hukuk devletlerinde cezalar başbakanlar tarafından değil, mahkemeler tarafından verilir!

Sayın Başbakan'a çok basit bir soru sormak istiyorum:

İktidarda değil de muhalefette olsaydınız...

Ve iktidar partisinin genel başkan yardımcısının adı bu tür bir iş takibine, rüşvete, görevi kötüye kullanmaya karışsaydı...

Başbakan da onu "uyarmakla" yetinseydi...

O başbakana ne derdiniz?

İşte... Milyonlarca vatandaş, sizin diyeceğiniz o sözü bugün için sizin kullanıyor...

Tabii, umurunuzda olursa!


Sezai Matur hakkındaki diğer yazılar


İlk Yorumu Siz Yazın
RSS Yorumlar

Yorum Yaz
  • Lütfen Yorumlarınız Haberin Konusuna Uygun Olsun.
  • Kişisel Sözlü Kelimeler Silinecektir.
Adınız:
E-Posta
Web Site
Başlık:
BBCode:Web AddressEmail AddressBold TextItalic TextUnderlined TextQuoteCodeOpen ListList ItemClose List
Yorum:



Güvenlik Kodu:* Code
Bu Habere Yazılan Yorumlar Hakkında E-Posta Aracılığıyla Bilgilendirilmek İstiyorum

Yazdır E-posta
 

 
 
© 2008 Sakarya Gündem Sitedeki içeriğin tarafımızca oluşturulan kısmı kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede kullanılan grafiklerin ikinci şahıslarca kullanılması yasaktır. Yer alan yorumlar ve haberlerden yazarları sorumludur. Tasarım: Cihan Tasarım